Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Brook
Brook Çeviri Türkçe
377 parallel translation
Ruta más corta : Bloomfield, Pine Brook, Mine Hills, Allamuchy.
En kestirme yol Bloomfield, Pine Brook, Mine Hills, Allamuchy.
Y aquí estoy, contándole mi vida, como el poeta Tennyson.
Tennyson'un Brook şiirindeki gibi, size hayat hikayemi sunuverdim.
¿ 241 Stony Brook Road?
241 Stony Brook Sokağı mı?
¿ Puede indicarme dónde está la mina de Brooks?
- Tamam. Brook'un altın yatağına nasıl gidebilirim acaba?
Mis socios, el señor Dober y el señor Brook.
Ortaklarım, Bay Dober ve Bay Brook.
Gervaise Brook-Hampster, su padre lo utiliza de papelera.
Gervaise Brook-Hampster Muhafız ve babası onu kâğıt çöpü olarak kullanıyor.
Gervaise Brook-Hampster, de Kensington y Weybridge.
Kensington ve Weybridge'den Gervaise Brook-Hampster. İkinci :
- ¡ Brock!
- Brook!
Ella enseña en Stoney Brook. Educación Física.
Stoney Brook'ta psikoloji öğretmeni.
- Olvídese de "MountainBrook"
Mountain Brook'u boş verin.
Sosa, ¿ No ha querido venderle "MountainBrook" a esa clienta?
Müşteriye bir şişe Mountain Brook satmayı ret mi ettin?
Yo probé una botella y me puse enfermo.
Bay Cray, Mountain Brook'dan bir şişe denedim beni hasta etti.
Entré Golden Brook de mi propio voluntad de un pequeño descanso, la relajación...
Golden Brook'a kendi isteğimle, biraz dinlenmek ve rahatlamak için gitmiştim...
Golden Brook es un refugio de pastores.
Golden Brook, ruhani dinlenme yeridir.
Frasier es un psiquiatra.
Frasier, Golden Brook'ta danışman psikiyatristtir.
Bueno, es verdad que soy médico y me llamo Percy Travelian y vivo en el número 403 de Brook Street.
Tamam, ben gerçekten de bir doktorum. Adım Percy Travelian. Brook Sokağı No : 403'de yaşıyorum.
El hecho es que ha ocurrido recientemente una peculiar serie de sucesos en mi casa de Brook Street y esta noche han llegado a un nivel tal que vi que era imposible que pasara ni una hora más antes de pedirle consejo y ayuda.
Gerçek şu ki, son zamanlarda evimde bir dizi olaylar silsilesi meydana geldi. Bu gece, bu olaylar dizisi artık boğazıma kadar geldi ve hem tavsiyenizi hem de yardımınızı almak üzere size başvurmak için fazladan bir saat bile beklemenin artık imkansız olduğuna karar verdim.
Ahora, señor, ¿ qué diría si yo le iniciara en Brook Street?
Ne söylenebilir ki... Eğer sizin yerinizde olsaydım, Brook Sokağı'ndan başlardım.
Si un especialista quiere tener éxito, debe apuntar alto, y una práctica en Brook Street es sólo el principio.
Eğer bir uzman başarılı olmak istiyorsa hedefini yüksek tutmalıdır. Ve Brook Sokağı'ndaki muayenehane sadece bir başlangıç.
Creo que podemos consultar la almohada, Watson pero me sorprendería que no tuviésemos noticias de Brook Street por la mañana.
Bunu yarına bıraksak daha iyi olacak Watson. Sabahleyin Brook Sokağı'ndan yeni bir haber gelmezse buna şaşırırım.
El caso de Brook Street.
Brook Sokağı meselesi.
Bueno, he pensado que podía llamarlo el "Misterio de Brook Street".
Düşündüm ki, şöyle olabilir... "Brook Sokağı Gizemi"
Sin duda, "El Misterio de Brook Street" bastaría.
"Brook Sokağı Gizemi" nin de yeterli olduğuna hiç şüphe yok. Çeviri :
Trabajamos para nosotros mismos y los generales no suelen usar trajes de Brook Brothers.
İki şey var. Biz kendimiz için çalışıyoruz ve generaller genellikle görev sırasında Brooks Brothers takımlarını giymezler.
