Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Angélus
Angélus Çeviri Türkçe
374 parallel translation
Recuerdo que oí el Angelus al bajar porque me detuve a persignarme.
Merdivenlerden inerken istavroz çıkarmak için durduğumu hatırlıyorum çünkü Angelus'un çaldığını duymuştum.
Casi es la hora del Angelus.
Gitmeliyim.
El Ángelus...
Tecessüdü İsa...
Viajasteis aquí utilizando el Ángelus, sí.
'Tecessüdü İsa'vasıtasıyla buraya geldiniz, evet.
Subtitles brought to you by Lady Capadocius Angelus
Çeviri = cobra35
Usando el Ángelus, por supuesto.
'Tecessüdü İsa'ile, tabii ki.
Entramos, encontramos el Ángelus, salimos.
İçeri girip,'Tecessüdü İsa'yı alıp, dışarı çıkacağız.
Según esto el Ángelus está por ahí.
Buna göre... 'Tecessüdü İsa'oralarda bir yerde.
¿ El Ángelus es... qué?
'Tecessüdü İsa'... neymiş?
El Ángelus está allí.
'Tecessüdü İsa'orada.
No hay nada que se sienta como el Ángelus.
'Tecessüdü İsa'ya benzer bir şey yok burada.
¡ El Ángelus!
'Tecessüdü İsa'!
- Hay una mención de hace 200 años en Irlanda de un tal Ángelus, el de la cara angelical.
- 200 yıl önce İrlanda'da Angelus adında, melek yüzlü birinden söz ediliyor.
Ángelus deja Irlanda causa estragos en Europa durante varias décadas y luego, hace unos 80 años, sucede lo más curioso.
Angelus, İrlanda'dan ayrılıp Avrupa'yı yıllarca kasıp kavuruyor. Bundan 80 yıl önce ise ilginç bir olay yaşanıyor.
Hubo una época en que compartíamos todo. ¿ Verdad, Ángelus?
Her şeyimizi paylaştığımız bir dönem vardı, öyle değil mi Angelus?
- Ángelus.
- Angelus!
¿ Ángel? ¿ Quieres decir Ángelus?
Angelus mu demek istiyorsun?
Qué pena, Ángelus.
Şansına küs Angelus.
- ¿ No es Angelus el que está con ella?
- Yanındaki Angelus değil rni?
Y ¿ por qué él hace que me sonroje?
Ve neden Angelus yüzümü kızartmak üzere?
Bueno, ¿ cómo es que Angelus está abrazándose con ella, Lyle?
Angelus nasıI onunla sevişebiliyor, Lyle?
- entonces Angelus ha regresado.
-... Angelus geri döndü demektir.
Si me preguntas prefiero al viejo "Angel muerto por Buffy".
Fikrimi sorarsan Buffy yalakası Angelus'u tercih ederim.
Adivina qué pasa hoy.
Yüce Angelus.
Empezamos a las 8 : 00 y terminamos cuando suena el ángelus a las 12 : 00.
Şimdi başladık mı, saat on ikiyi bulduğunda paydos ederiz.
Para el Angelus, dies irae dies illa
( dies irae dies illa )
¿ Has invocado al viejo Angelus porque querías un nuevo amante?
Gerçek Angelus'ı çağırdın çünkü yeni bir erkek arkadaşa ihtiyacın var.
Muy bien, Angelus... ¿ puedo llamarte Angel?
Şimdi Angelus... Sana "Angel" diyebilir miyim?
La arrogancia llama la atención, pero con educación se gana respeto.
Biliyor musun Angelus, dik başIıIık dikkat çekmeni sağlar ama saygıyı kibarlık sayesinde kazanırsın.
¿ Angelus ha vuelto?
Angelus mı döndü?
Ángelus.
Angelus.
!
Angelus!
- Ángelus debe sufrir.
- Acı çekmesi gerekiyor...
¿ Ángelus se ha marchado? .
Angelus gitti.
Se va a enfadar cuando averigüe que hemos hecho una matanza sin contar con él.
Eğer bu güzel katliamı onsuz yaptığımızı öğrenirse Angelus çok kızacak.
- Soy Ángelus.
- Ben Angelus'um.
¿ Ángelus?
Angelus?
El inigualable Ángelus.
Kasırga, Angelus.
No haré excepciones, Ángelus.
Hiç kimse beni aptal yerine koyamaz, Angelus.
Hay fuerzas que le hacen ser Angelus, el vampiro que era... ... antes de conseguir su alma.
Bazı güçler Angel'ı Angelus'a döndürebilir, yani ruhu olmadan önceki vampir haline.
¿ Cómo de malvado era Angelus?
Angelus ne kadar kötü bir vampirdi?
Me llamo Angelus.
Adım Angelus.
Angelus no será fiar, pero al menos es sincero.
Angelus rahatlatıcı bir arkadaş olmayabilir ama en azından dürüst.
Feliz cumpleaños, Angelus.
Yaş günün kutlu olsun, Angelus.
¿ Angelus?
Angelus?
Angelus, ¿ qué sucedió?
Angelus, ne oldu?
- Angelus no estaba muy feliz.
- Angelus hiç mutlu değildi.
Angelus viene hacia aquí.
Angelus şu anda buraya doğru geliyor.
Angelus.
Angelus.
A finales del siglo XVIII, Angelus solía marcar a sus víctimas con una cruz cristiana en la mejilla izquierda para que supieran que era él.
1700'lerin sonlarında, o Angelus iken onun geleneği, kurbanlarının sol yanağına bir Hıristiyan haçı oymaktı. İnsanların onun orada olduğunu bilmeleri hoşuna gidiyordu.
Angelus, ¿ qué te ha pasado?
Angelus, sana neler oldu?