Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Broadway
Broadway Çeviri Türkçe
2,170 parallel translation
El padre es supervisor de mantenimiento de un edificio en West Broadway y Canal.
Babası West Broadway ve Canal'ın köşesindeki High-Rise'da onarım şefi.
Sí, pero la última parada de las tres líneas es la calle Canal y West Broadway.
Evet, ama üçünün son ortak durağı, West Broadway'deki Canal Sokağı.
Hola a mis dominicanos que están ahí en Broadway.
* Bütün ucubeler, şimdi Broadway'deler *
Antes fue un musical en Broadway.
Önce Broadway'deydi.
Sea un paro cardíaco o un corazón roto, igual que en Broadway, el espectáculo debe continuar.
Kalp krizi veya kırık kalp fark etmez Broadway'de olduğu gibi, şov devam etmeli.
Es una práctica común en Broadway.
Bu Broadway'deki standart uygulamadır.
Esas nubes lucen como la legendaria Letrista de Broadway Betty Comden.
Şu bulut efsanevi Broadway söz yazarı Betty Comden'a benziyor.
Bueno, perdí el resto cuando invertí en un musical de Broadway basado en la biografía de Eddie Gaedel, el enano que jugó una temporada al béisbol.
Geri kalan paramı Eddie Gaedel'in hayatından uyarlanmış bir Broadway müzikalinde batırdım. Müzikal, yetişkinler ligindeki bir cüceyi anlatıyordu.
Me mudé aquí para tener éxito en Broadway.
Buraya Broadway'de oynamak için taşındım.
Disculpen la tardanza.
Broadway'de trafik vardı.
- Había tráfico en Broadway. Mi teléfono murió cuando se me volcó el café latte.
Telefonum bozuldu, üstüne latte döküldü.
¡ Los voy a llevar en un viaje de campo a Broadway, chicos!
Sizi Broadway'e götürüyorum.
Si, a Broadway.
Evet, Broadway'e.
¿ Qué tal Broadway?
Broadway nasıldı?
El cuarto espectáculo en Broadway.
Dördüncü Broadway gösterimdi.
Fue fuera de Broadway.
Broadway'den çok çok uzaktaydı.
Sabes, ¿ que tal si yo escribo algo, algo con música... Como un musical de Broadway?
Müzikal benzeri bir şey yazsam nasıl olur?
Porque, ¿ sabéis qué convierte una obra de cualquier categoría, a categoría Broadway?
Çünkü bir oyunun Broadway oyunu gibi güzel olması için ne gerekir?
Porque deberías estar en Broadway cobrando cientos de dólares por una entrada.
Çünkü sen Broadway'de söyleyip bilet başına 100 dolar para kesmelisin!
Señoras y señores, todo este horrible asunto comienza cuando Abe Attell y otros jugadores baratos se me acercaron para arreglar la serie mundial, un régimen sórdido que cada vendedor de periódicos en Broadway sabe que rechazo rotundamente.
Bayanlar ve baylar, bu yakışıksız olaylar Abe Atell ve adi kumarbazların Lig'e hile karıştırmak için bana yanaşmasıyla vuku buldu. Bu sefil icraatta bulunmayı reddettiğimi Broadway'deki gazete dağıtan çocuklar bile bilir.
Verán, si yo fuera presidente dirigiría el país como un show de Broadway.
Başkan ben olsaydım ülkeyi Broadway gösterisi yönetir gibi yönetirdim.
Toda actuación es un arte, ya sea algún gran trabajo en Broadway o una producción de Romeo y Julieta aquí mismo en la pequeña cafetería de vuestro colegio.
Oyunculuk, sanatın ta kendisidir. Broadway'de harika bir gösteri ya da bu küçük okul sahnenizde Romeo ve Juliet'i sergilemektir.
Tenemos una buena imagen de ella bajando por Broadway, pero sólo tenemos parte de la matrícula.
Broadway'den aşağıya doğru giderken, bir resmini yakaladık. ama elimizde sadece plakası var.
¿ Te acuerdas del robo en el depósito seguro en "El Broadway"?
Brodway'deki şu banka kasası soygununu hatırlıyor musun? Bendim.
Vale, entonces, su último tweeteo fue en Prince and Broadway.
Pekala, son tweet'i Prince ve Broadway'de atmış.
Estoy fuera de servicio y tengo un caído en el cruce de la calle Market y Broadway Este.
İzinliyim, Market Sokağı ve Doğu Broadway kavşağında, yaralı biri var.
Es off--Broadway, pero es bastante bueno.
Broadway'de değil, ama bayağı güzel.
Y tocó "El Rey y yo"... 4.625 veces en Londres y en teatros de Broadway.
Siam Kralı'nı Londra ve Broadway sahnelerinde 4,625 kere oynadı.
Está girando hacia Broadway, noroeste.
Broadway'e dönüyor, kuzey batı'da.
Broadway va hacia el noroeste.
Broadway, kuzey batıya uzanır.
- Embotellamiento.
- Broadway'de trafiğin içine etti.
Salgo en Broadway, cerca de la calle Leonard.
Leonard Sokağı'ndan Broadway'e çıkıyorum.
Veamos. Broadway Terrace 54.
Bir bakalım. 54 Broadway Terrace.
El que actuara en Broadway no significa que hizo "Hechizada".
- Broadway'de olması, illa ki'Bewitched'dizisinde oynadığı anlamına gelmez.
Sí, me acaban de robar en West Broadway...
Evet, az önce West Broadway'de soyguna uğradım.
- ¿ Está todo eso? - Así parece. - Tenemos una fuga en Broadway...
Başka bişey yok emin olamıyoruz
Es como Broadway.
Burası Broadway'e benziyor.
El señor Gilbert vio Hair en Broadway.
Bay Gilbert Broadway'de Hair'i izlemiş.
Las obras en Broadway estaban acabando, y quería recoger gente.
Broadway'de yeni oyunlar çıkıyordu. Biraz fazla iş almak istiyordu.
¡ Tomen Broadway o Riverside!
- Broadway ya da Riverside tarafından gidin.
No deberías haberla tomado.
- Broadway'i seçmemeliydin.
Broadway se hace lenta al llegar al centro.
Cadde'nin oralardan merkeze kadar ağır ilerler.
Vemos una camioneta negra yendo hacia el sur por Broadway, pasando la 72.
Cadde'den güneye doğru giden siyah kamyoneti takipteyiz.
Repito : hacia el sur por Broadway, pasando la 72.
Tekrar ediyorum, Broadway 72. Cadde'den güneye doğru gidiyor.
- Broadway.
- Broadway...
Tal vez estoy destinada a llevar la voz líder en la versión musical de Broadway de Willow, pero el único trabajo que vas a tener es trabajar parada en un poste.
Ama senin bulacağın tek iç Bir stiptriz direğiyle olacak.
Después de mucho discutir, por fin convencí a Mercedes de que para tener un enfrentamiento como debe ser, debe venir del catálogo de Broadway.
Uzun bir tartışmadan sonra, doğru düzgün bir diva kapışması için en nihayet Mercedes'i Broadway'den bir parça söylemeye ikna ettim.
Está girando en Broadway.
Broadway'e dönüyor.
Tomaremos Broadway.
- Broadway'den gidiyoruz.
- ¿ Y?
Broadway, 70.
Habla el 23.
Broadway 72.