English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Basic

Basic Çeviri Türkçe

53 parallel translation
Me ha fallado una cosa en Washington y tengo que hacer la instrucción.
Something fell through in Washington and I have to take basic training.
Se ha vuelto a lo básico.
Basic'lerin arkasında.
El año pasado vi una película llamada "Basic Instinct".
Bu yıl.. Geçen yıl Temel İçgüdü filmini seyrettim.
Jobs y Wozniak en Apple, Gates y Allen escribiendo BASIC, la primera reunión del Club de Computadora.
Jobs ve Wozniak, Apple'da Gates ve Allen, Basic yazıyor ev yapımı Bilgisayar Kulübü'nün ilk buluşması. Gelman oradaydı.
Ed, este negocio de $ 15 de regalías por BASIC... vendido en cada 4K Altair...
Sonra Ed, bu 15 dolar telif hakkı işi her 4 K Altair'in içindeki BASIC için, kabul edilir gibi değil.
Dice que Apple quiere un contrato de $ 21.000 para licenciar BASIC.
Apple, BASIC'i lisanslamak için 21 bin dolar öneriyor.
Carl logró una paridad en ese BASIC...
Carl BASIC'te bu eşitliği çıkardı.
La crema humectante suiza me está haciendo bien.
Swiss Basic Nemlendirme Kremi işime yaramaya başladı.
Gates continuó escribiendo, " El feedback que nosotros hemos obtenido de los cientos de personas que dicen que están usando BASIC han sido todos positivos.
Gates yazmaya devam eder, " Yüzlerce insandan aldığımız yorumlara göre BASIC kullanan herkes çok memnun
1 ) La mayoría de esos "usuarios" nunca compraron BASIC, y 2 ) La cantidad de regalías que hemos recibido de las ventas a aficionados hacen que el tiempo perdido en el BASIC para ALTAIR valga menos que 2 dolares la hora
1 ) Memnunuz diyen kullanıcıların çoğu asla BASIC satın almamışlar ve 2 ) satışlardan aldığımız Telif hakkı miktarını ödememişler. zaman Altari Basic için işliyor ve 1 saatte 2 dolardan daha az etmeye başladı.
¿ Qué hay de esos chicos que revendieron el Altair BASIC?
Altair BASIC leri tekrar satan heriflere ne demeli?
¿ Entiendes lo que pasa al final de Basic Instinct?
Temel İçgüdü filminin sonundakileri anladın mı?
Cuatro millones de lineas en BASIC.
BASIC programıyla dört milyon satır.
No, al menos que puedas codificar Visual Basic.
- Hayır. Visual Basic dilini biliyorsan başka.
Creo que en Instinto básico, en gran parte... la gran actuación de Sharon... también fue construida... por Frank.
Mesela Basic Instinct, Bence çok büyük derecede.. burada Sharon çok büyük performans sergiliyor... aynı zamanda bu... Frank tarafından sağlandı.
Tiene un hermano, un hermano mayor, trabaja en el Basic Buys de Hennessy.
Bir de Hennessy'de Basic Buys'da çalışan erkek kardeşi var, bir ağabey.
Ellos nos dicen que no podemos llegar allí y decir en "Basic Instinct"
Sana diyorlar ki, burada dikilip şöyle diyemezsin :
¿ Basic Instinct 3?
"Temel İçgüdü 3" mü?
Creare una interface GUI usando Visual Basic.
Bir grafik kullanıcı arayüzü oluşturayım.
¡ Ni siquiera lo conseguirías usando Basic!
Hiç kolaylaştırmıyorsun!
¿ En medio de "Instinto Básico" y te acuestas a Sharon Stone?
Biz "Basic Instinct" ortasındayız sen Sharon Stone ile mi yattın?
Flores quiere quedar con Perry en El Ston Basic Hospital
Flores, Perry'yle Stone Basin Hastanesi'nde buluşmak istiyor.
Vamos a lanzar BASIC ".
'BASlC'i ortaya çıkaralım.'
El reto cuando escribí BASIC no era sólo que operara con 4 kbytes.
Yani BASlC'i yazarken sadece 4 kbaytta çalışması önemli değildi.
Entren a programa, entren a la configuración de sus radios y luego donde dice SINCGAR o básico cámbienlo a ANDVT.
Program'a gir, Radyo Ayarları'na gir, SINCGARS veya BASIC yazan yeri... ANDVT yap.
¿ Es diferente de BASIC básico? Pasó mucho tiempo.
Bildiğimiz BASIC'ten farklı mı?
