English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Calígula

Calígula Çeviri Türkçe

195 parallel translation
Esto me recuerda al palacio del emperador Calígula.
Burası bana İmparator Caligula'nın sarayını hatırlatıyor.
- Te acuerdas de Calígula, ¿ no?
- Caligula'yı hatırlıyorsun, değil mi?
Mira, Calígula, nuestro torturador favorito.
Baksana, Caligula, baş işkencecimiz.
Ese Calígula es un verdadero monstruo.
Şu Caligula adi herifin teki!
Calígula es un auténtico cabrón.
Caligula gerçek bir domuz değil.
Así es, señor... Ya sabe, Calígula... Quiero decir, el profesor de Latín...
Şey, Caligula, Latince Hocası demek istedim...
Nos encontraremos con Calígula y nos reiremos en su cara.
Caligula'ya ve diğer hocalara güleriz!
El mercado de esclavos está abarrotado : El heredero y regente del emperador, calígula, viene a comprar gladiadores.
Köle pazarı bugün kalabalık çünkü, yaşlı imparatorun varisi ve vekili genç Kaligula gladyatör satın almaya geliyor.
Pero, cleandro, calígula comprará gladiadores hoy.
Cleander, ama Kaligula bugün gladyatör satın alacak.
- Sí, éste es el pabellón de calígula.
- Evet, bu Kaligula'nın otağı.
¿ calígula?
Kaligula?
Calígula y yo hemos competido otras veces y nunca he perdido.
Kaligula ile önce de rekabet ettim. Ona hiç yenilmedim.
Marcelo. Ella nos dijo que tú y calígula discutieron...
Marcellus bize Kaligula'yla tartıştığını söyledi...
- Calígula está furioso.
- Kaligula çok kızgın.
¿ aludes a mi diferencia de opinión con calígula?
Kaligula ile farklı düşünmemi mi diyorsun?
Y ahora, por tu actitud con calígula, por tu desdén, me dañas, parece que mi querella fuera personal.
Ama Kaligula'ya davranışın ve hakaretlerinle, benim mücadelemin kişisel bir kavga gibi görülmesine neden oluyorsun.
- Es de calígula.
- Kaligula'dan.
Calígula espera haberte sentenciado a muerte.
Kaligula sana ölüm cezası vermiş.
Creo que calígula fue injusto contigo.
Kaligula sana haksızlık yaptı.
Haz que tiberio te prometa no entregarte a calígula hasta que yo regrese.
Tiberyus, ben dönünceye kadar seni Kaligula'ya vermeyeceğine söz versin.
Pero es demasiado para calígula, ¿ verdad?
O Kaligula için çok fazla, değil mi?
Por tu bien, me opuse cuando mi mujer quiso entregarte a calígula.
Karım seni Kaligula'ya vermek istediğinde, senin hatırına müdahale ettim.
Me disgusta calígula tanto como a ti, pero qué esposa hubieras sido para un emperador.
Kaligula'yı da ancak senin kadar severim ama sen yaman bir imparator karısı olursun.
Calígula es emperador.
Artık Kaligula imparator.
- ¿ tienes órdenes de calígula?
- Kaligula yeni emir verdi mi?
Pero hay un decreto de calígula.
Ama Kaligula bize karşı kanun koydu.
¿ crees que se lo dirá a calígula?
Kaligula'ya gidecek mi dersin?
Calígula no puede matarte así nomás.
Kaligula seni hemen öldüremez.
No desafies a calígula.
Kaligula'ya meydan okuma.
Porque esa belleza solo tiene cabida en Nápoles. Durante 2000 años, desde Calígula, ha sido así.
Çünkü Sadece Napoli'ler de böyle bir güzellik var 2000 yıldır, Caligula'dan beri, Bu böyledir
Bueno, ¿ quién es Calígula?
Peki, Caligula kim?
¿ Calígula?
Caligula?
Ahí es donde vivió Calígula hace 2000 años.
Orası Caligula'nın 2000 sene önce yaşadığı yer
¿ Qué quiso decir Joey con que Paolo le enseña Calígula una o dos cosas?
Paolo, Caligula'ya bir iki şey öğretmiş demekle ne demek istedi Joey?
¡ Es Calígula Minus!
Caligolaminus! Caligolaminus! Caligolaminus!
- Calígula Minus está dispuesto, Caius.
- Caligolaminus artık hazır!
Silencio, Calígula Minus. Después de todo, serás el único superviviente cuando los galos nos ataquen.
Kapa çeneni, sadece Galyalılar saldırdığında kurtulacaksın, unutma!
Esperemos que Calígula Minus regrese entero al campamento.
Umarım Caligolaminus bize kısa sürede döner.
Ven Calígula Minus, quiero ver los efectos de esa poción.
Benimle gel Caligolaminus, bu iksirin etkilerini görmek istiyorum.
Tu idea es buena, pero Calígula no parece dispuesto a colaborar.
Fikrin kötü değil, ama Caligolaminus işbirliğini reddetti.
Una llamada de Calígula.
Caligula'dan sadece bir arama var.
Querubín llamando a Calígula.
Melek'ten Caligulaya.
Vamos, conteste, Calígula.
BağIan, cevap ver, Caligula.
Querubín llamando Calígula.
Melek'ten, Caligula'ya.
Querubín llamando Calígula.
Melekten, Caligulaya.
Vergüenzas infames, flagrantes perfidias terribles crueldades, pronto enseñaron a sus vasallos que nada podría garantizar su seguridad contra los viles colmillos de esta pequeña Calígula.
Yüz kızartıcı ahlaksızlıklar, alenen yapılan hainlikler açıklanamayacak kötülükler hizmetkarlarına, güvenlikten yoksun olduklarını ve bu dişi Caligula'nın yırtıcı pençelerinden asla kurtulamayacaklarını hatırlatıyordu.
Tu sobrino Calígula, por ejemplo.
Yeğenin Caligula örneğin.
Además, estaba en Roma en la época del asesinato de Calígula oero nunca estuvo cerca mío.
Ayrıca, Caligula'ya suikast yapıldığında, o Roma'daydı ama yanıma hiç yaklaşmadı.
Calígula ha informado al Senado mediante una carta que ha descubierto una vasta conspiración contra él en el seno del ejército del Rin.
İmparator mektup yazıp, Senato'yu bilgilendirdi Rhine'deki orduda çok büyük bir komployu ortaya çıkarmış.
Tu estarás en el palco con Calígula y algunos amigos.
Sen, Caligula ve birkaç arkadaşıyla kabinde olacaksın.
Tú debes estar seguro de colocarte detrás de Calígula.
Mutlaka Caligula'nın arkasında olmalısın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]