Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Billy
Billy Çeviri Türkçe
14,412 parallel translation
No pases a Billy Joel.
Billy Joel'u öyle değiştiremezsin.
- Billy.
Billy.
- ¿ Lo hará Billy?
- Billy mi yapıyor?
Billy Crystal es honorario.
Billy Crystal hanedandır.
Billy pasó a un plano más alto de existencia.
Billy, daha yüksek bir varoluş seviyesine geçti.
Billy siempre odiaba las despedidas.
Billy'nin nefret ettiği bir şey varsa, o da vedalardı.
¿ Tuviste tiempo para inspeccionar el material que te dimos, Billy?
Verdiğimiz diske göz atma fırsatın oldu mu Billy?
Paciencia, Billy.
Sabret Billy.
Bushmaster es un tipo de serpiente, Billy.
- Bushmaster bir yılan türü Billy.
No tendrás otra oportunidad como esta, Billy.
Böyle bir fırsat daha bulamazsın Billy.
Estos hombres están traicionando a su país, Billy.
Bu adamlar ülkelerine ihanet ediyor Billy.
¿ Billy Madlock sabe que estamos usando civiles?
Bill Matlock sivilleri kullandığımızı biliyor mu?
No puedo escucharte, Billy, tienes que hablar más alto.
Seni duyamıyorum Billy. Yüksek sesle konuş.
Yo mismo pagué el avión, Billy.
Uçağı bizzat kendim kiraladım, Billy.
Jerry Schillings se hizo director de giras de Billy Joel y luego manejó actos musicales como los Beach Boys y Jerry Lee Lewis.
Jerry Schilling genç Billy Joel'in tur menajeri oldu. Sonra The Beach Boys ve Jerry Lee Lewis gibi sanatçılara menajerlik yaptı.
Revisión de armas, Billy.
Silahları kontrol et, Billy.
Un paleto.
- Will Billy, ha?
Billy Rocks.
Billy Rocks.
Billy gana.
Kazanan Billy.
¿ Billy?
Billy?
¿ Cómo nos conocimos, Billy?
Billy ile nasıl mı tanıştım?
Encontré a Billy... en una cantina vieja de Texas.
Gerçek olan şu ki, Billy ile karşılaştığım yer Teksas'ta eski bir bar salonuydu.
Y ningún blanco quería servirle a Billy por su raza.
Oradakiler Billy gibi insanlara hizmet etmek istemiyorlardı.
Donde yo voy, va Billy.
Nereye gidersem Billy'de katılacak.
El es Billy Rocks.
Bu Billy Rocks.
Sam, él es Billy.
Sam, bu Billy.
Billy es bastante bueno con los cuchillos.
Billy bıçakla yetenekli.
Yo soy un gris. Chisolm un azul... Billy un hombre misterioso del Oriente... un irlandés borracho, un "texicano"... una hembra y su galán de escolta.
Ben güneyli düşman, Chisolm Federallerden Billy Asyalı gizem İrlanda ve Teksika'dan sarhoşlar Bir kadın ve beyefendi koruması.
Billy... la oí.
... Billy, duydum.
¿ Dónde está Billy?
Billy nerede?
¡ Vamos, Billy!
Gidelim, Billy!
- ¡ Vaya, Billy!
- Kahretsin, Billy!
Hola, Billy. ¿ Cómo está tu cabeza?
Merhaba? Hey, Billy. Kafan nasıl dostum?
Y queso extra con cada medalla. ¿ Verdad, Billy?
Ve her madalyayla birlikte bedava ekstra peynir, değil mi Billy?
No estás de servicio, estás en casa. Así que relájate.
Billy, görevde değilsin, evlisin, o yüzden git köpeklerinizi yukarı kaldırın.
¿ Y si no regresas?
Billy, eğer geri dönmezsen?
Eres un héroe condecorado.
Demek istediğim, sen dekan kahramansın, Billy.
Billy, ¿ qué demonios haces?
Billy, ne halt ediyorsun
Pero Billy, ya no está en Texas.
Ama, Billy, artık Texas'da değilsin.
Sí, los hindúes eran sabios, Billy.
Evet, Hindular bir şeylerin üzerindeydi, Billy.
Mira, Billy... no tiene que ser por Dios o por tu país.
Bak Billy, Tanrı ya da ülke hakkında olmak zorunda değildir.
Sé quién eres tú, Billy Lynn de Stovall.
Ve ben senin kim olduğunu biliyorum, Billy Lynn, Stovall.
Billy...
Billy,
¿ Ya averiguaste dónde guardan los esteroides?
Yap. Billy, steroidleri nerede tuttuğunu bulmaya ne dersin?
- Billy, Cuéntanos todo.
Billy, bize her şeyi anlat.
¿ Por qué tuve que tratar tan mal a ese señor amable?
Kahretsin, Billy, neden bu hoş adamı zor durumda bıraktım?
Así me gusta, Billy.
İyi adam, Billy.
¿ Y a ti, Billy?
Ya sen, Billy?
- ¡ Billy!
- Billy!
Ay, Billy.
Billy.
¡ Billy!
Hey, Billy.