Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Animal
Animal Çeviri Türkçe
10,836 parallel translation
Y se apareció... con diez polis y arresta a todo el mundo por maltrato animal.
O ise 10 polisle birlikte gelip herkesi hayvan istismarından tutukladı.
¿ Maltrato animal?
- Hayvan istismarı mı?
Ese animal tonto.
- Ahmak hayvan.
Era sangre de animal.
Hayvan kanıymış.
- El animal era cada vez mayor.
- Her seferinde daha büyük bir hayvan.
Como si fuese un animal.
Sanki kız bir hayvanmış gibi.
Sí, yo también los he visto, pero este no estaba hecho de hueso de animal.
Evet, onları ben de görmüştüm ama bu hayvan kemiği değil.
Y esas feromonas viajan de una persona a otra, mandando mensajes secretos de algún tipo, directamente hacia nuestros cerebros para llamar nuestra atención sexual... Una atracción sexual primaria, puro magnetismo animal.
Bu feromonlar bir insandan diğerine seyahat eder direkt cinsel çekiciliğini yakalamak için beyne doğrudan gizli mesaj iletir hassas bir cinsel çekici, saf hayvan cazibesi.
Lanzar la primer bola en un juego nacional es un animal completamente diferente que lanzar la primer bola para los monstruos de el Lago Vermont.
Ulusal oyunlarda ilk atışı yapmak ayrı, Vermont Gölü Canavarları için yapmak ayrı.
Creemos que un animal desenterró sus restos.
- Hayvan kalanları çıkarmış olabilir dedik.
La próxima vez que entregues un animal, quiero estar en esa nave.
Tekrar hayvan götürmeye geldiğinde o gemide olmak istiyorum.
Así es como ponemos a un animal en estasis.
Bir hayvanın kan dolaşımını böyle durduruyoruz işte.
Es sólo que si el hombre trabajaba en una carnicería como le dijo a la policía, entonces parece cerebros lógicos vinieron de un animal
Ama adam polislere söylediği gibi cidden kasapta çalışıyorsa o zaman beyinlerin hayvanlardan almış olması mantıklı gelir.
¿ Cuál es el problema contigo, animal?
Senin derdin ne ulan? Hayvan seni!
¿ y tú estás sentada aquí tratando de mejorar todo - buscando un animal de peluche?
En iyi arkadaşın cehennemde sıkışıp kalmış sen ise her şeyi düzeltmek için oyuncak bir hayvanı bulmanın peşinde misin?
Me desharía de una de esas antes de que venga el animal.
O hayvan gelmeden önce bir tanesini gömerdim.
Puede que haya sido un... animal o algo.
Hayvan ya da başka bir şey de olabilir.
Ahora quiero que dibujen su animal acuático favorito.
Lütfen şimdi en sevdiğiniz su hayvanını çizin.
Uno por dos, es doce. Un animal con doce cuernos.
1 ile 2 olursa 12, 12 boynuzlu hayvan.
Cuando el animal coma este forraje, el defecara el combustible.
Hayvan bu yemi yerse yakıt çıkartacak.
No. Mi equipo y yo somos de control animal.
Hayir, takimimla birlikte hayvan kontrol birimindeyiz.
¡ No seré tratada como un animal!
Bana hayvan muamelesi yapamazsınız!
Me dijeron que sonaba como un animal asustado.
Onlar korkmuş hayvan gibiydiler.
Es como etiquetar a un animal migratorio.
Göç eden hayvanları etiketlemek gibi birşey.
Una vez que el animal, o en este caso, la dirección IP es etiquetada, podemos seguirla donde sea que vaya.
Bir hayvanda bir kez, ya da Bu durumda, bir I.P. adresi, işaretlendiğinde, nereye..... giderse gitsin onu takip edebiliyoruz.
Podría decirse que es mi efigie animal.
Benim ruh hayvanım.
Ni siquiera es un animal.
O hayvan bile değil.
Creyeron que un animal se atravesó en la carretera... e hizo virar al autobús.
Otobüsün yola hayvan çıkması sonucu devrildiğini düşünüyorlardı.
¿ Y si no era un animal?
Ya hayvan değilse.
Ese flaco... animal.
O sıska hayvan.
No soy un animal, no soy una máquina de matar.
Hayvan veya ölüm makinesi bir robot değilim de ondan.
¿ Qué eres, un animal?
Nesin sen, hayvan mı?
Porque éste animal metió huevos en el microondas.
Çünkü aramızda mikrodalgada yumurta yapan hayvanlar var.
Para ti soy un animal en una jaula.
- Sana göre kafesteki bir hayvan mıyım?
Es solo pura atracción animal.
- Bu saf bir hayvani cazibe ya.
Detenido en el 84 por torturar a un animal?
84'te bir hayvana işkence ettiği için tutuklanmış mı?
Tu menú no va a incluir gónadas de animal, ¿ verdad?
Yemeklerde hayvanların cinsel organı falan olmayacak, değil mi?
Adórnalo como quieras, pero es una repugnante estupidez del reino animal.
Ne dersen de, bu iğrenç bir hayvan krallığı saçmalığı.
Justo antes de volverme la mordedera de este animal.
Sonra bir bakmışsın seninle dişlerini kaşıyorlar.
Me acosté con esa bolsa de basura para salvarte la vida, para salvar la vida de tu hija después de que ese animal de Huck rallara tu espalda como un trozo de queso.
Senin ve kızının hayatını kurtarmak için bu pislikle yattım ben. Huck denen hayvan sırtını bir peynir gibi rendeledikten sonra.
Oh. Huele a animal atropellado.
Leş gibi kokuyor.
Lo mejor para cazarte como un animal.
Yaptığı en iyi şey bir hayvan seni gibi avlamaktı.
Saluda a tu animal de poder.
Ruhani hayvanına...
Este animal no es una cebra.
Bu hayvan bir zebra değil.
El animal preñado requiere grandes cuidados y atención a lo largo del periodo de gestación, que en el caso de las cebras, sería de 13 meses.
Hamile hayvan, gebelik süresince büyük bakıma ve ilgiye ihtiyaç duyuyor. Zebralar için de bu süre, 13 ay.
Sin embargo, tiene que vender el animal.
Yine de hayvanı birilerine satmak zorunda.
No, pero querrá crear un mercado fuerte para el animal.
Hayır ama satışı yapmak için geniş çaplı bir pazar kurmak isteyecektir.
Cada animal representa un diagrama.
Her hayvan bir diyagramı simgeliyor.
¿ Quién se pone trajes de animal en el baño? Voy a ver. solo no.
Birleşik İdari Yönetimler Mercisi, Ulusal Veri Analizi Bürosu, İstihbarat Stratejileri Bölümü, İstihbarat Yönetimi Ofisi ikinci kademeden idari yönetici, Daigo Nishijima.
la versión oficial será que había algun tipo de animal rabioso allá abajo con esos chicos? ¿ Así que...
Pekala...
- ¿ Soy un animal en una jaula para ti?
- Sana göre kafeste bir hayvan mıyım?