Código de programación... Podía leer lenguajes de programación propios de IBN...
Program kodu... IBN 5100 BASIC progralama dilinden önce yapılmıştır bu yüzden onunla kendine özel bir program kodunu okuyabilirsiniz. " miydi neydi?
Estaba en @ channel.
Mesajlarını @ channel'da görmüştüm. "IBN 5100, BASIC programla dili geliştirilmeden önce yapılmıştır bu yüzden onunla kendine özel bir program kodunu okuyabilirsiniz" miydi neydi?
Pero aún con eso, era aún notable, especialmente para alguien de 10 años, que pudieras escribir un programa en BASIC, digamos, o FORTRAN, y de hecho, esta máquina de alguna manera tomaba tu... idea,
Ama o hâliyle bile olağanüstü bir şeydi. Özellikle de on yaşında bir çocuk için. BASIC ya da mesela Fortran'la bir program yazıyordunuz ve... bu makine bir anlamda sizin fikrinizi alıp bu fikri bir şekilde uyguluyor ve size bazı sonuçlar veriyordu.
Y podías programarla en BASIC y APL, y por horas, ya sabes, conseguía que me llevaran a Hewlett-Packard y me la llevaba en esa máquina y escribía programas para ella.
BASIC ve APL kullanarak makineyi programlayabiliyordunuz. Saatler süren yolculuklar yapıp Hewlett Packard'a gider ve o makinenin başında takılıp programlar yazardım.
Quejica Basic!
Seni koca bebek!
- Basic? Oriente?
- CAP, BEP, BTS?
En Basic Inversment Group.
Vesic Yatırım Grubu.
Puedo hacer que Basic Inversment Group rompa con él. Y mi equipo puede manejar la cantidad de casas que necesite vender.
Vesic Yatırım Grubu'nu ondan uzaklaştırabilirim ve ekibim, ne kadar ev satarsanız satın işin üstesinden gelebilir.
Si me consigues a Basic Inversment, haremos negocios.
Vesic Yatırım'ı dahil ederseniz biz de varız.
Ortiz el rey de Miguel's le va a vender 100 casas a Basic.
Migueller'in kralı Ortiz, Vesic'e 100 ev satacak.
- ¿ A quién crees que Basic va a culpar?
- Vesic kimi suçlar dersin?
Es más el gasto que lo que ganamos así que en Basic ya no están interesados.
Böyle gizli masraflar kâr etmeyi önlüyor. Yani Vesic artık o anlaşmayla ilgilenmiyor.
¿ Que puedo hacer para que a Basic le vuelvan a interesar esas casas?
Vesic'in tekrar o evlerle ilgilenmesi için ne yapabilirim?
Si tiene éxito, otros lo van a seguir y Basic se retirara.
Başarılı olursa diğerleri de onu örnek alırlar ve Vesic anlaşmadan çekilir.
Recuerdo que el primer programa que escribí con él fue en BASIC.
Benimle birlikte yazdığı ilk program BASIC dilindeydi.
Es el "Basic Input Output Software". Es lo que primero se ejecuta cuando enciendes el computador.
"Temel Giriş Çıkış Sistemi", bilgisayarı açınca ilk olarak çalışan şey.
El Sr. Monroe nos enseñó lenguaje BASIC... y fue como encontrar agua... en mitad del desierto.
Bayan Monroe bize BASIC öğretti ve bu sanki çölün ortasında su bulmak gibiydi.
Sharon Stallone en Basic Instincts.
Temel içgüdü. filmindeki Sharon Stone gibiyim.
No, del estilo de Fatal Attraction o Basic Instinct o películas de Brian De Palma.
- Hayır daha çok Öldüren Cazibe, Temel İçgüdü veya Brian De Palma filmleri gibi.
♪ Qué basic'ly medios, como la reina de todas las reinas ♪
# Yani kraliçeler kraliçesi olarak demek oluyor ki bu #
En la secundaria tomé una clase de Visual Basic.
Orta okulda aldığım Visual Basic dersinde arkadaşım Sam'in bana bir teknikten bahsettiğini hatırlıyorum.
Tengo entendido que creciste en Londrina, en Basic.
Anladığıma göre Londrina'daki bodrumda büyümüşsün.
Hemos aplicado presión. Canalizamos dos venas de calibre grueso.
Basiç kiyafetleri uygulandi. iki genis kanal serum takiIdi.
Episodio 1x18 "Basic Genealogy"
Saiyo saiyo @ turkcealtyazi.org
Community 2x04 "Basic rocket science"
Çeviri :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]