Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Bim
Bim Çeviri Türkçe
70 parallel translation
- Soapy. Él es Bim.
Bu, Bim.
¿ Qué dices tú, Bim?
Sen ne dersin, Bim?
Pero me llaman Bim.
Bana Bim derler.
- Llámame Bim. ¿ Cómo te llamas?
- Sen de bana Bim diyebilirsin. Senin adın nedir?
Son animales pequeños. Siempre son animales pequeños...
Küçük hayvanlar olur, her zaman küçük hayvanlar olur, demişti Bim.
Le voy a enviar una copia a Bim, una al médico que me prestó su abrigo y una a Nat.
Kitabın bir kopyasını Bim'e bir kopyasını montunu bana ödünç veren doktora ve bir kopyasını da Nat'e yollayacağım.
Que Dios los reciba en su paraíso.
Yüce Rab'bim onları cennetine kabul eyle.
Que Dios lo reciba en su paraíso.
Yüce Rab'bim onu cennetine kabul eyle.
¡ Catorce cruces! ¡ Por el amor de Dios!
On dört haç, hey ya Rab'bim!
¡ Zimzabarim!
Zim zaberim bim
Pero es sólo aparente ¡ Pues zimzabarim bim!
Ama bu sadece dış görünüş. Zim zaberim zim
bim... bim... ¡ ocho!
Bim... bim... sekiz!
Señor Dios, ¿ qué me vas a dar si no tengo hijos?
Yüce Rab'bim, çocuğum olmayacağını bilerek neden bana veriyorsun?
Señor... ... ¿ cómo sabré que voy a poseerla?
Ya Rab'bim onu miras alacağımı nasıl bileceğim?
La lucha es entre tres candidatos... Alan Jones, del Partido Sensato... Tarquin Finn Olé-barril-de-galletas del Partido Simple... y Kevin Phillps-Bong, del Partido Un Poco Simple.
Luton'da üç yönlü mücadele, Alan Jones Akıllı Parti, ortada Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Bus Stop-F'tang-F'tang - Olé-Biscuit Barrel, Salak Parti ve Kevin Phillips-Bong, Hafif Salak adayı.
Tarquim Finn Olé-barra-de-galleta.
Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Bus Stop-F'tang-F'tang - Olé-Biscuit Barrel...
- Entras y sales, bim-bam-bum y listo.
Yanlış Yapan, Hallolunur Anlaştık mı?
"Entro, salgo y bim-bam-bum", ¿ eh?
Yanlış Yapanın, İşi Biter ha?
Para mí una copa de Jim Beam y una Budweiser.
Bir şat Jim Bim ve bir şişe Bud istiyorum.
Ta, ta, ta y listo.
Bim-bala, bum-ba.
En un rato, bim-bam-estampido, y el pueblo estara en mi espejo retrovisor.
Kısa bir süre sonra bu şehri geride bırakacağım.
Las noticias de bim te estan esperando.
Haberciler seni bekliyor.
Zip-zap, bim-bam, lista, vestida y ¡ de vuelta en el centro comercial!
Öyle şöyle, şöyle böyle. Hazırsın, giyinmişsin. Tekrar çarşıdasın.
Mi padre solía encerrarme en un cuarto solo con el disco "Bim Bam Boom" de Percy Faith y me mandaba a la cama con sólo el postre como cena.
Babam beni odaya kilitlerdi ve Percy Faith'in "Bim Bam Boom" adlı albümü ile ve beni sadece tatlı vererek yatağa gönderirlerdi.
Hey, Bim y Bim, Arriba.
- Bim ve Bim!
Solía ponerme un toque de rímel, un poco de Coppertone, zip, bam, boom, fuera.
Eskiden biraz rimel sürerdim. Biraz Coppertone. Bim bam bum.
Una más y bim-bam-bum.
- Bir tane daha olsa patlayacaktı.
convención BIM ESTRAL DE CIENCIA ficción ADVERTENCIA USTED PODRÍA SER FOTOGRAFIADO
Uyarı, fotoğrafınız çekilebilir ve...
Mi Señor, si usted me ha enviado aquí para servir vuestro propósito déjeme hacerlo con coraje.
Rab'bim, eğer beni buraya sana hizmet etmem için gönderdiysen cesaretle yapmamı sağla.
La tocas un poco. - Bing, bang, boom y listo.
Onu biraz elle ve bim-bam-bom işi bitir.
- Bing, bang, boom?
Bim-bam-bom mu?
Y si no fuese usted solamente contratarían a alguna otra bim- -
Eğer sen olmazsan da senin yerine bulurlar başka bir sa...
¿ "bim" qué?
Bir "sa..." ne?
A ver, es "Enrico Fermi", y luego está "Pet Shop Boys", y cruzo la T y marco la Z y bada-bim bada-bum, para la casa.
Bakalım, bu "Enrico Fermi" ve senin de "Pet Shop Boys" karşıdaki T ve zilin Z'si ve kit kat, evin yolundayım.
Vamos, amigo. Te robas un poco de joyería, la vendes, fácil.
Adamım Sandu Ajula'yı göreceğim, bim bom.
Sí, pero no puedes entrar a un centro comercial y ordenar un lote de células madre, aunque seas doctor.
- Evet, ama öylece bir Bim marketine gidip, bir parça kök hücre alamazsın doktor olsan bile.
Mira rápido. ¡ A la bim bom bam!
Onu bırakalım.
Bim, bum, atronador... reaparece desparticularizador.
- Anlaşıldı. Anlat, anlar, anlat, lütfen.
¿ Y si es el proyecto?
peki ya bu BIM ise?
Esa es la razón por la que necesitamos sangre nueva.
O bim ihtiyacımız olan taze kan.
Lo interesante acerca de la batalla de Jericó es que este uso particular del Shofar claramente parece ser lo mismo que vemos con la tecnología de rayos de partículas, la tecnología del rayo letal, la tecnología relámpago.
Jericho savaşında ilginç olan şey, özellikle, Shofar'ın kullanılışının, açıkça bugün bizlerin gördüğü parçacık bim silahlarının, ölümcül ışın teknolojisine benzemeleri ; gök gürültüsü teknolojisine...
Solo aplica toda esta jerga de técnica que has estado leyendo, y... "bim bam boom", eres detective.
Okuduğun bu teknik jargonu o şeylere uygula ve bim-bam-boom, dedektifsin.
# Sientan el zim Ba-da-bim #
# Bu Zing bizi susturur Sonra hepimizi coşturur #
Escucha, Bim.
Dinle, Bim.
¡ Señor!
Rab'bim.
Bim, bimmer, who stole me nan's zimmer?
Bim, bimmer, anamın ışığını kim çaldı?
Bim, bimmer, who stole me nan's Zimmer?
Bim, bimmer, anamın ışığını kim çaldı?
Mama, que tan divertido es que mientras la tía Paula estaba en Indy... tú estabas probablemente en, Price Mart.
Anne, ne kadar garip ki Paula Teyzem Indy'de bayrak sallarken sen muhtemelen, BİM'e gitmişsindir.
Bada-bim.
La la la!
Ninon dime ¿ qué significa tanto misterio?
Bim intikamımızı al Kendi intikamını al Kendin için yap Bizim için yap
¡ Pum!
Bada bim, bada bum.