- Stony Brook.
- Stony Brook.
Sí, Stony Brook.
Evet... Stony Brook.
Desde otro ángulo, vemos... ... a Geraldine bajando por Brook Street.
Şimdi, başka bir açıdan Brook Caddesi'nden Geraldine'in geldiği görülür.
- Cenamos en el Brook Club.
Kulüpte yemek yedik.
Estoy en Meadow Brook.
Tamam, Meadow Brook'tayım. 14...
- River Oaks, Brook Farms, todos...
- River Oaks, Brook Farms. Hepsi. Biri anlattı...
Creí que estaba en la visita médica. - Sí, señor.
Brook, hasta olduğunu sanıyordum.
Creo que tal vez usted me confundió para alguno de los groupies de Miss Brook o algo hecho por Wham-O.
Sanırım Bayan Brooks'un ateşli genç grupi'lerinden biriyle ya da şu oyuncak şirketinin yaptıklarıyla karıştırdın.
Me pongo un traje de Brooks Brothers y...
Sadece takımımı değiştireceğim ve aylak gözüküp Brook Brother takımı giyeceğim ve...
Brook está mirando el hoyo negro en M-87.
Brook M-87'deki kara deliğe bakıyor.
- Tus padres viven en Oak Brook, ¿ no?
- Ailen Oak Brook'da, değil mi?
¿ Estarás en un viaje de canoa en el exterior como Brooke Stinson? o quizás a cargo de eventos públicos para la NFL como Leslie Gunther.
Outward Bound'da Brook Stinson gibi kano gezisinde misiniz ya da belki Leslie Gunther gibi, NFL için halk olayları yetkilisisinizdir?
Brooke se fue con un mejor regalo y yo me fui con la impresión de que todos se estaban asentando.
Brook ise daha iyi bir hediyeyle gitti ve ben de Manhattan'daki herkes duruluyor mu diye merak ederek ayrıldım.
Su centro de telemarketing de Oak Brook ha recibido una cinta anónima. Amenazas violentas.
Oak Brook'daki telefonla satış merkezleri tehditkâr bir sesle yapılmış isimsiz bir ses kaydı almış.
En VinylRight, 12340 Wabash Terrace, Oak Brook, hay un monstruo. Un monstruo maligno que se ceba en los empleados.
Vinylright'ta 12340 Wabash Terrace, Oak Brook'da, oradaki insanları avlayan kötü bir canavar var.
Wabash Terrace, Oak Brook, hay un monstruo. Un monstruo maligno que se ceba en los empleados.
Wabash Terrace, Oak Brook'da insanları avlayan kötü bir canavar var.
En VinylRight, 12340 Wabash Terrace, Oak Brook, hay un monstruo. Un monstruo maligno que se ceba en los empleados.
Vinylright'ta 12340 Wabash Terrace, Oak Brook'da insanları avlayan kötü bir canavar var.
Mulder cree que hay una relación entre el caso de Oak Brook y varios otros.
Ajan Mulder, Oak Brook olayı ve diğer birkaç olay arasında bir bağlantı olabileceğine inanıyor.
Brooks tiene razón. Sólo Forrest puede sacarnos de esto.
Brook haklı.Bu kumarda kazanmamızın bir yolu varsa o da Forrest'e oynamaktır.
¿ Dónde quedaba la hacienda Brook?
Brook Çiftliği neredeydi?
Al carajo con el césped. Brook consiguió la plaza Berlín.
Burke Berlin Plaza işini başkasına verdi.
Te lo agradezco, pero él te lo dio a ti por un motivo.
Teklifine minnettarım. Ama Bay Brook'un o parayı sana vermesinin bir sebebi var.
Me sentía orgulloso de ser el único excéntrico que sabía quién era A.I. Brooks.
Amerika'da A.I. Brook'u tanıyan tek kişi olmakla gurur duyuyordum.
El 1806 de Brook Valley Turnpike. Apellido Allesandry. Ya han estado aquí antes.
1806 Brook Vadisi Yolu soyadım Allesandry.
- ¡ MountainBrook!
Mountain Brook!
El 14... de Meadow Brook.
Meadow Brook.
Brook House.
Brook Evi'ni.