Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Bucks
Bucks Çeviri Türkçe
130 parallel translation
La viuda de Pelletier, una misa solemne de tres dólares.
Dul Pelletier, Three Bucks'ta büyük seremoni önermiş.
Gané 35 dólares en Reno...
# I picked up 35 bucks in Reno
Llenan el lugar y, pueden hacer 5.000 bucks, fácil.
Eger orayi doldurursaniz, kolayca 5.000 papel yaparsiniz.
El show cierra en el condado de Buck esta noche y regresará mañana.
Bu gece gösteri Bucks County'de sonlanacak. Yarın evde olacak.
- Del fiscal del condado de Bucks.
- Bucks Bölgesi savcısının durumu.
Está alquilada casi toda a 420 pavos el metro cuadrado, pero las cinco últimas plantas son nuestras.
We got most of it rented off at 42 bucks a square foot... fakat en üst beş kat tamamen bize ait. Bu mükkemmel.
38 dólares.
38 bucks.
Soy Sebastián Balthazar Bucks.
- Bastian Balthazar Bucks.
Bucks.
Bucks.
¿ Han visto a un ser humano del tamaño de un arbusto y medio... y responde al nombre de Sebastián Bucks?
Bir buçuk kök uzunluğunda bir insan gördünüz mü? Adı Bastian Bucks.
Afortunadamente hay un solo Bucks en la guía telefónica sino te hubiese estado buscando todo el día.
Şükür ki telefon rehberinde sadece bir Bucks var. Yoksa tüm gün yürürdüm.
¿ Sebastión Bucks vive aquí?
Bastian Bucks burada mı yaşıyor?
Las cosas se están poniendo "bestiales" en casa de los Bucks.
Bucks'ların evinde işler biraz çirkinleşti.
Wayne Bucks : "Gracias a los uniformes podemos respirar".
Wade Boggs : "Ne kumaş ama. Nihayet nefes alabiliyoruz"
... ganan a los Bucks nueve a cero...!
... Bucks dokuza sıfır durumda...
Diez pavos a que aquí dice dónde está escondido el oro.
"Ten bucks" buranın altınların gizlendiği yer olduğunu söyledi.
El mismo año que ganó Bucks Fizz.
Bucks Fizz'in kazandığı sene işte.
no, por supuesto que no esta es una gran carrera nacional entre estos dos rivales locales sí tú vas con los Bucks y yo con Berks, ¿ vale?
Hayır. Tabiki hayır. Bu çok büyük bir ulusal yarış şu iki rakip arasındaki.
y tú dices, "vamos, Bucks"
Hadi, Berks!
- ¡ vamos, Bucks!
Sende "Hadi, Bucks."
- ¡ vamos, Berks!
- Hadi, Bucks!
Bueno, los Bucks juegan con los Celtics.
Bucks, Celtics ile oynuyor... Hadi ama!
¡ Lo único que me mantiene viva es ver a los Bucks perder!
Bu harika. Beni hayatta tutan tek şey, Bucks'ın yenildiğini seyretmektir.
Mira, ¿ de verdad crees que quería pasar todo el día sentado en un cuarto con una mujer que odia a los Bucks y huele a coliflor?
Evet, efendim. Gerçekten lanet olası bütün bir günümü bir odada, Bucks'dan nefret eden ve çöp gibi kokan bir kadınla oturarak geçirmek istediğimi mi düşünüyorsun?
Empleo paga Bucks 10 y la otra mitad una albóndiga sub... así que estoy missin'fuera en una bonita dulce tratar aquí.
İş için 10 $ ve yarım köfte ödüyorlar. Burada bu güzel anlaşmadaki hakkımdan feragat ediyorum.
Una noche l estaba en mi celda en un mínimo de seguridad de instalación, Bucks County prisión.
Bir gece alt-seviyeli tesis olan B ucks Eyalet Hapishanesi'ndeki hücremdeydim.
Los Bucks hicieron un lanzamiento de último segundo y enviaron a esos Lakers a casa... con la cola entre sus traseros de pastel de fruta Californianos! Vayan a casa, pastel de frutas!
Bucks son iki şutunu sayı yaptı ve Lakers'ı, kıçlarının arasındaki... meyveli California kuyruklarını eve yolladı!
Bueno, si te ibas a ir al infierno antes, ahora vas en primera clase. Vamos, Bucks!
Önceden cehennemlik değildiysen de, şimdi ilk sıradan gideceksin.
¿ O una cafetería?
Ya da Star Bucks'ı.
si hicieran buena mierda aquí... habría restaurantes de coca y hierba en cada puta esquina así es, no sería Starbucks, seria Hierbabucks
Eğer en iyisini kendileri yapıyor olsalardı her köşede kokain ve esrar restoranı olurdu. Aynen öyle. O zaman Starbucks olmazdı, "Sarar" bucks olurdu.
mejor conocido como niño en la caja 400.000 volantes circulando en Philadelphia y en todo el pais.
Kutudaki çocuk olarak biliniyor. Philadelphia ve Bucks County'de 400 bin el ilanı dağıtıldı.
Otra pregunta, que hay en Bucks County?
Diğer soru, Bucks County'de ne var?
Pero hablaba de su novia de Bucks County.
Ama Bucks County'deki bir sevgilisinden bahsederdi.
Diciembre del'67... él fue atrapado en Bucks County, en la casa de tu tia.
Bucks County'de, teyzenizin evinde yakalanmış.
Gano 4 dólares a la hora rebajando muslos
I make four bucks an hour planing down the thighs.
- A todos nos encantan los "bucks".
-'Bucks'ı seviyor olmalısınız.
Hubiera querido gastar unos cuantos dólares más en el paquete de eyección
I wish I'd have spent a few extra bucks and gotten the ejection package.
El padre de Bucks lo averiguó.
Ve lise son sınıf öğrencisine cinsellik dersleri vermeye başlamış.
¡ El Sr. Venezuela saca seis pavos a la hora como mucho!
Mr. Venezuela makes six bucks an hour at best!
A un bachillerato del condado de Bucks.
Bucks County'deki boktan bir liseye gidiyoruz.
Yo gané 400 dólares apostando en el juego de los Celtics de anoche.
I won 400 bucks on the Celtics game last night.
Fue asesinada hace 5 años cuando iba a reunirse con un posible comprador en una casa en el condado de Bucks.
Beş yıl önce Bucks County'de olası bir müşteriyle tanışmaya gittiğinde öldürülmüş.
Mientras no sea una noche en que Gar y yo estemos alentando a los Bucks...
Ama Gary ile maça gitmediğimiz bir gün olsun.
Ted, no tengo nada más que decir en ese asunto... excepto quizás... "¡ Vamos, Bucks!"
Ted, bu konu hakkında kesinlikle tek kelime etmem, edersem de "Yürü be, Bucks!" derim.
Podríamos ir a Bucks County.
Bir yolculuk nasıl olur?
Aquí están sus 8000 bucks.
İşte 8.000 doların.
ahí vienen
Bucks'lerin üstüne gel!
- ¡ vamos, putos Bucks!
- Hadi, Berks.
Los Bucks están jugando.
Televizyonda Bucks'ın maçı var.
¿ Los Bucks?
Bucks, ha?
¡ Vamos Bucks!
Yürü Bucks.