Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Benefit
Benefit Çeviri Türkçe
58 parallel translation
No bebo alcohol. - Uh-oh, llegaremos tarde al Benefit.
- Hayır teşekkürler.Alkol kullanmıyorum..
Querida, esto es beneficioso, Benefit se erige con dinero.
- Sanırım çok geç kalıyoruz. Darling, Bu Yarar ne yararı biliyor musun, para kazanmak.
Una mañana, hace tres años, iba camino a una reunión en el edificio Mutual Benefit de Wilshire, en la zona de Miracle Mile.
Yaklaşık üç yıl önce bir sabah, bir toplantıya gidiyordum. Toplantı, Miracle Mile'da Wilshire caddesindeki Ortak Yararlar binasındaydı.
Los mundos se beneficiarán de mi conocimiento y experiencia.
Entire worlds can benefit from my knowledge and experience.
Me ocupo de su caso contra "Great Benefit".
Great Benefit aleyhine olan davanıza bakıyorum.
"Great Benefit" se negó a pagar su primera demanda en agosto. Cuando lo diagnosticaron a Donny Ray.
Great Benefit ilk olarak geçen Ağustos ayında Donny Ray'e teşhis konulduğunda sigorta ödemesini reddetti.
Dice que vas a demandar a esos cerdos de "Great Benefit". Los harás pagar, ¿ verdad?
Great Benefit'teki bu piçlerin aleyhine dava açacağını söyledi.
Vamos a objetar la moción de cese de "Great Benefit".
Great Benefit'in teklifini reddetmek amacıyla kapışacağız.
He venido a la audiencia de Black contra "Great Benefit".
Black-Great Benefit duruşması için buradayım.
Que conste que me llamo Leo F. Drummond de Tinley Britt... abogado de "Great Benefit".
İsmim Leo F. Drummond, Tinley-Brit Hukuk Bürosu
Y digo... que si este joven aprobó el examen final... permítale objetar el caso, Usía.
Great Benefit'in avukatıyım, ve diyorum ki eğer bu genç adam baro sınavını geçtiyse, Sayın Yargıç, davaya müdahil olmasına izin verelim.
Puedo prever el resultado con bastante exactitud y le dije... a mi cliente, "Great Benefit" que sólo los costos... ascenderían a una gran suma.
Dart tahtasının merkezine çok yakın atış yapabilirim, ve müvekkillerim olan Great Benefit'e dedim ki, bu davadaki masraflar tek başına büyük bir miktar tutacaktır. Tabii senin için de.
¿ Adivina qué reciente juez fue designado en su lugar?
Tahmin et, yargıç ne yaptı, Great Benefit davasında kendi yerine kimi atadı.
Es la central de "Great Benefit".
Great Benefit'in ana merkezi orada.
Represento a "Great Benefit"... y lamento mucho... lamento estar aquí en estas circunstancias.
Great Benefit'i, temsil ediyorum ve gerçekten de çok üzgünüm... bu koşullar altında, burada olmaktan dolayı çok üzgünüm.
Felicitaciones, Sr. Lufkin... por haber sobrevivido la última matanza de "Great Benefit".
Tebrikler... Bay Lufkin Great Benefit'te son zamanlardaki kıyımdan, mucizevi kurtuluşunuzdan dolayı.
Represento a la señora cuyo hijo murió de leucemia... porque la aseguradora "Great Benefit"... no les dio el dinero necesario para la operación. Eso es horrible.
Bakın, Great Benefit Sigorta Şirketi'nin ameliyat için gerekli parayı ödememesi nedeniyle oğlu lösemiden ölen, bayanın avukatlığını yapıyorum.
Sra. Black, Ud. Es la madre de Donny Ray Black... que falleció recientemente de leucemia mielocítica aguda... porque "Great Benefit"...
Bayan Black, siz Donny Ray Black'in annesisiniz, oğlunuz geçenlerde lösemiden vefat etmişti çünkü davalı taraf, Great Benefit...
"7 de julio de 1996."
Sakin ol. Great Benefit.
¿ Por qué demandó a "Great Benefit" por 10 millones?
Bayan Black, neden Great Benefit'i 10 Milyon Dolar'lık istemle dava ettiniz?
Sr. Lufkin. ¿ Es Ud. Vicepresidente de demandas de "Great Benefit"?
Bay Lufkin, Great Benefit'te Başkan Yardımcısı konumundasınız, değil mi?
¿ Y cuándo dejó de trabajar para "Great Benefit"?
Ne zaman Great Benefit'te çalışmayı bıraktı?
Srta. Lemancyzk, ¿ cuánto tiempo trabajó para "Great Benefit"?
Bayan Lemancyzk, Great Benefit için ne kadar çalıştınız?
Es el manual de demandas de "Great Benefit".
