Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Bongo
Bongo Çeviri Türkçe
244 parallel translation
¡ Bongóes!
Bongo!
¡ Esos bongóes impiden que me oigas!
Bağırmıyorum ki, bongo seslerini bastırmaya çalışıyorum yalnızca!
¿ Poder pasar la Nochebuena en una pequeña iglesia en algún lugar... escuchando villancicos en vez de bongos?
Noel gecesini küçük bir kilisede... bongo yerine Noel şarkıları dinleyerek geçirmek istemez miydin?
Nicky es el que toca los bongos.
Bongo çalan Nicky.
¿ El club Bongo?
Bongo Club mı?
Una semana después del funeral se esfumó con uno que tocaba el bongó.
Cenazeden bir hafta sonra bongo çalan biriyle kaçtı.
- ¿ Uno que tocaba el bongó?
- Bongo çalan mı?
Y está aquí con una beca para estudiar bongó.
- Ve Bongo bursu için burada. - Niçin beni onunla tanıştırmıyorsun?
Siempre están en el club Bongo.
Bongo Club'a takılırlar.
- Mira en el Bongo. - No.
- Bongo'da olabilirler.
"Tocaba los bongos, fue revolucionario en Sudamérica, periodista en Japón".
"Bongo çaldı, Güney Amerika'da devrimci, Japonya'da gazeteciydi."
Cuidado! "Bongo" está con hambre.
Dikkatli olun! Bongo Bongo acıkmış.
Oye Bongo.
Hey Bongo.
¿ La conoces, Bongo?
Sen onunla tanıştın mı Bongo?
Tengo ratas con bongos y una rana.
Ama bongo çalan farelerim ve bir kurbağam var.
- Bongó, maracas, ese tipo de cosas.
- Bongo, marakas falan.
Ahora, si quieres cooperar con nosotros quizá no permitiré que Bongo te haga algo realmente feo.
Bizimle işbirliği yapmak istersen belki Bongo'nun sana kötü bir şey yapmasına izin vermeyebilirim.
¿ Éstos son bongos?
Bunlar bongo mu?
Antes de encontrarlo quiero purificarme en el manantial sagrado de Bongo.
Kutsal Bongo pınarında kendimi arındırmalıyım.
¿ De dónde proviene el manantial de Bongo?
Bu pınar nereden çıkıyor?
Hijo... el manantial de Bongo ya existía antes de las solidificación de las montañas.
Biandagara Dağı daha yokken.. ... bu pınar akarmış.
Y ese Ricky Ricardo, chico, sabe tocar los bongos.
O Ricky Ricardo da nasıl güzel bongo çalıyor... Kimse bu kadar aptal olamaz!
El problema del Ministerio de Asuntos Exteriores es que pierde mucho tiempo con el protocolo y en si el primer ministro de Tombuctú debería preceder al rey de Ongo Bongo.
Dışişleri Bakanlığı'nın sorunu şu ki, protokolde Timbuktu başbakanının Ongo-Bongo kralından önce gelip gelmediğine karar vermek çok uzun sürüyor.
Es la jovencita... con la que estabas haciendo el bingo-bango-bongo en el ático, ¿ eh?
Tavan arasında fan firi fon yaptığın şu küçük kız değil mi?
No pude comprarte un tambor nuevo así que, ¿ qué te parece un lindo par de bongós? "
"Size yeni bir davul alamam ama, hoş bir çift bongo ya ne dersiniz" Eww.
Bongo, bongo, bongo, no quiero irme del Congo, no, no, no, no.
# Bonga, bonga, bonga, Gitmiyorum Kongo'dan # Olmaz, olmaz, olmaz
Binga, banga, bongo, me encanta la selva.
# Binga, banga, bonga, bayılıyorum ormana # Gitmiyorum buralardan
La que toca los bongos.
Şu bongo çalan.
El Mal Día de Bongo.
Bongo'nun Kötü Günü.
Al Club Coco Bongo.
Coco Bongo Kulübü.
"Belleza Arrasa en el Coco Bongo"
COCO BONGO'DA BOMBA PATLADI.
Ahora les presentamos a la flor más bella del Coco Bongo... la Srta. Tina Carlyle.
Şimdi de size Congo Bongo'nun en güzel çiçeğini sunuyoruz... Bayan Tina Carlyle.
Roba el banco donde trabajas, luego hallo esto en el Coco Bongo.
O senin çalıştığın bankayı soydu ve bunu Coco Bongo'da buldum.
2 boletos para el baile de caridad en el Coco Bongo, el sábado.
Cumarteri günü Coco Bongo Kulüpte yapılacak yardım balosu için 2 bilet.
¿ Por que no os lleváis a Bongo?
Neden Bongo'yu da almıyorsunuz?
¡ Bongo!
Bongo!
Bongo...
Bongo...
Bongo, perrito bueno...
Bongo, cici köpek...
Bongo...
Bongo.
¡ Son congas!
Konga, bongo değil!
Lo llamo "Bongo."
Bu oyuna Bongo diyorum.
- ¿ Bongo?
- Bongo mu?
Espero no haberlo molestado ¡ cabeza de bongo!
Umarım seni sinirlendirmemişimdir bongo kafa!
Sí. Bien por usar la cabeza del jefe como bongo, Homero.
Patronun kafasıyla çok iyi bongo çalıyorsun, Homer.
Tenemos hamburguesas, salchichas, licuados, helados.
Big Chief Burgers, Bongo Burgers Foot-longs, Corny Dogs, Frosty Shakes, Creamy Bars.
En cuanto el sol se posa sobre la Montaña Simio... sus agitados habitantes envían un "bongo-grama" urgente a George... advirtiéndole al rey de la selva que se acercan intrusos a pié.
Maymun Dağı'nın üstüne güneş doğunca Ormanın kralına yabancıların yaklaştığını söyleyen Ve onu uyaran bir mesaj gider
Un bongo-grama.
Bongogram.
¡ Bongo-grama!
Bongogram!
Podría ser el rey de Bongo Bongo... pero aún así usted sólo puede llevar... una maleta a bordo. Así son las cosas.
İsterse Bongo Bongo kralı olsun yine de gemiye yalnızca bir tane bavulla binebilirsiniz.
Fonzie toca el bongó.
Fonzie bongo çalıyor.
Nosa vi daremon una bongo.
Biz size bongo vermek.