English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Callum

Callum Çeviri Türkçe

249 parallel translation
Soy el preboste, quien supervisa el reclutamiento del estado.
Callum Çiftliğinden bahsedildiğini duydum da. Gönüllü askerlerin silah altına alınmasından sorumluyum.
Se llama Callum, hay un montón de ellos hacia el Norte.
- Benim hiç akrabam yok. - Onun adı da Callum, aynı seninki gibi.
Yo quiero tener mi propia casa. Grant Callum le conocía.
Ben sadece kendi yuvamı kurmak istiyorum.
Y también a su gente. Me dijo que mirara los registros de Glorieta.
Grant Callum, onu da ailesini de çok iyi tanıyor.
Además, ya que el nombre del susodicho fiscal es Callum, no quisiera implicar a un hombre subjetivo, soy una persona abierta.
Bunun dışında, savcının da Callum Ailesine mensup olması olayın başından beri kafaları karıştırıyor. Önyargılı davranacağını söylemek istemiyorum ama tarafsız olmak zorundayım. Benim asli görevim, konunun ailevi olup olmadığına bakmaksızın hukukun işlemesini sağlamaktır.
Srta. Callum, ¿ la noche de autos presenció una riña entre su hermano y Jeb Rand?
Bayan Callum olayın yaşandığı o gece Jeb Rand ve kardeşiniz arasında geçen tartışmaya şahit oldunuz mu? Evet, oldum.
Creo que hay dudas por ambas partes.
- Ne dediğinin farkında mısın? - Zaten Ad Callum kimseyle geçinemezdi.
Al infierno, nadie se llevaba bien con Adam Callum.
Hadi, artık toparlayalım. Daha eve gidip ahırdaki işlerle ilgilenmem gerek.
Sr. Callum, esto empezó hace tiempo, esta pelea no es mía.
Bay Callum, aralarındaki bağ çok eskilere dayanıyor. - Bu benim meselem değil.
Sr. Callum, no soy bueno con el revólver.
Bay Callum, efendim... Silahlardan pek anlamam.
Ya lo habéis visto. Por eso os mandé llamar.
Tüm Callum'lar buradayken, ne yapılması gerektiğini söyleyecek değilim.
Ya que todos somos Callum, no hace falta que os diga qué haremos.
Kendini ve bizi böyle bir belaya sürüklerken iyice düşündün mü?
Ve a por la Sra. Callum y llévala al viejo rancho de los Rand.
Russ, Bayan Callum'u alıp buraya getir.
Sí, pero se le olvidó que estaba casada con un Callum.
Ama unutmaması gereken bir Callum'la evli olduğuydu.
¿ Realmente no lo sabes? Callum.
- Gerçekten bilmiyor musunuz?
Quiero que saluden a su nuevo compañero, Callum.
Yeni oda arkadaşınız Callum'a merhaba deyin.
Callum, ¿ tú quieres mostrar tu enojo?
Callum, öfkeni paylaşmak ister misin?
Entonces, Callum, ve a llenar esto.
Callum, git de doldur şunu.
Y Callum y Lindsay hay un refugio natural en nuestro lado del río. Encuéntrenlo.
Callum ve Lindsay, buralarda doğal bir koy var, siz de onu bulun.
Callum, levántate, hijo.
Callum. Kalk hadi evlat.
¿ Me das la llave de las esposas de Callum?
- En azından kötü değil. Callum'un kelepçe anahtarlarını verir misin?
Lewis, que no te atrape Callum, que no te engañe.
Louise, Callum'un seni kandırmasına izin verme.
Simplemente Callum.
Sadece Callum.
- Callum, ¿ qué ves?
- Callum, ne görüyorsun?
¡ Uno se fue, Callum!
Callum, biri gitti.
¡ Callum!
Callum!
¡ Callum, no!
Callum!
Las vi hacer su presentación en la feria del condado de Callum cuando era una niña.
Callum İlçesi İlçe Panayırı'ndaki gösterinizi küçük bir kızken görmüştüm.
¿ Qué raza es esa?
Callum. - Cinsi ne?
Soy Callum Brown, soy uno de los instructores aquí.
Ben Callum Brown, buradaki eğitmenlerden biriyim.
Él es Hamish y él es Callum.
- Bu Hamish, bu da Callum.
- ¿ Callum? - Sí.
Callum.
Callum.
Callum.
Hace años, Lord Callum era un poderoso comandante d'harano.
Yıllar önce, Lord Callum güçlü bir D'Haran komutanıydı.
Confesó a Lord Callum en batalla.
Savaş sırasında Lord Callum'u teslim aldı.
Estaba comprometido con una duquesa muy hermosa una mujer que amaba desde niño.
Callum çocukluğundan beri sevdiği çok güzel bir düşesle nişanlıydı.
Al rancho Callum nunca le ha fallado el crédito.
Biraz tütün alacaktım.
Gracias.
Callum Çiftliğinin kredisi hiç bitmez.
He oído mencionar el rancho Callum.
- Evet.
Es el mismo que el tuyo, Callum.
Çiftlikte ne kadar büyük işlerin altından kalktığının farkında mısın?
Somos parientes.
Aynı soyadı taşıyoruz, Callum.
¿ Puedo hablarle antes de irse, Sra. Callum?
Bayan Callum, gitmeden önce sizinle biraz konuşabilir miyim?
Todo es culpa de Grant Callum.
Tüm bunlar Grant Callum'un marifeti.
Vino un hombre, Grant Callum.
Sonra içeri Grant Callum girdi.
- Camina, Callum.
- Devam et, Callum.
- Vamos, Callum.
- Hadi, Callum.
¡ Callum!
Callum.
- Lindos perros. - Este es Hamish y este es Callum.
- Güzel köpekler.
- Callum?
- Bu Hamish, bu da Callum.
- Sí.
Callum.
Era la hija de Lord Callum.
Lord Callum'un kızıydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]