Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Aníbal
Aníbal Çeviri Türkçe
319 parallel translation
Toma, Aníbal.
Gel Sezar. Gel Anibal.
¡ Aníbal!
Anibal!
Finalmente, los romanos sofocaron las fuerzas de Aníbal.
" Sonunda Romalılar Anibal'in kudretini zorlamaya başladılar.
( Los ojos de Tegana se estrechan, está interesado. ) - ¡ Más fuerte que Aníbal, más fuerte que el gran Alejandro!
( Tegana gözlerini kısar, çok ilgilidir. ) - Hannibal'dan güçlü, Büyük İskender'den büyük!
Como Aníbal, Julio César, Napoleón...
Hannibal, Julius Caesar, Napoleon gibi.
La segunda ola, las fuerzas de Aníbal, por supuesto, vienen desde los Alpes del Sur. La tercera ola... ¡ Atención!
İkinci dalga, Hannibal'ın kuvvetleri, Alplerin güneyinden gelecek.
Aníbal el vegetaríano.
Vejetaryen Yamyam.
Se rumorea que cuando Aníbal cruzó los Alpes se hallaba en un estado de completa embriaguez...
Rivayet edilir ki, Hannibal, Alpleri geçerken körkütük sarhoşmuş.
Aquí tenemos un surtido de sus banderas y blasones desde las Cruzadas, las invasiones de Aníbal, de las galeras griegas y las hordas persas.
Bu sıradaki savaş bayrakları ve flamaları da size ait ve çok tarihiler, Haçlılardan ve Hanibal'in seferlerinden kalanları var, Grek savaş teknelerinden ve Pers ordularından.
La guerra moderna no se compara... con las actividades de Alejandro Magno ni de Aníbal.
Modern savaşın Büyük İskender yada Hannibal'in yaptıklarından faydalanacak hiçbir şeyi yok.
Los saguntinos, cercados por Aníbal, comieron carne humana... y no esperaban una herencia.
Segutines, Hannibal tarafından dört biryandan çevrildiğinde insan eti yemişti ve hiç miras beklememişti.
- Como el infante Aníbal.
- Çocuk Hannibal gibi.
He mencionado a las amantes de Aníbal, ¿ vas a dibujar concubinas por todo el texto?
Hannibal'ın metresinden söz etsem yazının her tarafını metres resimleriyle doldururdun herhalde.
Tan grave como Aníbal y líder de las vírgenes vestales.
Hannibal kadar ağır ve Erdemli Bakireler'in lideri.
Roma, Babilona, Nínive, Aníbal, César :
Roma, Babil, Ninova, Hannibal, Sezar :
Estamos regalando nuestros servicios, Aníbal.
Bence bu işi bedavaya yapıyoruz Hannibal.
- No volaré, Aníbal.
Ben uçmam Hannibal.
Aníbal, eso nos pone en dificultades.
Hannibal, bu işimizi biraz karıştırıyor.
¡ Aníbal tiene todo bajo control!
Hannibal'ın bütün plânı burada kilitli kaldı!
Aníbal y Cara están en un lío.
Hannibal ve Face'in başı dertte.
Métete por debajo del piso y envíale un mensaje a Aníbal.
Dinle, koridorun altına sürünüp, Hannibal'a mesaj göndermeyi denemeni istiyorum.
¿ Qué dijo Aníbal?
Hannibal ne dedi?
¡ Aníbal, dame la mano!
Hannibal, elimi tut. Tut!
Pues, Aníbal, tú serás mis ojos y yo aterrizaré este avión.
Evet Hannibal, sen benim gözlerim olursan, bu kuşu eve götürebilirim.
Soy Aníbal Smith.
Ben Hannibal Smith.
Dígale a Aníbal cómo traer el jet a este aeropuerto o lo mataré.
Hannibal'a o uçağı bu havaalanına nasıl indireceğini söylemezsen seni vururum.
Aníbal, soy Amy.
Hannibal, ben Amy.
Tienes que escuchar la historia de este chico, Aníbal.
Bu çocuğun hikâyesini dinlemelisin Hannibal.
Vamos a lo sacamos, Aníbal.
Onu kaçıracağız Hannibal.
[Aníbal] Le una cubierta que conseguir, Cara, para entrar en esa cárcel.
Seni o hapishaneye sokmak için kimliğini değiştirmeliyiz Face.
Jase es muy duro, Aníbal.
Jase gerçekten güçlüdür Hannibal.
[Aníbal] Let " s go.
Gidelim.
- ¿ Qué está pasando en, Aníbal?
Neler oluyor Hannibal?
Aníbal, que es Jase Tataro.
Hannibal, bu Jase Tataro.
¿ Te gustaría un poco de gancho de derecha, Aníbal, sólo para sorta me mantienen en la práctica?
Küçük bir sağ kroşeye ne dersin Hannibal, sadece pratik yapmam için?
Eso no es un pequeño error, Aníbal.
Bu küçük bir hata değil Hannibal.
Aníbal, que " s de partida.
Hannibal, dövüş başlıyor.
Así que, uh, Aníbal puede caer ti.
O zaman, Hannibal seni bırakabilir.
En serio, Aníbal, las fotos de su esposa y de su hija...
Sana söylüyorum Hannibal. Karısı ve kızının bu fotoğrafları.
Bien, Aníbal, ¿ cómo acabamos con ellos?
Tamam Hannibal, bu adamları nasıl haklayacağız?
¿ Cómo soporta esas cosas Aníbal?
Hannibal bu şeylere nasıl dayanıyor?
No te atreverías, Aníbal.
Yapmayacaksın Hannibal.
Estamos desconectados, Aníbal. Los cuatro micrófonos.
Bağlantımız kesildi Hannibal.
Ah, y cobramos 300 dólares al día por hombre que es debajo de lo normal, pero así lo quiso Aníbal.
Rayicin altında ama bu iş için Hannibal böyle istedi.
Más vale que no intentes drogarme, Aníbal.
Beni uyutmaya çalışmasan iyi edersin Hannibal.
Tracy, éste es mi equipo. Aníbal Smith.
Tracy, seni takımımla tanıştırmak istiyorum.
M.A., se dirigen a la tienda de Aníbal.
B.A., Hannibal'ın dükkânına doğru gidiyorlar.
Cara, Murdock, se dirigen a la tienda de Aníbal.
- Harika. Face, Murdock, Hannibal'ın dükkânına doğru gidiyorlar.
- ¿ Qué haces? - No dejaremos a Aníbal sin contacto.
Ne yapıyorsun?
Espera, Aníbal.
Bekle bir dakika Hannibal.
- Necesitan ayuda, Aníbal. - Sí.
- Yardıma ihtiyaçları var Hannibal.