Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Cbs
Cbs Çeviri Türkçe
442 parallel translation
Oigan, superó a CBS y a la NBC allí.
Yerel reytinglerde hem CBS hem de NBC'yi sollamış.
Srta. Beardsley, póngame con Garry Moore de la CBS.
Bayan Beardsley, CBS'ten Garry Moore'u bul.
Y ahora retransmitiremos de nuevo el accidente con la exclusiva cámara de retención de imagen de la CBS.
Oyun durmuşken kaza anını bir kez daha izleyelim. CBS'in özel sabit kamerasından.
Voy a demandar a la CBS, al equipo y al estadio por un millón de dólares.
CBS'e, Cleveland Browns takımına ve belediye stadına bir milyon dolarlık dava açıyorum.
El señor Harry Hinkle, en lo sucesivo referido como demandante, renuncia demandar a los Cleveland Browns, CBS y Estadio Municipal, en lo sucesivo referidos como demandados. En consideración a esto.
Bundan sonra adı "davacı" olarak geçecek Harry Hinkle..... "savunma" olarak anılacak Cleveland Browns, CBS ve belediye stadı aleyhine..... geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki bütün şikayetlerini..... geri çektiğini kabul etmektedir.
Por no hablar del cuchillo sin hoja del que se ha perdido el mango... porque esas imágenes negras, lo primero... imágenes que no se podían filmar... imágenes que pertenecen a la CBS... y después no hay bastante para pagárselas... entonces, se metían negros...
Başlarda, bu siyah kareler çekemediğimiz karelerdi. CBS'e ait olduklarını ve onları satın alamadığımızı söyleyecektik. Bu yüzden yerine siyahi bir lider koyduk.
A continuación, un informe de la CBS London y Erdward R. Murrow.
CBS London ve Edward R. Murrow'dan haberler.
Y ahora la CBS London con un informe de Edward R. Murrow.
Şimdi CBS Londra'ya bağlanıyoruz, Edward R. Murrow'nun haberini almaya.
No sé que pasa. Son de la CBS.
Neler dönüyor merak ediyorum.
Debe ser algo importante.
CBS Haber ekibi de geliyor. Önemli bir şey var herhalde.
Así que usaban logotipos de la CBS.
O yüzden CBS logoları kullandılar.
Sabes, ¿ el ojo de la CBS?
CBS'nin gözünü bilir misiniz?
Y te encantará a ti cuando lo veas en mi programa el miércoles por CBS.
Komedi Saatimde izlediğin zaman sen de bayılacaksın. Çarşamba gecesi, CBS'de.
Esto es Ron Cummins de la CBS.
Ben Ron Cummins CBS'den.
Pensaba que iba a llegar la CBS o la NBC... a quitarnos la noticia.
Elimizdekinin çok taze bir haber olduğunu ve CBS ve NBC'nin her an gelip bizden bu hikayeyi elimizden alabileceğini düşündüm.
Te ha conseguido un programa en la CBS, emisión de costa a costa.
CBS'te sana program ayarlamış. Ülke çapında!
Tienes que medirte un poco con la CBS.
CBS'de davranışlarına dikkat etmen gerek ama.
¿ También vas a echar por la borda el programa de la CBS?
Peki ya CBS yayını? Onu da mı bir köşeye atacaksın?
Estuve en CBS con Ed Murrow en 1951.
1951'de Ed Murrow ile beraber CBS'deydim.
No. Howard acaba de traerme una foto de Ed Murrow... y de todo el grupo de CBS cuando estábamos allí.
Hayır, Howard bana Ed Murrow ve bütün CBS ekibiyle beraber çekilmiş bir fotoğrafımı gösterdi.
¡ Si la CBS hubiera traído cámaras, podríamos haber salido en TV!
If CBS would have had their cameras there... we'd have made Sports Spectacular for sure.
La CBS está por aqui.
Ve orada CBS.
La CBS pagó a Haldeman, Eisenhower y Johnson.
CBS, Haldeman, Eisenhower ve Johnson'a ödedi.
Ahora bien, maldita sea, Fred, CBS News, se han ido y arrebató a mi chica!
Lanet olsun, Fred, CBS gidip kızımı kaptı!
Trabajo para CBS también!
Ben de CBS için çalışıyorum!
Tenemos a la ABC, y tenemos a la CBS aquí, esta noche
Biz ABC-TV'yiz. CBS bu akşam burada.
