Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Bob
Bob Çeviri Türkçe
17,017 parallel translation
¡ Toma eso, Bumblebee Bob!
, Bumblebee Sakin ol.
Vamos, Bob, agáchate.
Olduğunuz yerde kalın.
Bob.
Bob.
Sí, mi amigo está buscando a Bob Richardson.
Arkadaşım Bob Richardson'la görüşmek istiyor.
- Necesitamos a Bob.
- Bob'ı istiyoruz.
Bob vendrá en un minuto.
Bob birazdan gelecek.
AUTOS BOB RICHARDSON :
BOB RICHARDSON OTO :
No, señor.
Hayır, hayır Bob efendi!
Me alegro de que me preguntes eso... porque me permite aclarar algunos malentendidos.
Bob, bana bu soruyu sorduğun için memnun oldum. Çünkü bana birkaç yanılgı tasfiye etme fırsatı verir.
Bob Clemente con cuatro jonrones y 24 carreras anotadas.
Bob Clementehin dört sayısı ve 24 vuruşu var.
Es un BOB. ¿ Sabes cuánto cuestan?
Ne? Bu bir Barber marka, ne kadara satılıyor biliyor musun?
Perdón señora, sólo puedo entregarlas a su padre, Bob Potter.
Üzgünüm, onları sadece Bob Potter'a teslim edebilirim.
Bob Potter.
Bob Potter.
¿ Bob Dylan tiene onda, a los 75 años?
75 yaşındaki Bob Dylan kıyak mı?
Bob Marley.
Bob Marley.
Bob, soy laboratorista en una importante compañía farmacéutica... pero nací con un don.
Bob, ben önde gelen bir ilaç firmasında laboratuvar teknisyeni olarak çalışıyorum ama doğuştan gelen bir yeteneğim var.
Las bacterias se multiplican rápido y Bob necesita un veterinario.
Bakteriler, her geçen saniye daha da artıyor ve Bob'un veterinere ihtiyacı var.
¿ Bob?
Bob mu?
¡ Hasta luego, Bob!
Görüşürüz, Bob!
¿ Lo sabes, Bob?
Bunu biliyor muydun, Bob?
Es Bob.
Bob.
No te preocupes por él, Bob. No pasa nada.
Onun için endişelenme, Bob, sorun yok.
Bob, mira, es el mes del gato.
Bob, bak, ayın kedisi.
Vamos, Bob.
Pekala. Gel bakalım, Bob.
Bob, mira. Sí.
Bob, bak.
No, Bob.
Hayw, Bob.
¡ Bob!
Bob!
Bob, Bob, Bob.
Bob, Bob.
Comúnmente no toco carne pero Bob necesitará proteínas.
Normalde ete dokunmam ama Bob'a protein gerek.
- Debe ser de Bob.
- Bob'un olmalı.
- ¿ Quién es Bob?
- Bob kim?
Es mi gato del que te estoy hablando.
Bob, sana bahsettiğim kedim.
Bob estaba herido.
Bob yaralanmıştı.
Adelante, Bob.
Hadi, Bob.
¿ Verdad, Bob?
Değil mi, Bob?
Muy bien, Bob.
Pekala, Bob.
¡ No, no, no, Bob!
Hayır, hayır, Bob!
Bob, Bob, Bob. No.
Bob, B0b!
No, mira, Bob.
Hayır, bak, Bob.
Adiós, Bob.
Görüşürüz, Bob.
Oye, Bob.
Hey, Bob.
Oye, Bob, mira.
Bob, bak.
Vamos, Bob.
Gel, Bob.
¡ Bob, Bob, Bob!
Bob, B0b.B0b!
¿ Estás bien, Bob?
İyi misin, Bob?
Di whisky, Bob.
Peynir desene, Bob.
¿ Es cierto, Bob?
Bu doğru mu, Bob?
Podrías ser tú, Bob.
Bu sen de olabilirsin, Bob.
- Espero no te importe pero le compré algo a Bob para Navidad.
- Umarım sorun olmaz B0b'a Noel için küçük bir şey aldım.
¡ Mira eso, Bob!
Şuna bak, Bob!
Llama Bob Wonk.
Bob Wonk telefonda.