Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Bende
Bende Çeviri Türkçe
46,624 parallel translation
Tengo algo para ti...
Bir emanetin var bende. Kocandan.
No tanto la sensación.
Bende uyandırdığı hisleri değil.
- Aún me sale. - Sí.
Hala iş var bende.
Solo me contrataron para tres episodios, pero conseguí cinco.
Orada kimse var mı? Kimse var mı? Vay. Onlar sadece üç bölüm için tuttular ama bende beş bölüm var.
Mis motivos son sólo...
Sebeplerim.. Sadece bende saklı.
¡ Yo no tengo ningún brillo, zorra!
- Sürtük, ışıltı mışıltı yok bende!
Pensaste que podrías dominarme, pero soy una persona, Paul.
Bende de ustalaşabileceğini sandın ama ben de insanım Paul.
Lo he estado mirando, mamá y yo lo tenemos, y está lleno de cosas que nunca llegaron a la versión final.
Annemde de bende de son hâlinde olmayan bazı görüntüler var.
Excepto que... tengo grabaciones de audio de todas nuestras conversaciones.
Ama her bir görüşmemizin ses kayıtları var bende.
- Mamá, no. - Es mi turno.
- Sıra bende.
Creo que hay algo realmente mal en mí.
Sanırım bende bir sorun var.
- Sí, no tengo nada.
- Evet bende de hiçbir şey yok!
Creo que hay algo realmente mal en mí.
- Sanırım bende bir sorun var. - Hiç sanmıyorum, bir tanem.
Pero tengo cámaras de tráfico.
Ama trafik kameraları bende.
Eso es lo que pensaba.
Bende öyle düşünmüştüm.
Tengo varias toneladas.
Bende birkaç ton var.
- La tengo.
- Evet, bende.
Bueno, pues yo deposito mi fe en ti.
Pekala, bende sana inanıyorum.
¡ Tengo a Phoenix!
Anka bende.
Repito, ¡ tengo a Phoenix!
Tekrarlıyorum : Anka bende.
De otra manera, sería tan malo como el gobernador Royce.
Aksi takdirde bende Vali Royce kadar kötü olurdum.
Entretanto, yo tenía esto
Bu arada bende de bu vardı.
Muy bien, tal vez tenga tus poderes pero no tengo este... Este deseo innato de lanzarme hacia los problemas.
Bende de sendeki güçler olabilir ama sürekli belaya atılma arzum yok.
Trabajar aquí lo hace para mí.
Burada çalışmak bende de aynı etkiyi bırakıyor.
Mi turno.
Sıra bende.
¿ Qué te hace estar tan seguro de que yo tengo respuestas?
Cevapların bende olduğuna nasıl bu kadar eminsin?
Si no me cuentas las visiones de Emma, tendré que preguntarle yo misma.
Eğer sen Emma'nın öngörüleri hakkında birşey söylemeyeceksen bende bizzat kendisine sorarım
Aladino también fue un Salvador, así que pensé que si lo hallaba vivo... podría ayudarme a evitar mi destino.
Aladdin de bir Kurtarıcı bende düşündüm ki eğer onu bulabilirsem, eğer onu canlı bulabilirsem bu kaderimden kurtulmamı sağlayabilir
Sé que no puedes verlo ahora... pero Jafar ha destrozado el reino y encontré un Salvador que lo vencerá.
Doğru düzgün düşünemiyorsun biliyorum ama Jafar krallığımızı parçalıyor bende onu yenebilecek bir Kurtarıcı buldum
Así que... Huí al Bosque Encantado y me atrapó la maldición.
Bende Efsunlu Ormana kaçtım ve lanetin içinde yaşamaya başladım
También fui... soy una rata callejera.
Ben.. bende bir sokak faresiyim
- Y yo que nunca más te vería.
Bende seni bir daha göremeyeceğimi düşünmüştüm
- También elijo creer en nosotros.
- Bende bize inanmayı seçiyorum
Si es lo que quieres, te apoyaré, Swan. Oye. Lo siento.
Eğer istediğin buysa bende varım Swan Özür dilerim
Tengo que cuidar de ti.
Bende sana bakıcılık yapacağım.
Oye, ¿ por qué no metes tus cosas en el coche, y enseguida salgo, vale?
Hey, neden gidip eşyalarını arabaya koymuyorsun bende hemen geliyorum, tamam?
Lo pillo. Sí.
Bende, tamam.
Sabes, estoy bajo el mismo tipo de presión, pero, Frank, han sido dos años de
Biliyor musun, bende aynı baskı altındayım, ama, Frank, iki yıldır duyduğum,
Te veré en casa.
Bu bende, dostum. Evde görüşürüz.
No te preocupes, invito yo.
Sakin ol, o iş bende.
Verás, porque tengo su número justo aquí.
İşte bak, numarası bende var.
Las tengo. Está bien.
Sorun yok, bende.
Yo estuve en una en la secundaria.
Orta okuldayken bende öyle bir çetedeydim.
Tengo Inteligencia Central.
Biliyorsunuz İstihbarat bende.
Yo también lo haría.
Bende alırdım.
- Lo haré.
- Bende.
Suéltala ahora y no te mataré.
Şuan onun gitmesine izin ver, bende seni öldürmeyeyim.
Estoy contigo.
Bu iş bende. Atla.
Lo tengo, jefa.
O iş bende, şef.
Puedo sentirme identificada, porque acabo de toparme con mi exmarido y su prometida embarazada.
Bende de aynısı var, çünkü eski kocamı ve onun hamile nişanlısını gördüm.
Yo hice lo mismo con mi madre.
Bende aynısını anneme yaptım