Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Angel
Angel Çeviri Türkçe
12,973 parallel translation
Sabes, cuando Sheryl y yo comenzamos Angel Smile Wish, nunca pensamos que tocaríamos tantos pequeños corazones.
Biliyor musunuz, Sheryl ve ben bir melek gülüşü dilediğimizde hiç bu kadar küçük kalbe dokunacağımızı düşünmemiştik.
El primer lugar que probaría es el Bar Brick and Porter en la calle Ángel.
İlk bakacağım yer Angel Sokağı'ndaki Brick and Porter Cafe olurdu.
Bueno, estamos en el lado este de la calle Ángel, afuera de una fábrica.
Pekala, Angel Sokağı'nın doğu tarafında, bir fabrikanın önündeyiz.
ANGEL CONTRA EL VAMPIRO MALDITO
Angel Vampirlere Karşı
Recuerda, Angel.
- Unutma Angel.
¡ Angel!
Angel!
EL ANGEL DE PLATA VS. EL SEÑOR DE LAS TINIEBLAS
Karanlığın Efendisi Angel de Plata
Angel, ¿ hay un problema?
- Angel, bir sorun mu var?
! - ¡ Angel, no!
- Angel, yapma!
Angel solo es...
Angel sadece...
Te llamó Angel.
Sana Angel diye hitap etti.
Angel de la Plata.
Angel de la Plata.
O sea, tu nombre es Ángel, y cojeas con la misma rodilla que él se lastimó.
Adın Angel. Ve tıpkı onun gibi aynı dizinin üzerinde aksıyorsun.
Y Ángel, hace una voltereta hacia atrás, y simplemente...
Ve Angel havadan takla atarak gelmişti ve bam!
Soy el Ángel de Plata, ¿ cómo estás?
- Ben Angel de la Plata, nasılsınız derdim!
Yo soy el Ángel de Plata.
Ben Angel de la Plata'yım.
Un ángel ha venido.
Bir melek geldi.
Sé que crees que el ángel tiene razón, pero hay algo en él que me da desconfianza.
Meleğin doğru söylediğini düşünüyorsun, ama onda güvenemediğim bir şey var.
No con el Jinete sin cabeza, un ángel enfadado y dos demonios a la fuga.
Şimdi, Başsız Süvari, kızgın bir melek ve iki tane şeytan kayıp.
Buscaré a través de fuentes apócrifas sobre nuestro ángel Orion.
Mahşer gününe ait Melek Orion'un söylediği ipularına bakacağım.
Este ángel puede que no sea tan benevolente como creemos.
O melek, sandığımız kadar yardımsever olamayabilir.
Encontré referencias sobre el Ángel Orion en fuentes bíblicas apócrifas.
Mahşer Günü'nü anlatan yazıtlarda, Melek Orion hakkında yazanları buldum.
Como el Ángel de la Muerte que pasó por Egipto y se llevó al primer hijo del faraón.
Ölüm Meleği'nin Mısır üzerinden geçip firavunun ilk çocuğunu aldığı gibi.
La mujer con cara de ángel.
Melek yüzlü bir kadınsın.
Un ángel anónimo nos lo envió.
İsimsiz bir melek gönderdi bize.
¿ Crees que el reverendo Martin Luther King... quería usar bikini, ponerse alas de ángel... y dar vueltas en la carroza del orgullo gay?
Sence Rahip Martin Luther King isteyerek mi eşcinsel gurur geçidinde bikini giyip melek kanadı takıp dans etti?
- Un ángel misericordioso.
- Şefkat meleği.
"El ángel de la muerte".
- "Ölüm meleği."
Como una especie de ángel o algo.
Bir tür melek gibi bir şey herhâlde.
Me temo que no fue un ángel, Abe.
Korkarım o melek değildi Abe.
Pero más que eso, para mí, ella fue... fue un ángel.
Ama bundan öte, benim için o bir melekti.
La ardiente espada de un ángel fragmentó el diamante... para que ningún hombre pudiera usarlo de nuevo.
Bir meleğin ateşli kılıcı elması parçalara ayırdı. Böylece hiçbir insan bir daha bu gücü kullanamayacaktı.
Desearía que tuvieras un maldito escudo cuando eres ángel.
Keşke melekken üstünde bir çağrı cihazın olsa.
Has cambiado, ángel.
Epey değiştin melek.
Oye, dime algo, eso de "ser un ángel", ¿ cómo te está funcionando?
Söylesene şu "melek olma" olayı senin için nasıl işliyor?
Según el dicho, cuando un niño muere, un ángel cogerá al niño en brazos y volará con él a todos los sitios que más quería, para que pueda verlos por última vez antes de que se vaya al cielo.
Denilene göre, bir çocuk öldüğünde bir melek onu kollarına alır ve çocuğun en sevdiği yerlere uçurur,... gitmeden böylece çocuk oraları cennete son bir kez daha görür.
Nuestro Sid canta como un ángel.
Bizim Sid tıpkı bir melek gibi şarkı söylüyor.
Un caballero, es ahora un ángel.
Bu beyefendi artık bir melek.
No te preocupes, ángel.
Merak etme meleğim.
Quizá el debería de haber escuchado a su ángel.
Kendisi meleğine kulak asmalıydı.
Eres un ángel vengador, eliminando pecadores con un blandir de tu gloriosa espada.
Günahkarları, şanlı kılıcının darbeleriyle öldüren bir intikam meleğisin.
Sé un ángel. Ven aquí y aguántala para mí ¿ quieres?
Melek gibi ol da şuraya gelip elimdekini benim yerime tut.
Candace es un ángel.
Candace melek gibi bir kız.
Mi ángel.
Meleğim.
Angel.
Angel.
El Ángel Plateado.
"Gümüş Melek."
Pero tienes que amar esas películas del Ángel de Plata, ¿ cierto?
Ama şu Gümüş Melek filmlerini seviyorsun, değil mi?
¿ Bien? Está... el Ángel de Plata contra el Robot Asesino.
Bir tane "Gümüş Melek Robot Suikastçi'ye Karşı" vardı.
No, no, ¿ qué hay del Ángel de Plata contra la Ira de la Bruja?
Peki ya Gümüş Melek, Cadının Öfkesi'ne karşı " nasıldı?
Es el Ángel de Plata contra el Señor de la Oscuridad.
Gümüş Melek Karanlığın Efendisi'ne Karşı.
Angel me dijo que podrías estar aquí arriba.
Angel, burada olabileceğini söyledi.