Ares Çeviri Türkçe

Rivalicemos con los sacerdotes de Marte en hazañas que engalanen los lechos de los dioses.

Savaş tanrısı Ares'in ziyafeti var tanrıların sofralarını donatmak için Ares'in rahipleri yarışsınlar.

Júpiter y Marte.

Jüpiter ve Ares.

le dirá que vaya planta de gas por ares?

Onlara petrol rafinerisini nasıl vurduğumuzu anlatırsınız.

Ares estará complacido.

- Ares bundan mutlu olacak.

- El honor de poseer los caballos de Ares es para el guerrero más poderoso.

Ares'in atlılarını bir arada tutma onuru, var olan en muhteşem savaşçıya aittir.

No te escogerá sólo porque eres mi hijo.

Ares sırf oğlumsun diye seni özellikle seçecek değil.

¿ Ahora soy digno de Ares?

Şimdi Ares için değerli miyim peki?

Haz que Ares esté orgulloso.

Ares'i gururlandır, olur mu?

Ares te sonríe.

Ares'in merhameti üzerinde.

Júralo por la cabeza de Ares.

Ares adına yemin et.

Juro, por la cabeza de Ares, Dios de la Guerra abandonar el valle para el anochecer.

Savaş tanrısı Ares'in adına yemin ederim ki, gün batımına kadar bu vadiyi terk edeceğim.

No, sé quién eres Ares, el Dios de la Guerra.

Hayır, kim olduğunu biliyorum... Ares, savaş tanrısı.

Ares.

Ares.

Soy Ares, Dios de la Guerra.

Ben Ares'im, savaş tanrısı.

Bueno... ¿ has escuchado de Ares?

Evet, Ares'i duymuş muydun önceden?

¿ Ares o Zeus?

- Ares mi? Ya da Zeus mu?

Y yo pensaba que Ares era cruel.

Ve bende Ares'in soğuk olduğunu düşünüyordum.

- No. ¡ Ares, no!

Ares, hayır!

Ares se burla de mí, diciendo que yo la asesiné.

Ares, onu öldürdüğümü söyleyerek benimle alay ediyor.

¿ Qué estás haciendo, Ares?

- Ne yapıyorsun, Ares?

- Yo no la maté, Ares.

- Onu ben öldürmedim, Ares.

De algún modo regresó, y está trabajando con Ares.

- Bir şekilde, o geri döndü ve Ares'le çalışıyor.

Y Ares está ayudándola.

Ve Ares ona yardım ediyor.

No puedo creer que Ares haya hecho esto.

Ares'in bunu yaptığına inanamıyorum.

Primero lo primero, Ares.

Öncelikli şeyler ilk önce, Ares.

Callisto trabaja con Ares.

Callisto Ares'le birlikte çalışıyor.

Está trabajando con Ares.

O Ares'le birlikte çalışıyor.

Es el enfrentamiento favorito de Ares.

- Bu Ares'in en sevdiği çatışma türü.

Es como tratar con Ares en persona.

Bu sanki Ares'in kendisiyle alışveriş etmek gibi birşey.

Ares envió diez pergaminos ; uno es para Callisto.

Ares on tomar yollamış, ve onlardan biri Callisto için.

Vamos adentro y averigüemos por qué Ares los mandó a llamar.

Hadi oraya içeriye girelim ve Ares'in onlara neden mesaj yolladığını öğrenelim.

No puedes confiar en Ares.

Ares'e güvenemezsin.

Voy a ir con Ares.

Ben Ares'le gidiyorum.

Ares insiste en que no deben abordar armados.

Ares ısrar ediyor... bütün silahlar arkada bırakılacak.

- ¡ Ares insiste!

- Ares ısrar ediyor!

¿ Cómo sabemos que es Ares quien nos llamó realmente?

- Bu arada, bize mesaj yollayanın gerçekten Ares olduğunu nasıl bileceğiz?

Guerreros, Ares ha preparado una pequeña introducción.

Savaşçılar... Ares kısa bir tanıtım hazırladı.

Naturalmente, Ares planea nombrarme a mí.

Doğal olarak, Ares benim adımı söylemeyi planlıyor.

Bueno, no creía que algo te importara, Ares.

- Şey, umursadığını bilmiyordum, Ares.

Pero bienvenido, de todos modos, Ares.

Ama herşeye rağmen hoşgeldin... Ares.

Cuando escapé del Inframundo la espada de Ares casualmente cayó en mis manos.

Ölüler Diyarı'ndan kaçarken, Ares'in kılıcı birden ellerime düştü.

Quien asesine al Baracus ganará la espada de Ares.

Her kim Baracchus'ı katlederse, Ares'in kılıcını kazanır.

Crees que puedes irte con Ares, ¿ eh?

Ares'le çıkıp gidebileceğini düşünüyorsun, huh? ! Evet.

Por favor, Ares.

- Bağışla beni, Ares.

Pero eso es, Ares. Ya no eres más un dios.

- Ama işte bu, Ares... sen artık bir Tanrı değilsin.

Olvídalo, Ares.

Unut bunu, Ares.

Hermes, Afrodita, Gaia, Selena Ares, Zeus y Cronos. Este hombrecito aquí arriba ¿ cómo se pronuncia?

- Bu üstteki.. hm... ismi ne dedin?

Y Selena se transforma en la Luna. Ares, Marte. Zeus, Júpiter.

Ares oldu Mars, Zeus oldu Jüpiter, Kronos oldu Satürn.

- Si Ares- -

- Eğer, Ares...

Ares no mandó esta invitación.

Bu daveti Ares yollamadı.

Él es Ares.

- O Ares ise...