Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Bloody
Bloody Çeviri Türkçe
504 parallel translation
- Quiero un bloody mary.
- Bloody Mary isterim.
- ¿ Has oído hablar de un bloody mary?
- Daha önce Bloody Mary'i duymadın mı?
¿ Va bien el champán con el whisky, los Martinis y los Bloody Marys?
Şampanya, likör, viski, martini ve Bloody Mary ile birlikte nasıl gider?
Si no, me estoy bebiendo sus copas. - ¿ Un bloody Mary?
Ya da içkilerini çalıyorum.
- Soy laurel Dodge.
- Bloody Mary?
Deke, aún estoy esperando los bloody marys.
- Hala bloody mary'leri bekliyorum.
Rosalie y yo fuimos a investigar. Dos tipos se nos acercaron y nos ofrecieron unos tragos.
Rosalie ve ben orayı araştırmaya gittik ve iki garip adam bize Bloody Mary ısmarlamak istedi.
Usando la máquina de cigarrillos, bebiendo... y otras cosas más que no diré... porque te dolería y te irías de aquí.
Sigara makinesini kullanıyordum, Mary Bloody içiyordum ve daha bir sürü şey yapıyordum ama bunlar hakkında konuşmayalım çünkü sonra bana küser gidersin.
Otro trago.
Bir tane daha Bloody Mary.
Un Bloody Mary.
Bir Bloody Mary olsun.
Tomaré mi Bloody Mary sin hielo.
Bloody Mary'mi sek içeceğim.
Me haría muy bien un Bloody Mary.
Bir Bloody Mary ne iyi olurdu şimdi!
Bloody Mary.
Kanlı Mary.
Un bloody mary.
Bloody Mary.
Perdona, pero he comprado el apio por si acaso en el avión... se les ocurre servirte un Bloody Mary.
Ben kerevizleri, uçakta Bloody Mary içersin diye aldım.
¿ Un Bloody Mary?
Bloody Mary mi?
Señora mía, no me gustan los Bloody Mary que sirven en el avión.
Ben, uçakta verilen Bloody Mary'den hiç hoşlanmam.
De la mañana a la noche Murray Weintraub bebía Bloody Mary cargado de pimienta.
Gece gündüz, o berbat Bloody Mary'lerden içerdi.
¿ Qué tal un Bloody Mary?
Bloody Mary'ye ne dersiniz?
Aquí está su Bloody Mary.
Bloody Mary'niz geldi.
Claro. Bloody Tuesday, Lips, The Dandelion Train.
Tabii. "Kanlı Salı", "Dudaklar", "Kara hindiba Treni".
Bebe.
Bloody Mary'ye ne dersin.
Y una generosa medida de corteza suprarrenal seguida por un bloody mary.
Bol miktarda böbreküstü bezi salgısı ardından da Bloody Mary.
Bloody Mary sin Tabasco, y con el extra de Tabasco. Café.
Acısız Bloody Mary, ve ekstra acılı bir tane daha.
Etiqueta Negro otra vez, Bloody Mary, un trago de vodka.
Black Label, Bloody Mary, bir bardak votka.
En camino un Bloody Mary.
- Bir Bloody Mary geliyor.
"No hay nada como un Bloody Mary fresco para empezar el día".
Güne başlamak için güzel bir Bloody Mary gibisi yoktur.
El Bloody Mary lleva muchos ingredientes.
Bloody Mary'de ne çok malzeme varmış, Sam.
Tomaré un Bloody Mary doble con mucha salsa inglesa.
Bol miktarda Worcestershire soslu duble Bloody Mary
- Un bloody mary con mucho vodka.
Votkalı domates suyu.
¿ Dónde están las sangrientas Marías?
Bloody Mary'ler nerede kaldı?
Un Bloody Mary para usted.
Senin için bir Bloody Mary.
Póngame un "bloody mary".
Bir bloody mary.
Poco "bloody" y mucho "mary".
Kırmızısı az mary'sı fazla olsun.
Pediré un Bloody Mary... un sándwich de carne y un sándwich de carne.
Bir Bloody Mary... bir biftek sandviçi, ve ah, evet biftek sandviçi.
¿ Quién quiere unos Bloody Mary en el San Telmo a cuenta mía?
Kim St. Elmo'da "bloody mary" içmek ister? Benden.
Bloody fingers on a purple knife
Mor bıçağın üzerinde kanlı parmaklarım...
Lechuga para él y un Bloody Mary para mí.
Ona biraz marul ve bana da bir Bloody Mary.
¿ Me pone un Bloody Mary?
Bir büyük Bloody-Marry alabilirmiyim?
Puedes prepararme un pequeño Bloody Mary RH-negativo.
Bana bir RH negatif Bloody Mary hazırlayabilirsin.
¿ Un "Bloody Mary" con agua mineral?
Perrier karışımlı Kanlı Mary istiyorsun bence.
Un Bloody Mary.
- Bir Bloddy Mary. - Bir Melek Göğsü.
Hola, Dalton. ¿ Un Bloody Mary?
Hey, Dalton. Bloody Mary alır mısın?
- ¿ Tiene Bloody Mary?
- Bloody Mary var mı?
Jugo de tomate, como tres cuartos del vaso. Después le añade un chorrito de Bloody Mary y una rodaja de limón, pero al lado.
Bildiğimiz domates suyu, dörtte üç doldurun içine biraz votka ekleyin - sadece bir kadeh - yanında biraz limon.
Prepara la bebida Mary herida. Un Bloody Mary, ¿ verdad?
Hey Eddie, bana bir içki versene şu gece Mary'e yaptığından.
No está muy picante el Bloody Mary, ¿ verdad?
Bloody mary * çok baharatlı değil, değil mi?
Dos bloody marys, Deke.
- İki bloody mary, Deke.
- Sírveme un Bloody Mary.
- Bir Bloody Mary.
"El Bloody Mary".
Bloody Mary.
- Un Bloody Mary, ¿ verdad, señor?
Bir Bloody Mary, değil mi efendim?