English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Brulée

Brulée Çeviri Türkçe

153 parallel translation
Pides créme brulée de postre.
Tatlı olarak... créme bruleé ısmarlıyorsun.
De pronto Michael se da cuenta de que no quiere créme brulée.
Birden Michael créme bruleé. istemediğini fark ediyor.
Sé que la gelatina no se compara con la créme brulée pero tal vez eso sea lo que necesita.
Créme bruleé'yle karşılaştırınca jöle. Evet, istediği bu.
La créme brulée jamás puede ser gelatina.
Créme bruleé asla jöle olamaz.
Flema de Brulée?
Alevli muhallebi mi?
Créme Brulée. ( Leche quemada, postre )
Créme Brulee.
Podías preguntar al jefe de tu compañía de discos si recuerda a Créme Brulée.
Plak şirketinin patronuna sorsana, Créme Brulee'yi hatırlıyor muymuş.
Meter la mano en un saco de granos meter la cuchara en una crème brulée y lanzar piedras en el canal de Saint Martin.
Elini mercimek çuvalının içine daldırmak. Creme Brule'nin üstünü kaşığın ucuyla kırmak. St. Martin kanalının üzerinde taş sektirmek.
¿ Quieres que te enseñe cómo se hace la crema catalana cuando acabe?
Burada işim bittiğinde sana "crème brulée" nasıl yapılır göstereyim mi?
Da la casualidad que aquí hacen un magnífico "créme brulée".
- Buranın "creme brulée" si ünlüdür.
Tomaré un chocolate caliente, crème brulée y algunas respuestas si me concedes unos dos minutos.
Sıcak çikolata alacağım, crème brulee ve bana iki dakikanı ayırırsan bazı cevaplar istiyorum.
Algún día espero hacer una perfecta Crema Brulée.
Bir gün kusursuz bir créme brûlée yapmayı umuyorum.
- Crema Brulée
- Créme Brûlée
Zeke hace postres... crema brulée.
Zeke créme brûlée pişiriyormuş.
Hasta te haría una crema brulée.
Sana créme brûlée bile yaparım.
Vamos a ir a Chez Zinjustin este año, un restaurante francés fabuloso.
Muhteşem bir Fransız lokantası. Créme brulée ömre bedel.
He oído que tienen un crème brûlée para morirse.
Créme brulée ömre bedelmiş. - Tabii, bana uyar.
No sé de las servilletas, pero he escuchado que la crème brûlée "es para morirse".
Peçeteleri bilmem ama créme brulée ömre bedelmiş. - Onu ben de duydum.
Bien. ¿ Quién quiere postre?
Tamam, kim tatlı istiyor? Ben créme brulée isterim.
Me gustaría un crème brûlée.
Hiç créme brulée yemedim.
No me negaría a un bajativo. Crème brûlée para mí.
- Bana créme brulée ve konyak.
Ajá, un brulee de nata...
Fındıksız.
Bud, ¿ Te gustaría crème brûlée?
Bud, biraz daha krem karamel ister misin?
- No, yo no quiero crème brûlée.
- Hayır, krem karamel istemiyorum.
Lo llamo brûlée Crane.
Adına da "Crane Dibi" diyorum.
Gracias, pero almorcé brûlée Crane.
Teşekkürler. Ben öğlen Crane Dibi yedim.
- Para siempre, ma petite crème brûlée.
- Ebediyen, "mon petite creme bruelet".
Él está en la bandeja de los dulces, junto a la créme brûlée.
Tepside kremayla beraber servis ediliyor.
Entonces estaba Cynthia, el postre, el creme bruleé de las mujeres.
Ve birde Cynthia Dessert vardı, kadınlığın idol'ü.
Te daré una pista, las natillas no.
Creme brulee değil.
Aparentemente, Henri estaba caramelizando un gran "creme brulee"
Görünüşe göre Henri.. .. Puget Sound şeklinde..
con la forma del estrecho de Puget cuando una chispa de azúcar prendió 30 pies de papel mache de la aguja espacial.
.. büyük bir crème brûlée karamilize ederken.. .. şeker kıvılcım yapıp.. .. 10 metrelik kâğıttan yapılmış Space Needle ateşe vermiş.
- Natilla.
- Creme brulee.
¡ Y parece que el viejo Tornado quiere acaramelar su crème brûlée!
Ve görünüşe göre yaşlı Tornado adamı krem karamele çevirecek.
Crême brûlée.
Crême brûlée.
Yo quisiera la crema Brulé, por favor
Ben bir Creme Brulee alacağım, lütfen.
Cállate. Estoy intentando hacer crème brûlée.
Kapa çeneni, crème brûlée * * yapmaya çalışıyorum.
Tomaré un poco del "Brie".... por favor, y, uh, oh, la, la... "tarte au chocolat", y... y... uh, y... la "creme Brulee".
Biraz keçi peyniri, çikolatalı tart ve Creme Brulee alacağım.
La capa superior del postre no fue suficientemente dura.
Creme brulee'nin üstü sert değildi.
El postre no es suficientemente duro.
Creme brulee'nin üstü sert değil.
- Crème brûlée, croque monsieur.
- Krem karamel, croque monaieur.
- ¿ Cream brûlée?
- Krem karamel?
- Crème brûlée.
- Krem karamel.
Y antes que la crème brûlée venga... el sabía que ella había cambiado su vida de nuevo.
Creme Brulee gelmeden önce, hayatını yine değiştirdiğini biliyormuş.
No. A menos que quieras aparcarle el coche - o servirnos crème brûlée.
Arabasini çekmek ya da tatli servisi yapmak istemiyorsan gerek yok.
Tienen una crème brûlée para morirse.
Eğlenceli bir şeye benziyor.
Guau. De lujo.
- Créme brulée ömre bedelmiş.
Aparentemente la crème brûlée está para morirse.
Ne zamandan beri ömre bedel lafını kullanıyorsun?
Nunca he comido crème brûlée.
- Bana konyak uyar.
Y un coñac. ¿ Sabe?
Bence herkese créme brulée ve konyak getirin.
Creo que a todos nos gustaría crème brûlée y coñac.
- Üzgünüm. - Niye üzgünsün?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]