Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Banner
Banner Çeviri Türkçe
386 parallel translation
Compre su Banner matutino.
Sabah Banner'ınızı alın.
Banner matutino.
Sabah Banner'ı.
Compre su Banner.
Banner'ınızı alın.
Banner matutino, señor.
Sabah Banner'ı, efendim.
El Banner de Gail Wynand, el peor diario del mundo.
Gail Wynand'ın Banner'ı şu dünyanın en iğrenç gazetesi.
Después de todo, yo soy el crítico de arquitectura de El Banner.
Ne de olsa, The Banner'ın mimarlık uzmanıyım.
Creo que decidiré según el consejo de "Expertos en Arquitectura" del Banner.
Sanırım kararımı The Banner'ın Mimarlık Uzmanlarına danışarak vereceğim.
Podría tener una carrera brillante en El Banner si me lo pidiera.
Eğer isterseniz The Banner'da parlak bir geleceğiniz olabilir.
Yo nunca quise una carrera en El Banner.
Asla The Banner'da kariyer yapmak istemedim.
El mundo de la mafia y de El Banner.
Ayak takımının ve The Banner'ın dünyası.
Salí de los barrios bajos creando El Banner.
The Banner'ı yaratarak, balçığın içinden yükseldim.
El Banner tiene que estar activo.
The Banner aktif olmak zorunda.
Es la política que ha hecho a El Banner el diario de mayor circulación.
The Banner'a en yüksek tirajı kazandıran bu prensiptir.
¿ Me está reprochando por El Banner?
The Banner'ı bana şikâyet mi ediyorsun?
Dominique, yo le daría todo lo que poseo excepto El Banner.
Dominique, sana The Banner haricinde sahip olduğum her şeyi veririm.
Por favor acepte mi renuncia a El Banner.
Lütfen The Banner'dan istifamı kabul edin.
Si firman una protesta contra la Casa Enright El Banner la publicará con gusto y ganaremos, porque somos miles miles contra uno.
Eğer Enright Evi'ni protesto eden bir metni imzalarsanız The Banner büyük zevkle yayımlayacak ve kazanacağız. Çünkü binlercesi bizim gibi düşünüyor. Binlercesi, tek kişiye karşı.
Renunció a El Banner en protesta por el ataque contra su edificio.
Çizimine yapılan saldırıyı kınamak için The Banner'dan istifa etti.
Nunca conocí a nadie que sobreviviera una campaña difamatoria de El Banner.
Daha The Banner'ın iftira dolu kampanyalarından kurtulan bir kişi duymadım.
- ¿ Qué opina de la campaña del Banner?
- Banner'ın kampanyası hakkında ne düşünüyorsunuz?
Pero tuvo años arrancados de su vida, perdidos por El Banner.
Ama yıllarınız The Banner tarafından harcanıp, heba edildi.
Estructuras comerciales sin valor y diarios como El Banner hicieron posible que yo pueda tener una casa suya. Son los medios, usted es el fin.
Size bir ev yaptırabilmemi o değersiz ticari yapılar ve The Banner gibi kâğıt parçaları mümkün kıldı.
¿ Te gustaría vivir en el campo, lejos de todo... -... lejos de El Banner?
Kasabada her şeyden, The Banner'dan uzakta yaşamak ister misin?
¿ Por casualidad recuerdas por qué renuncié a El Banner?
The Banner'dan neden ayrıldığımı hatırlıyor musun?
¡ Solo una de las campañas difamadoras de El Banner!
The Banner'ın iftira dolu kampanyalarından birisiydi!
Sé lo que El Banner le hizo, pero sostengo cada palabra... -... en el Banner.
The Banner'ın size ne yaptığını biliyorum, ama The Banner'ın her kelimesinin arkasındayım.
¿ Está diciendo eso de Gail Wynand del New York Banner?
Bunu New York Banner'ın sahibi Gail Wynand'a mı söylüyorsunuz?
Esta vez, El Banner le está sirviendo a una cruzada.
Bu kez, The Banner haçlı seferine çıkıyor.
El Banner te salvará.
The Banner seni kurtaracak.
Dominique, ¿ ves por qué quiero al Banner?
Dominique, neden The Banner'ı sevdiğimi anlıyor musun?
Está en las primeras planas de mañana, incluyendo al Banner.
The Banner da dahil yarın manşetlerde olacak.
- Y yo soy el dueño de El Banner.
- Ve The Banner bana ait.
Yo acabo de despedir a mi cocinera porque la encontré leyendo el Banner.
The Banner'ı okurken yakaladığım için aşçımı kovdum.
Nadie quiere trabajar para El Banner.
Kimse The Banner için çalışmak istemiyor.
Ahora estaré orgullosa de trabajar para El Banner.
Artık The Banner için çalışmaktan gurur duyarım.
Parece que ya nadie compra El Banner.
Galiba kimse artık The Banner almıyor.
El Banner no está ayudando a Howard.
The Banner Howard'a yardımcı olmuyor.
Si no te rindes, salvarás a ti y al Banner.
Pes etmezsen kendini ve The Banner'ı kurtaracaksın.
Yo nunca dirigí El Banner.
The Banner'ı hiç ben yürütmedim ki.
Rindase o cierre El Banner.
Pes et ya da The Banner'ı kapat.
El Banner dejó de existir.
The Banner varlığına son verdi.
Cosas muertas son sólo el fertilizante financiero que lo harán posible.
The Banner gibi ölü nesneler sadece orayı mümkün kılan finansal kaynaklar olacak.
El control de la torre lo tienen ambos países, pero los estadounidenses dicen que las campanas no tocan su himno tan bien como el "Dios salve a la reina".
Kule her iki ülkenin de kontrolü altında, ama Amerikalılar onların zillerinin "The Star-Spangled Banner" ı "God Save the Queen" i çaldığı kadar iyi çalmadığını iddia ediyor.
La única canción que sé no es adecuada. El himno de los Estados Unidos.
Bildiğim tek şarkı var, neredeyse hiç uygun değil... "The Star-Spangled Banner".
Mira, cariño, aquí abajo, "O Sole Mio" es como, "The Star-Spangled Banner" en casa.
Bak, bebeğim, buralarda, "O Sole Mio" bir tür "Altın varaklı" özlem türküsüdür
¿ Dónde verás eso? No lo ves en una película de Fellini. Lo ves en una película de Banner.
Bunu Fellini filmlerinde bulamazsın, Banner'in filmlerinde bulursun.
He venido a verlo porque es un buen productor... Mire el último piso.
Bay Banner, sizi bulmaya geldim çünkü siz iyi bir yapımcısınız.
Podría ir a su casa y masturbarse con eso. Sr. Banner, ¡ espere un momento!
- Bununla eve gider ve boşalırsın değil mi?
Podría ir a su casa y sacar su cosa por la ventana.
- Bekleyin, Bay Banner.
No me llames "Sr. Banner".
Bana Bay Banner deme.
Sr. Banner, ¿ puedo...
- Bay Banner.