Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Annem
Annem Çeviri Türkçe
51,372 parallel translation
Mi mamá solía trabajar mucho, y cuando estaba en casa nunca podíamos ponernos de acuerdo en un programa de TV.
Çok güzel görünürdü. Annem çok çalışırdı. Eve geldiğinde de hangi programı izleyeceğimiz konusunda anlaşamazdık.
"A mi madre no le gusta que hable con extraños".
"Annem yabancı erkeklerle konuşmamdan hoşlanmıyor."
No soy mi madre ni mi padre.
Ben annem gibi değilim, hele babam gibi hiç değilim.
Mi madre me contó mucho de ti.
Annem senin hakkında çok şey anlattı.
Ella no lo habría hecho por nosotros.
Annem bizim için yapmazdı.
¿ Mi madre?
Annem mi?
Mi madre tenía 37 años cuando murió.
Annem öldüğünde 37 yaşındaydı.
- ¿ Madre?
- Annem mi?
Cuando madre me envió aquí a aprender de ti, sé que no te lo tomaste en serio.
Annem beni öğrenmem için yolladığında bunu ciddiye almadığımı biliyorum.
Es por mi madre.
Annem için konuşacağım.
No es mi madre de verdad.
Gerçekten annem bile değil.
Como siempre bromea mi madre,
Annem de hep bu espriyi yapar.
Mi madre no se cree que le guste al director Brown.
Annem Müdür Brown'ın benden hoşlandığına inanmıyor.
Mi mamá siempre se encargaba de todo, de todos los doctores.
Annem her zaman her şeye değdi, Tüm doktorlarla birlikte.
Mi mamá era todo para mí.
Annem benim için her şeydi.
La madre abusaba de su hijo.
Annem çocuğunu istismar ediyor.
- Ayudó a mi mamá también. - Así es.
Annem de o şeyden çok memnun.
¿ Y mamá? ¿ Jung-hye y Min-jae?
- Annem, yengem ve Min Jae nasıl?
A mi mamá siempre le interesó.
Annem bunlara çok düşkündü.
Solo que estoy prófuga. Aun si intentara ir, mis propios padres correrían a entregarme.
Ama ben bir kaçağım ve gitmeyi denesem bile ilk ihbar edenler annem ve babam olacaktır.
Mamá.
Annem.
A mi mamá le encantaban.
Annem onları severdi.
Mi mamá estaría encantada si encontrara mi pasión.
Bu kadar tutku duyabileceğim bir şey bulsam annem çok sevinirdi.
Mi mamá también viene.
Hayır. Beni de annem alacak zaten. Sadece...
Mi mamá... A ella le agrada.
Annem... ondan hoşlanıyor diyebilirim.
No podrás lastimarlo excepto como último recurso, solo en ese caso.
Ve annem buradayken son çare olmadıkça parçalamana izin veremem. Sadece son çareyse yapabilirsin.
Si lo lastiman, eso hiere a mamá.
Bir büyü yapmış. Biri onu incitince annem de inciniyor.
- ¡ Llegó mamá, escóndanse!
- Annem geldi. Herkes saklansın!
Antes de que mamá y papá noten que no estás.
Annem ve babam yokluğunu fark etmeden hemen eve git.
Mis padres no están.
Üzgünüm, annem ve babam hafta sonu gezisinde.
Es mi mamá.
Annem arıyor.
Vendel, ¿ cómo está?
Vendel, annem nasıl?
Si mi madre se cura, puede irse.
Annem iyi olduğunda gidebilirsin.
Y no quiero hacerlo por la raza humana. Quiero hacerlo por mi mamá.
Ve bunu insan ırkı için değil, annem için yapmak istiyorum.
No le pedí a Max que fuera mi mamá.
Max annem olmak için ı sormadı.
Creo que podría ser mi madre.
I o annem olabileceğini düşünüyorum.
Ella podría ayudarla.
Annem bir doktor. O ona yardımcı olabilir.
Mi mamá de verdad quiere conocerte.
Annem gerçekten seninle tanışmak istiyor.
Mi mamá era Alice Clayton.
Annem Alice Clayton'dı.
Mi madre y mi padre salieron a mi encuentro.
Annem ve babam beni ziyarete geldiler..
Cuando yo estoy sucia, mi mamá me baña.
Ben kirlendiğimde annem beni yıkar.
Hasta ahora, somos mi mamá en el bajo y yo en la voz, pero es genial.
Şimdilik grupta sadece annem ve ben varız. Ama oldukça havalıdır. Bayağı havalı.
Mi mamá dice que sus patatas fritas son mejores que las del restaurante de mi papá.
Annem diyor ki kızarmış patatesleriniz babamın lokantasındakilerden bile güzelmiş.
Mi mamá está aquí.
Annem burada.
Mamá se irá de la ciudad.
Annem kasabadan çıkıyor.
Mamá dice que tienes que levantarte.
Annem uyanman lazım dedi.
Como sea, mi mamá se fue de la ciudad...
Her neyse, annem bu gece kasabadan çıkıyor.
Mami dice que tienes que levantarte.
Annem uyanman lazım dedi.
A propósito, mi mamá se irá de la ciudad este fin de semana, así que daré una gran fiesta esta noche.
Bu arada annem bu gece kasabadan çıkıyor. Ben de bu gece büyük bir parti vereceğim.
¡ Es mi madre!
Annem geldi!
ME VOY A KASHWAK.
Annem onlardan biri oldu. Ben Kashwak'a gidiyorum.