¿ No le ha dicho que voy con las cadenas de TV ABC. NBC y CBS?
Ona ABC'yi, NBC'yi ve CBS'i de... getireceğimi söylemedin mi?
Recibió llamadas de CBS... NBC, ABC, AP... UPI, Ted Turner, Time, Newsweek...
CBS, NBC, ABC, AP, UPI, Ted Turner, Time, Newsweek, Marineland, Ripleys, ve Bayan Paul.
Ya sabe, CBS.
Time. CBS.
De todas formas tengo que ir a la CBS.
Neyse, benim CBS'e gitmem gerekiyor.
Noticias vespertinas de CBS, con Dan Rather.
CBS akşam haberleri. Karşınızda Dan Rather.
Las noticias de la CBS prevén que Robert Kennedy... ganará las primarias de California.
CBS Haber Bülteni Kaliforniya ön seçimler galibi... Senatör Robert Kennedy'yi sunar.
Los miércoles por la noche recibo una emisión directa de la CBS desde Beijing.
Çarşamba akşamları, Pekindeki CBS'den dolaysız yayon alırım.
Es de antes de la fusión de CBS con la Fender.
Pre-CBS Fender şirket aldı.
Yo solo tengo un Guía de 1972 y si CBS no hubiese cancelado "Todo en Familia", aun serviría.
Nasıl oluyor da senin hep paran oluyor benimse 1972'den kalma bir televizyon rehberim? Ki CBS "All in The Family" yi tekrar yayına koymasa o da bir işe yaramazdı.
Lo que trato de decir es qué las generaciones jóvenes han aprendido es que no hay absolutamente nada para nosotros en el canal CBS y que tienes que ser tú mismo.
Demek istediğim şu : Genç Kuşak CBS'te seveceğimiz hiçbir şey yayınlanmadığını ve kendisi olması gerektiğini öğrendi.
He recibido comunicaciones de noticias CBS a las 6 : 30 pm, todas las noches.
CBS Haber'den çağrı aldım, 18 : 30'da, her gece.
Yo gané 600 $... de CBS Records en 1968 Se quedaron el original. Me robaron el original esos bastardos.
Ben ise 1968'de CBS Kayıt Şirketi'nden 600 dolar aldım ve benim eserim onlarda kaldı.
Yo era corresponsal de la CBS en Berlín antes de la guerra.
Savaştan önce, Berlin'de CBS muhabiri olarak görev yapıyordum.
- Soy Walter Elliot, de la CBS.
- Ben, Walter Elliot. CBS'ten.
iSi fastidias esto la CBS te comerá vivo la próxima temporada y yo estaré con ellos porque me voy de aquí!
Eğer bunu mahvedersen önümüzdeki sezon, lokmanı CBS yiyecek, ben de onlarla olacağım çünkü bırakıyorum!
- La ABC y la CBS lo sacan a las siete.
- ABC ve CBS saat 7.00'de bu haberi verecek.
Hoy, en esta celebración con la CBS y el Mayor Lindsay, no han podido venir para estar con nosotros en persona pero nos han enviado un telegrama desde Londres :
10 Aralık günü canlı olarak birlikte olamayacağız. Programımızdan sonra CBS ve Belediye Başkanı Lindsay salonu belirleyecekler. Ama Londra'dan şu telgrafı gönderdiler :
Gran parte de la audiencia de CBS, se quedó dormido, lo están repitiendo.
CBS izleyicilerinden o kadar çoğu uyuyakalmış ki, tekrar yayınlıyorlar.
¿ Estaría interesada la CBS en ver una cinta de video del FBI vendiéndole 50 kg de cocaína a John DeLorean?
FBI'dan John DeLorean'ı 50 kilo kokain satarken gösteren bir kaset
¿ Qué demonios pasa contigo, CBS?
Senin neyin var CBS?
El boletín de noticias de la CBS.
CBS HABER BÜLTENİ
Sr. Quint, soy Tom Drucker, de CBS.
Bay Quint, Tom Drucker, CBS.
Eso significa que estamos paralizados para el New York Times, CBS,
Ve, uh, bunun anlamı, Ron, New York Times'ta bir dondurucu şok, CBS,
- CBS?
CBS kanalı mı?
- Habla Larry Flynt.
Ben Larry Flynt CBS şöyle bir video kasetle ilgilenir mi?