English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Applebee

Applebee Çeviri Türkçe

153 parallel translation
- iY el reverendo Applebee?
Rahip Applebee nerede?
Y el concejal Appleby me pidió que me postulara para la comisión de educación.
Meclis üyesi Applebee, daha geçen hafta okul yönetim kurulunun başına geçmemi istedi.
Pero nadie lo tomaba tan seriamente como Applebee.
Ama kimse Applebee kadar ciddiye alamazdı.
Zachary Taylor... pero Applebee, bueno, Applebee era Applebee.
Zachary Taylor... ama Applebee, yani, Applebee Applebee idi.
¿ Applebee, qué es lo que tenías?
Applebee, senin neyin vardı?
¿ Applebee?
Applebee?
Applebee tenía una crocante, Victor tenía Snickers...
Applebee'de Nestle Crunch Victor'da Snickers...
Jonathan Jacob Applebee.
Jonathan Jacob Applebee.
Applebee rompió el protocolo.
Applebee protokolü kırdı.
Necesitamos a Applebee.
Bize Applebee lazım.
Applebee nunca pierde la secuencia.
Applebee asla sıçmaz.
¿ Quién es Applebee?
Applebee kim?
Y hoy... lo haremos sin Applebee.
Ve bugün... bunu Applebee olmadan yapacağız.
Cribmaster o Applebee.
Kağıtustası ya da Applebee.
Ahora, Applebee, esto es serio.
Applebee, bu ciddi.
¿ Qué haremos con Applebee?
Applebee konusunda ne yapacağız?
Mi nombre... es Jonathan Jacob Applebee.
Benim adım... Jonathan Jacob Applebee.
Victor y Applebee se convirtieron en ratas... y todos, bueno, todos me acusaban a mí.
Victor ve Applebee gammaz olmuşlardı... ve herkes, yani, herkes beni suçluyordu.
Coqueteé con el Sr. Harkin, rompí el techo... le mentí a los medio hermanos, miré el expediente de Applebee...
Bay Harkin ile flört ettim, Tavanı kırdım... Sahte kardeşlere yalan söyledim, Applebee'nin dosyasına baktım
Era para Sammy por ganar en puntuación... y para Applebee por escribir tan chiquito... y fue para Victor... por saber cómo tratar a niños adoptados.
Sammy'nin heceleme şampiyonu olması içindi... Applebee'nin aşırı ufak yazması için... ve Viktor... and it was for Victor... evlatlık çocuklarla uğraşmayı bildiği için.
ese mesero de Applebee's te refieres a ese tipo que no quiso aceptar el cupón de Chilis?
Applebee'deki şu garson. Oh. Benim biber kuponumu kabul etmeyen adamı mı diyorsun?
También trabajaba en un Applebee, medio tiempo.
Aynı zamanda Applebee'de çalıştım, parttime olarak.
Me encanta Applebee.
Applebee'se bayılırım.
Tengo que llevar a la Sra. Appleby al Centro de Jardinería.
Bayan Applebee'yi "Bahçe Dünyası" na götürmem gerek.
Nos vemos en Applebee's, y trataremos de discutir esto como adultos.
Benimle Applebee'de buluş.
Te dije que no en Applebee's, no en la casa de Malcolm. Y no de camino a mi casa mientras corrías junto a mi auto.
Sana Applebee'de Malcolm'ların evinde ve eve giderken arabamın yanında koştuğun zaman "hayır" demiştim zaten.
Todas las semanas deberíamos volver a Applebee's y sentarnos en esta mesa, y tener una cena familiar.
Her hafta bu Applebee's lokantasına gelip bu masaya oturmalı ve aile yemeği yemeliyiz.
- ¡ Applebee's tiene ratas!
- Applebee's'de fare var.
APPLEBEE'S Comiendo bien en el barrio
Applebee's Mahallenizde İyi Yemek
Bueno, ¿ que dices si vamos a Applebee's a que nos echen?
Bir Applebee's'den atılmaya ne dersin?
- Puedes maldecir en Applebee's.
- Applebee's'de küfredebilirsin.
¿ Cómo logra uno que lo echen de Applebee's?
Applebee's'den nasıl atılacağız?
Tienes Applebee', tienes Wendy', tienes Hardee', ¿ verdad?
Aplebee's var, Wendy's var.
- Pero solicité empleo en Applebee " s...
- Ama önceden Applebee'nin...
Gina lo quiere hacer en un Applebee ´ s.
Gina, Applebees'de yapmak istiyor.
Tu puedes olvidar Applebee ´ s y hacer algo romántico.
Şimdi Applebees'i boşverip romantik bir şeyler yapabilirsin.
¿ quieres ir detrás de ese árbol y hacerlo?
Applebee'nin arkasına gidip şu işi yapmak ister misin? Ha?
Sí, tenemos el TGI Friday ´ s y el Applebee ´ s pero jamás ves estrellas de cine ahí.
Evet, TGI Friday ve Applebee var ama oralarda film yıldızlarını göremiyoruz.
HOla, bienvenido a Applebee's. ¿ Qué puedo hacer por ti?
Merhaba, Applebee ye hoş geldiniz. Size ne ikram edebilirim?
Es como Applebee's con un bar. Un momento. Applebee's tiene bar.
Barı olan bir Applebee gibi.
En realidad en Applebee's.
Applebee'nin aslında.
Applebee's!
Applebee'nin!
Pensé que trabajabas en Applebee's
Applebee'nin restoranında çalışıyorsun sanıyordum.
¿ Qué harás con ese certificado por 25 dólares de Applebee's?
Applebee'den kazandığın 25 $'lık hediye çekiyle ne yapmayı düşünüyorsun?
Supongo que iré a Applebee's.
Herhalde Applebee'ye giderim.
Sí, trabajo en Applebee ´ s.
Evet, Applebee's de çalışıyorum...
¿ Qué crees?
Applebee's de çalışıp yeterince para kazanınca Bayan Sadmark'ın bana satacağı araba bu. Ne düşünüyorsun?
- Genial. - Vamos a Applebee's.
Onu Applebee's götüreceğim.
Eso será, como, ir a un restaurante contigo todos los viernes en la noche y escuchar las mismas historias de football acerca de como eras bueno en el colegio?
Her cuma gece senle Applebee's'e gidecek. Lisede süper oluşunla ilgili aynı futbol hikâyelerini dinleyecek.
Pero sin importar que persona será esa tu también tendrás que escuchar sus historias si no, no ira a ningún restaurante contigo.
Ama bu kişi her kimse sen de onun hikayelerini dinleyeceksin... Yoksa senle Applebee's'e gitmeyecekler.
Es como Applebee's.
Bi dakika, Applebee'de bar var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]