Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Cajun
Cajun Çeviri Türkçe
169 parallel translation
# Gonna see my girl She's a Cajun queen
* Benim kızı göreceğim, o bir Cajun kraliçesi *
Ella no es más que desecho de inmigrantes.
O kız Cajun pisliğinden başka bir şey değil.
Nadie conoce el pantano como un inmigrante.
Hiç kimse bataklığı bir Cajun kadar iyi bilemez.
Asentamiento de inmigrantes.
Cajun köyü.
Una diosa cajun, tío.
Bir Fransız tanrıçası, adamım.
Una diosa cajun.
Bir Fransız tanrıçası.
Además, la comida de aquí me mata.
Ayrıca, Cajun yemekleri beni mahvediyor.
- ¿ Del restaurante Cajun o del Deli?
- Salamlı mı peynirli mi?
Con ustedes, Navidades Tropicales a la Antigua con Bob Goulet.
Bob Goulet'in eski zaman Cajun Noeli ise.
Prueba el rehén en cazuela.
- Şefin önerisini denemelisiniz! - Cajun baharatlı.
SOPA CAJÚN Y CANGREJO DE RÍO
CAJUN USULÜ BAMYA KEREVİDES
- Me encanta la comida cajún.
- Cajun ( Fransız-Kanada ) yemeğine bayıldım.
Sabes, mi madre es un cuarto cajún.
Aslında, benim annem çeyrek Cajun.
"Elvis era un cajún"
# Elvis bir Cajun'du
"Tenía corazón cajún"
# Onda bir Cajun kalbi vardı
Elvis no era cajún.
Elvis Cajun falan değildi.
Los cajun siempre han apretado al pez de la pasión.
- Hayır! Cajunlardan bu yana, tutku balığını ezmek bir gelenektir.
- Me encanta la cocina cajún.
- Cajun ( Fransız-Kanada ) yemeğine bayıldım.
¿ Es el de Cajun?
Şu Kanadalı herif mi?
- No era Cajun.
- O Kanadalı değildi.
- Creí que era Cajun.
- Ben öyle sanmıştım.
- Estoy bien. Juega al pool, Cajun.
- Sorun Yok Bilarda Oynamaya Devam.
- Cállate, Cajun.
- Başarabilir, Fransız.
Te toca a ti, Cajun.
Sira senin, Fransiz.
El Cajun asesino ha escapado.
Fransiz suikastçi bizi atlatti. Gambit nerede?
¡ Sal de aquí, Cajun!
Gidelim buradan, Fransiz!
De Cajun, pulse 4.
Cajun için 4 ü,
Dile que es asado.
Cajun olduğunu söylersin.
Yo quiero Carpa de Cajun.
Ben yayın balığı alacağım.
EL CORAZÓN DEL PAÍS CAJÚN
- Louisiana Cajun Topraklarının Kalbi
Es estilo Nueva Orleans.
Cajun.
¿ Aceitunas rellenas?
"Cajun" zeytini mi?
Medio cajún.
Yarı Cajun.
¿ Los curanderos cajún?
Şu Cajun iyileştiricilere?
Ya sabes, es un pastel de Cajun.
Ne de olsa "Cajun" turtası.
- Halibut estilo Cajun.
- Cajun tarzı Halibut.
Viejo Cajún.
Seni eski kurt.
No es tan excitante como :
Senin Clyde the Cajun ile yemek pişirme kadar heyecanlı değil.
Les llamo papas fritas cajún.
Onlara kajun soslu patates kızartması diyoruz.
¿ Suficiente, Cajun?
Yeterli mi, Fransız?
- A la víctima la buscaban y tiraron tierra encima, al estilo cajún.
- Kurban yerel polisin aradığı biriydi. Böylece olay hasır altı edildi. Güney usülü.
A las damas de honor también. Éste no es el país de Cajun, cariño.
Biz gelinin Nedimesinide öperiz.
Gracias, cajún.
Sanırım. Kaçıyorlar!
Siempre supe que tenías debilidad por ese cajún.
Fransız'a karşı bir yumuşaklığın olduğunu düşünüyorum.
Eso pensarás tú, cajún.
Kendi adına konuş Fransız.
¿ Dónde está el cajún?
Fransız nerede?
Lleva 20 años en Nueva Orleans y sigue sin distinguir la comida criolla de la cajún.
20 yıldır New Orleans'ta yaşıyor ama halen Kreole ve Kajun mutfağını ayırt edemiyor.
Guiso de tofu al cajún.
Meksika tarzı Tofu Gumbo.
Hace un año, era la fusión Cajún. Hace un mes, mejillones belgas.
Geçen yıl eritme peyniri vardı, geçen ay Brüksel'den midye vardı.
Bien, hurra... Espero que les guste la comida Cajún.
Umarım hepiniz Cajun yemeği seviyorsunuzdur.
Sí, bueno en ese caso, tomaré pez gato al Cajún sobre tallarines tailandeses y la... salsa de papaya y mango a un lado.
Madem öyle ben tai erişteli kedi balığı kızartması ve... Acılı papaya mangosu istiyorum.