Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Cathal
Cathal Çeviri Türkçe
69 parallel translation
Vaya, Cahal, no exceda su cartera.
Bakın ama Cathal, yetki sınırınızı aşmayın.
¡ Por favor, Cathal!
Devam et Cathal.
- Cathal, qué linda. ¿ Quién te la dio?
- Bu harika. Bunu kim verdi?
- ¿ Dónde está Cathal?
- Cathal nerede?
A quemarropa, con una.45 y es todo lo que pudieron hacer.
Bir 45'likle yapabildikleri tek şey bu. - Cathal nerede?
- Está bien.
- Cathal iyi.
Te ayudaré a llevar a Cathal a la cama.
Cathal'ı yatırmana yardım edeyim.
¿ Cathal?
Cathal?
Cathal, pudieron apresarte.
Cathal, yakalanacaksın.
Pensé que peleabas para el otro bando, Cathal Thomas.
Diğer taraf için savaştığını sanıyordum, Cathal Thomas.
- Cathal, no.
Cathal, hayır.
Lárgate, Cathal.
Hemen buradan git, Cathal.
Te tomaste tu tiempo, Cathal.
Hiç acele etmedin, Cathal.
Su nombre es Cathal Thomas.
Bu adamın adı, Cathal Thomas.
- Yo le hablé sobre ti, Cathal.
Ona senden bahsetmiştim, Cathal.
Por Dios, es solo un niño.
Tanrım, Cathal! O daha bir çocuk.
Es mi nieto, Cathal.
O benim torunum, Cathal.
Vine a buscarte, pero encontré a Cathal.
Seni bulmaya geldim. Ama Cathal'ı buldum.
Dice que nos ayudarás a encontrar a Cathal Thomas.
Cathal Thomas'ı bulmamıza yardım edeceğini söyledi.
Cathal...
- Cathal.
Es una buena idea, Cathal.
Bu iyi bir fikir değil, Cathal.
- Es más, Cathal.
Bitti Cathal.
Usted no debe poner nuestras reglas y condiciones de Cathal, no en esta vida.
Bu dünyanın kuralları ve şartları hiçe saymaya gelmez Cathal.
- No hay tiempo para nada como esto.
- Şimdi hiç sırası değil, Cathal.
La así que le envió Cathal.
O da Cathal'ı gönderdi.
Cathal.
Cathal.
Soy Karl.
Ben, Cathal.
¿ Estás seguro Karl?
- İyi misin, Cathal?
Tendrás que cambiar mucho... y no me estoy divirtiendo nada.
Zaman su gibi akıyor, Cathal. Ayrıca hiç de zevk almıyorum.
Sabes amigo... ¿ me conoces?
- Cathal'ın kardeşi olduğumu biliyorsundur.
¿ Sabes? ... lo mejor que puedes hacer es dejar en paz a tu amigo Karl.
Sözde arkadaşım dediğin Cathal'ı rahat bırakmak belki de yapabileceğin en iyi şeydir.
¿ Casi has llegado al límite esta noche Karl? No.
- Bu gece az daha bok yoluna gidiyordun, farkında mısın Cathal?
¡ Tienes que liberarte de las drogas Karl!
Uyuşturucuyu bırakman gerekiyor, Cathal.
¿ Qué hay de tu papá, Karl?
- Baban ne âlemde, Cathal? - Cathal'ın onu görmek isteyeceğini sanmıyorum.
- ¡ Toma Karl!
- Al bakayım, Cathal.
Son las reglas para conducir en vías públicas, Karl y no se trata de romper límites de velocidad.
Yerleşim yeri içindeki sürüş alanlarında hız sınırını aşamazsın, Cathal.
- Aunque fueran ocho eso solo sería un cuarto de milla.
- Cathal, sekiz olsaydı bile bu yeri sekiz kez turlamak, sadece bir çeyrek mile eşit.
No creo que Karl pudiera ser un apasionado del piano.
Cathal'ın piyano konusunda çok fazla tutkusu olduğunu sanmıyorum.
¿ Es verdad o no... Karl?
- Öyle değil mi, Cathal?
- ¿ Estás bien Karl?
- Her şey yolunda mı, Cathal?
- ¿ Quienes son ellos Karl?
- Kim bu adamlar, Cathal? - Benimle konuş, onla değil.
Hablar es fácil... Karl.
Lafla peynir gemisi yürümez, Cathal.
¿ Vives cerca de aquí Karl?
- Bu civarda mı yaşıyorsun, Cathal?
- ¿ Dónde está Cathal? ¿ Cómo está?
Şimdi nasıl?
A la cámara, Cathal.
Kameraya konuş Carl.
- Cathal...
- Cathal.
Tal vez nos la estás perdiendo, Cathal, ¿ lo habías pensado?
Belki de sen kaybediyorsun, Cathal.
Cathal!
Cathal!
Cathal. Cathal, vamos.
Cathal.
- Cathal.
Cathal kalk!
¡ Puedes darme algo!
Cathal ortalıklarda yok mu?