English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Belfast

Belfast Çeviri Türkçe

494 parallel translation
Regresaremos a Belfast.
Belfast'a döneceğiz, göreceksin.
No sé para qué. Todas las bombas de Belfast no podrían achicar tanta agua.
Belfast'taki tüm pompalarla bile bu suyu zapt edemeyiz.
Había una maestra de Belfast, una mujer estimulante.
Belfast'tan gelen bir hanım öğretmen vardı. Heyecan uyandıran bir kadındı.
Una noticia de nuestra corresponsalía en Belfast.
Belfast'tan elimize ulaşan habere göre :
Es un truco que me enseñó un tío mío de Belfast.
Bunu Belfast'taki amcamdan öğrenmiştim.
¿ te hablé alguna vez de mi tío de Belfast?
Peki. Sana hiç Belfast'taki amcamdan bahsetmiş miydim?
Hay violencia como en Belfast.
Boktan bir gecede lanet Belfast'a döndük!
En Belfast.
Belfast.
¿ Belfast?
Belfast?
¿ Llevó a Colin... y le mataron en Belfast?
Kocan Colin'in şoförlüğünü yapıyordu ve Belfast'ta onu öldürdüler?
Me sorprende que no mencionaras... lo que pasó en Belfast en mi ausencia.
Açıkçası, biraz şaşıp kaldım. Ben yokken Belfast'a yaptığın nakliyatı söylemeyi mi unuttun?
¿ Qué coño estaba haciendo Colin con un taxista en Belfast?
Colin parlak götlü bir taksi şoförü ile Belfast'ta ne bok yiyordu?
Segunda pregunta, ¿ qué hacía en Belfast?
İkinci soru, Belfast, orada ne yapıyordu?
Le amenazaban, debía mandar dinero a Belfast.
Onu teslimat için zorladılar. Yani para teslimatı, Belfast'a.
¿ E hiciste que Colin llevara el dinero de Harris a Belfast?
Yani sen benim Colin'imi, Harris için para teslimatına Belfast'a mı yolladın?
¿ Y de Liverpool a Belfast?
Liverpool'dan Belfast'e ne dersin?
¿ Qué tal con la historia del E.R.I.? ¿ Y Camboya?
IRA olayımı hatırlasana, "Belfast'ta İngiliz İşkencesi" ni?
¿ No le habló de todos los otros asesinatos, en Belfast, Derry y la frontera?
Sana Belfast, Derry ve sınırda işlediği tüm o cinayetlerden bahsetmedi mi?
Por tu culpa, debimos cancelar todas las operaciones en Belfast.
Senin yüzünden Belfast'taki tüm operasyonları iptal etmek zorunda kaldık.
La lata de galletas, de Belfast.
Bisküvi kutusu, Belfast'dan.
Me hicieron ponerme contra la pared, así, con brazos y piernas separados. BELFAST HACE UNOS AÑOS
Yüzümü duvara çevirdiler, kollarımı ve bacaklarımı böyle uzattırdılar.
No es el tipo de cosa que una lleva por Belfast en el bolso.
Belfast sokaklarında öylece çantanızda gezdirebileceğiniz bir şey değil.
Belfast me recuerda a Chile.
Belfast, bana Şili'yi hatırlatıyor.
El misterio es por qué Sullivan salió de Belfast de madrugada para encontrarse, según la policía, con un supuesto terrorista.
İzleyenlerin kafasını karıştıran asıl mesele, neden sabahın erken saatlerinde Bay Sullivan'ın, polislere göre terör şüphelisi olan bir adamla Belfast dışında ne aradığı.
Salga de Belfast.
Belfast'ı terk et.
- Lo secuestramos en Belfast...
Onu Belfast'ın dışında bir karnavaldan almıştım.
"Padre asesinado por la policía del Ulster, Belfast, 1979."
"RUC tarafından öldürülen papaz, Belfast, 1979."
Los británicos están buscando al IRA por todo Belfast.
İngilizler Belfast'ın altını üstüne getiriyorlar.
Belfast al principio de los'70 era un caos total.
1970'lerde Belfast kaynıyordu. "İngilizler Defolun - Yaşasın IRA"
En Belfast, esa era una ocupación peligrosa.
Belfast'ta, bu tehlikeli bir meslekti.
Estoy contento de irme de Belfast.
Belfast'tan ayrıIdığıma seviniyorum.
- Paddy de Belfast.
- Hangi Paddy? - Belfast'lı Paddy.
Ah, está bien cuando suceden en Belfast.
Evet, Belfast'ta olunca mesele yok, değil mi?
Las tropas entraron en el área de Ardoyne, en el oeste de Belfast desde el colapso del provisional el IRA cesó el fuego el fin de semana.
Geçici IRA'nın ilan ettiği ateşkesin hafta sonunda bozulmasından sonra... askerler Batı Belfast'ın Ardoyne bölgesine girdiler.
De ninguna manera voy a volver a Belfast.
Ne olursa olsun Belfast'a dönmeyeceğim.
Siempre estaba hablando de Belfast, el IRA, y todo eso.
Sürekli Belfast, IRA, o gibi şeylerden bahsediyordu.
Obtuvieron un montón de dinero, y Conlon volvió a Belfast.
Bir sürü paraları vardı, ve Conlon Belfast'a döndü.
¿ Cuándo puedo volver a Belfast?
Ne zaman Belfast'a dönebilirim?
La próxima vez que veas Belfast, ellos estarán haciendo viajes a la Luna.
Bir daha Belfast'ı gördüğünde, Aya dolmuş seferleri yapılıyor olacak.
Dejé Belfast para alejarme de gente como él.
Ben Belfast'ı onun gibilerden kaçmak için terk ettim.
- Lugar de nacimiento.
- Doğum yerin. - Belfast.
- Belfast. Ahora eres británico.
O halde Britanya vatandaşısın.
Estoy volviendo a Belfast.
Ben Belfast'a dönüyorum.
Miramos hacia abajo a la pobre, castigada Belfast.
Dönüp aşağıdaki... yoksul, kargaşa içindeki Belfast'ı seyrediyoruz.
Guiseppe Conlon está enterrado en el Cementerio Milltown, en Belfast.
Giuseppe Conlon, Belfast'taki Milltown Mezarlığında yatıyor. "
Nacido y criado en Belfast. Estábamos en guerra.
Belfast'ta doğdum ve orada büyüdüm.
No sé adónde está yendo esta ciudad.
Belfast gibi kana bulandı.
El Salvador, Azerbaiyán, Belfast, Angola, Bosnia... ¡ Joder!
El Salvador, Azerbaycan, Belfast, Angola... Bosna. Lanet olsun.
Granada, Belfast,
- Grenada, Belfast,
El buque insignia Belfast era el designado para abrir fuego en la invasión.
Belfast adlı bayrak gemisi çıkarmanın ilk salvosunu ateşleyecekti.
No, señor, en Belfast.
Hayır bayım, Belfast'tan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]