Great Benefit Şirketi'nin Hakedişler Kılavuzu.
Debía cubrirme mi póliza colectiva de "Great Benefit"... y, por supuesto, niegan mi demanda.
Great Benefit'teki grup poliçem ile masrafların karşılanması gerekirdi, ama tabii ki onlar bunu reddediyorlar.
¿ Por qué está enojada con "Great Benefit"?
Great Benefit'e karşı kızgın olmanız mı?
Odio a "Great Benefit"... y a la mayoría de los gusanos que trabajan en ella.
Great Benefit'ten nefret ediyorum ve de orada çalışan bir sürü aşağılık kişiden.
Mientras me acostaba... con ciertos ejecutivos de "Great Benefit"... me aumentaban el sueldo y me ascendían.
Great Benefit'teki bazı yöneticilerle bir ilişki yaşadığım sürece maaşım artırıldı, ve terfi ettirildim.
¿ no prometió Ud. No revelar información sobre demandas?
Great Benefit'in bir çalışanı olarak, gizli kişisel sigorta bilgilerini ifşa etmeyeceğinize dair bir vaatte bulunmuştunuz.
Mañana viene el presidente de "Great Benefit".
Yarın Great Benefit'in CEO'su ile görüşmen var.
Este es un folleto de "Great Benefit". ¿ Es Ud. ése?
Bay Keeley, bu Great Benefit broşüründeki, siz misiniz?
Ibamos a hablar del manual de demandas de "Great Benefit".
Great Benefit'in Sigorta Ödentileri Kılavuzu hakkında konuşmak üzereydik.
¿ Es éste el manual completo de demandas, señor?
Great Benefit'in tam ve eksiksiz kılavuzu mu, efendim?
Ahora, Sr. Keeley... ¿ cuántas pólizas tuvo "Great Benefit" de hecho... en el año 1995?
Pekala, Bay Keeley, 1995 yılında Great Benefit'te kaç poliçe vardı?
Este es un informe del comité médico de "Great Benefit".
Bu, Great Benefit'in sağlık komitesine ait bir rapordur.
Este es un informe del comité médico de "Great Benefit"... presidido por Ud.
Bay Keeley, bu başkanlığını yürüttüğünüz Great Benefit Sağlık Komitesi'nin bir raporudur.
"Se justificaría que `Great Benefit`..." "invertiera en clínicas de médula ósea."
Great Benefit, kemik iliği kliniklerine yatırım yapmak üzere finansal olarak hazırlanmalıdır. "
"se justificaría económicamente que `Great Benefit`..." "invertiera en clínicas de médula ósea."
Great Benefit, kemik iliği kliniklerine yatırım yapmak üzere finansal olarak hazırlanmalıdır. "
Eso es todo lo que importa en "Great Benefit", ¿ verdad?
Great Benefit'le ilgili olanların hepsi bu, değil mi?
La aseguradora "Great Benefit" nos denegó la demanda.
Great Benefit Sigorta talebimizi geri çevirmişti. Haydi.
Si no castigan a "Great Benefit"... podrían ser sus próximas víctimas.
Eğer Great Benefit'i cezalandırmazsanız... sonraki kurbanları siz olabilirsiniz.
"El Sr. Wilfred Keely, FEP de `Great Benefit`..." "fue detenido ayer a la tarde en el aeropuerto Kennedy..." "después de subir al avión con destino a Heathrow."
" Bay Wilfred Keeley, Great Benefit CEO'su, dün öğleden sonra JFK'den, Heatrow'a kalkan bir uçağa bindikten hemen sonra gözaltına alındı.
"... que los esperara. A las 17 : 00, `Great Benefit`... " " pidió protección según el código de quiebras en Cleveland. "
Bugün Saat 17 : 00'de, Cleveland Federal Mahkemesi'nde sigorta şirketi Great Benefit'e iflas istemiyle dava açıldı.
"Muchos estados investigan a `Great Benefit`..." "y han presentado varias demandas."
Pekçok eyalet şu an Great Benefit'i inceliyor, ve birçok dava dosyası mahkemelerde açıldı.
- Benefit?
- Uh-oh.Hayır ( yarar ) için gecikeceğiz..
"Great Benefit".
Great Benefit.
Quiero que presentes una demanda contra "Great Benefit".
Yapmanı istediğim,
Y ponle mi nombre.
Great Benefit aleyhine bir dava dosyası hazırlayıp, üstüne ismimi yazman olacak.
Srta. Lemancyzk, como empleada de "Great Benefit"...
Bayan Lemancyzk,
De hecho...
Gerçekte, Great Benefit ve
Ud. Está muy enojada con "Great Benefit" y Lufkin.
Bay Lufkin'e karşı çok kızgındınız, değil mi?