English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Burberry

Burberry Çeviri Türkçe

40 parallel translation
"Cómprate un abrigo Burberry".
" Bir Burberry palto al.
Entro en la tienda Burberry y digo :
Burberry satan mağazaya gittim.
A la mañana siguiente, Miranda y yo queríamos huevos poché Samantha quería darnos los detalles y Charlotte quería evitar que su cabeza explotara.
Ertesi sabah Miranda ve ben yumurta yerken Samantha ayrıntıları anlatıyor Charlotte'da Burberry pardösüsüne kusmamaya çalışıyordu.
¿ Es el Burberry?
Burberry mi bu?
Nike, Burberry, Gucci, Scooby-Doo.
Burberry. Gucci. Scooby Doo.
Es un Burberry.
O bir Burberry.
Pero me compras el carrito.
Ama o Burberry arabayı alırım.
El carrito Burberry tiene lista de espera de cuatro meses.
Sizin Burberry siparişi 16 hafta sonrasına düşmüş.
Quería un Burberry.
Burberry istiyorum demiştim.
Parrilla de platino, interiores Burberry.
Platin ızgara, ekose kaplama.
- Mi sobretodo de Burberry.
- Paltom. Burberry paltom.
Los diseños de Burberry nunca se vieron tan bien en Kate Moss.
Burberry, Kate Moss'un üstünde bile hiç bu kadar iyi durmadı.
Por Dios, es un cinturón Burberry.
Oh, Tanrım, bir Burberry kemer.
Reportando desde Burberry Park, les habla Maureen Glenroy. De vuelta a ti, Rick.
Ben Burberry parktan Maureen Glenroy Tekrar sendeyiz Rick.
L. L. Bean, Geoffrey Beene Burberry revestimiento exterior con cremallera
L : L : Bean, Geoffrey Beene Burberry astarlı
- ¡ Hay Burberry en oferta!
- Bak! Burberry'de de indirim var!
Por la bebita Burberry.
- Burberry bebeğine.
Si podemos confirmar su historia, puedes apostar tu Burberry a que se te arrestará por asesinato.
Hikâyesini doğrularsak cinayetten hüküm giyeceğini garanti ederim.
Fui la única con cerebro en la sesión para sacarla de aquella pesadilla floral... y ponerle esta hermosa bufanda de Burberry.
Onun ortalığı birbirine katmasını engelleyen ve bu Burberry şalı takmasını sağlayan bendim.
- ¿ Recordaste mi Burberry nuevo?
Yeni Burberry'imi hatırladın mı?
Mira, no dudo que tú y Blaine pueden haberla pasado bien comprando en Burberry y argumentando quién haría El mejor Ron Tum Tugger
Bak, Blaine'le Burberry'de alışveriş ederken harika zaman geçireceğinizden hiç şüphe duymuyorum ve kimin Rum Tum Tugger rolü için daha iyi olduğunu tartışacağınızdan- -
Tu hermana quiere que le lleve el abrigo Burberry color azul.
Ablan şu yağmurluğunu getirmemi istedi.
Hay una fuente reflectante atrás, hay un tren antiguo que recorre el centro comercial, y tres Burberrys.
Plazanın arkasında yansıtan havuz * var, alışveriş merkezinin içinde dolaşan külüstür bir tren var ve 3 tane Burberry * var.
Si dices a un amigo, "Nos vemos en Burberry", debes especificar en cuál.
Eğer arkadaşına "Burberry'de buluşalım." dersen, hangisi olduğunu belirtmelisin.
Los trajes son de Burberry.
Bu kışlıklar Burberry'den.
Sé que no es Burberry como siempre, pero en serio las frazadas de mudanza están de moda este año.
Biliyorum, alıştığımız Burberry'ler gibi değil ama kullanılmış nakliye battaniyeleri bu yıl moda olacak.
Sé que no es Burberry, como estamos acostumbrados, pero te voy a decir una cosa : las mantas usadas de mudanza se van a poner de moda este año.
Biliyorum, alıştığımız Burberry'ler gibi değil ama kullanılmış nakliye battaniyeleri bu yıl moda olacak.
Cogí el filo de un botón de lana de un abrigo Burberry.
Kalin kumasli bir Burberry montun keskin kenari yuzume carpmisti.
El Sr. Burberry.
Bay Burberry.
Cogí el filo de un botón de lana de un abrigo Burberry.
Kalın kumaşlı bir Burberry montun keskin kenarı yüzüme çarpmıştı.
Quiero decir, a menos que necesite consejos de moda - que usted lo hace. Les puedo decir la nueva colección de Burberry apenas llegó a las tiendas en Harrods.
Eğer moda için tavsiyeye ihtiyacın varsa, ki bence var yeni Burberry ürünlerinin Harrods'da vitrine çıktığını söyleyebilirim.
Ninguno de los que estamos aquí creemos que tu beca de estudiante te llegue para pagar ese cinturón de Burberry.
Hiç kimse üniversite bursunun o Burberry kemer için yeteceğini düşünmez.
Le compré una corbata de Burberry preciosa.
Ona Burberry'den fiyakalı bir kravat aldım.
Le compró ropa en Burberry y otras tiendas en Beverly Hills, con valor de 20.000 dólares.
Beverly Hills'te, Burberry ve diğer mağazalardan ona 20.000 dolar değerinde kıyafetler aldı.
También recibe las camas Burberry de los perros.
Burberry marka köpek yatakları da sizin.
Visité al multimillonario dueño de una fábrica de ropa, la empresa Lardini, que hace ropa de hombres para marcas como Dolce Gabbana,
Milyonlarca dolar değerinde bir hazır giyim üreticisi olan Lardini Company'nin sahibiyle görüştüm. Firmanın erkek giyimi üzerine üretim yaptığı markalar arasında Dolce Gabbana Burberry ve Versace bulunuyor.
Tengo dos licenciaturas, un marido y un abrigo de Burberry.
İki diplomam, bir kocam ve Burberry ceketim var.
Una Burberry para debajo de la cabeza.
Kafanın altına ufak bir Burberry. Kaldır bakalım.
solamente unas pequeñas necesidades un gps portatil un chubasquero burberry jen, jen, no podemos llevar todas estas cosas ok, la belleza de acampar es que no necesitamos mucho vale, mira no tienes porque preocuparte porque vas a estar comoda, confia en mi
Az birşey, bilirsin, küçük ihtiyaçlar : Taşınabilir GPS, Yağmurluk, bir...
¿ Como te las ingeniaste para encontrar una funda para jaula de canario al estilo de Burberry?
Kanaryayı kafesle buraya getirecek bir şeyi 44 00 : 02 : 02,947 - - 00 : 02 : 04,948 bulmayı nasıl başardın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]