Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Bíen
Bíen Çeviri Türkçe
53 parallel translation
- Les pagamos bíen a los federales.
- Federaller için çok para harcadık.
¿ Está bíen, frank?
Tamam mı, Frank?
Bíen, Sr. Serrano.
Olur, Bay Serrano.
- Les pagamos bíen a los federales.
- O Federaller için çok para harcadık.
Yo había estado bebíendo, así que no me sentía bíen.
İçmiştim ve kendimi iyi hissetmiyordum.
... y las chícas se llevan muy bíen.
... bir kızın en iyi dostudur
Pues, esta bíen.
Tamam, iyi, herşey yolunda.
Esta bíen.
Tamam.
No vuestro padre emocíonalmente dístante, ní vuestra madre excesívamente crítíca, ní vuestros nímíos amígos, sólo cuando las cosas van bíen.
Duygularını göstermeyen babanız değil... her şeyinizi eleştiren anneniz değil... iyi gün dostları değil.
Síempre quería caer bíen a todo el mundo.
Herkesin beni sevmesini istiyordum.
Aunque yo me odíara, a vosotros tenía que caeros bíen.
Ben kendimden nefret etsem bile, siz beni sevmeliydiniz.
Esta bíen Punk Rocket!
Pekala, Serseri Roket.
Se necesíta soportar muchas cosas sí quíeres hacer bíen algo.
Bence iyi bir şeyler yapmayı öğrenmek için biraz burnunuz sürtülmek zorunda.
Ní síquíera puedes ír a buscar agua bíen.
Doğru dürüst su bile taşıyamıyorsun! Hey!
Míra bíen de cerca.
Gözlerinden birini kapa ve sonra diğeriyle bak.
Bíen, es verdad.
O da doğru ama ben idare edebilirim.
¿ lo estoy hacíendo bíen?
Şunu iyi temizle.
Yo ya... está bíen.
- Tamam o zaman onlara sonra bakarız. Yüce Tanrım. - Tamam.
Bíen, traíga los certífícados médícos.
Evet çünkü bir tür sağlık belgesine ihtiyacım olacak.
Ella enseña tan bíen que todo me entra en la cabeza.
Bize öyle güzel anlatıyor ki her şey kafamıza giriyor.
Ella come bíen.
Aslında Puja'nın annesi onu biraz şımartıyor.
- Está bíen, gracías.
- Peki, teşekkür ederim.
Yo he orado por tí. Ahora todo irá bíen.
Endişelenme, senin için de dua ettim.
Ankush. Bíen, Ankush.
Merhaba bayım, siz kimsiniz?
Yo estoy bíen. - Su cuenta.... Hable con él.
Merhaba efendim, selamlar.Nasılsınız?
¡ Muy bíen! ¡ Excelente!
Valizini toplayıp buradan uzaklaş.Haydi!
Llámelos e infórmelos que Dheeraj está aquí en su casa. Digales que él no esta bíen, para que alguien..
Onun iyi olmadığını söyleyin, böylece birileri... buraya gelip onu götürür.
Todo bíen?
Herşey yolunda mı?
Todo resultó perfectamente bíen,
Anlayacagin her sey sorunsuz gitti.
- ¿ Está bíen?
- Tamam mı?
bíen. contestador automático :
- Tamam. Merhaba.
Está bíen, calma.
Pekala, sakin ol.
¿ Estás bíen?
İyi misin?
Bueno, yo también puedo, si... bíen, si estás segura de que puedes?
Bende götürürdüm... Tabii... Sorun olmayacağına eminsen?
no puedo hacerlo bíen.
İşleri yoluna koyamıyorum.
De acuerdo, esta bíen, lo que fuera que pasara, eso fue..., eso fue chiripa.
Olanlar tamamen şans eseriydi.
Eso estuvo bíen. Hasta que todo se volvió terriblemente malo.
İşler çığırından çıkmadan önce güzeldi.
En lugar de eso, es como, "No te preocupes, todo saldrá bíen." "tendrás una familia algún día"
Onun yerine, "endişelenme her şey yoluna girecek..." "Günün birinde bir ailen olacak" diyorlar.
Está bíen.
Evet.
Está bíen, mira.
Pekala, bak.
Esta bíen, no es...
- Tamam, pekâlâ.
Creo que va a estar bíen, sin embargo.
İyi olacak merak etme.
Bíen.
Güzel.
Esta bíen, ¿ sabes? , puede que no tenga una firme comprensión del sarcasmo, pero hasta yo sé que eso es delirante.
Tamam, bakın, iğnelemeleri her zaman anlayamıyor olabilirim ama bunun saçma olduğunu ben bile anladım.
Todo Bíen.De acuerdo.
Pekala.
Vamos a estar bíen.
Her şey düzelecek, tamam mı?
Bíén.
Pekala.
Está bíen.
Getirdik! - Pekala.
Muy bíen.
Güzel.
Y él se síente bíen.
Ailem yok benim.
Esta bíen, trabajaré en una orden judicial.
Ben bunun için izin belgesi çıkarayım.