Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Cocktails
Cocktails Çeviri Türkçe
81 parallel translation
Puedes llevarte esos cocktails.
Şu kokteylleri kaldır.
El señorito Rick y sus amigos y sus cocktails.
Rick Efendi ve dostları ile onların eğlenceleri.
NO CERRAMOS NUNCA - Cocktails
ASLA KAPATMAYIZ
NBC Televisión está encima de Haymarket Cocktails / Restaurantes...
NBC TV, Haymarket Kokteylleri ve Restoranlarının çatısında.
Te has servido algunos cocktails... ¿ No es así, Grizelda?
Baya bir kokteyl götürmüş olmalısın... değil mi, Grizelda?
Yo mismo preparé los cocktails.
O içecekleri ben hazırladım.
No tomaba cocktails.
Kokteyllerden içmedi.
¿ No soportaba los cocktails?
Kokteyllere tahammülü yoktu mu?
Esto es muy interesante, realmente conmovedor... pero estoy esprando los cocktails de Lord Peel en una hora y media.
Bu çok ilginç, hatta dokunaklı fakat Lord Peel bir buçuk saate kadar kokteyle bekliyor.
Cocktails, cenas, viajes,..
Kokteyller, seyahatler.
Veo cocktails. Canapes.
Kokteyller, kanepeler görüyorum.
Pucci, cocktails.
Pucci, içki ver.
Cocktails, baile, conversación... Intercambio de ideas y puntos de vista...
Kokteyller, dans, sohbetler, fikir teatisi ve bakış açıları.
¡ Red Forman es un padre de cocktails!
Red Forman kokteylci bir babadır.
Trabajamos mucho en cocktails.
- Kokteyl turlarımız oluyor.
Cocktails.
Kokteyller.
Los llamaba "cocktails de combate".
Onlara "savaş kokteyli" diyorum.
Nos gustaría ordenar un par de cocktails de camarones, por favor.
İki kokteyl istiyorduk da, lütfen.
- Preparo y sirvo cocktails.
Bir barda garsonum.
Para los cocktails?
Kokteyl mi?
Y nunca he llamado a tu madre obsoleta, - Sólo dije que los cocktails eran obsoletos.
Kokteyl partileri için gereksiz dedim.
Encontré este viejo libro de cocktails en la calle Charing Cross.
- Şu eski kokteyl kitabını buldum.
Pornografía, choques eléctricos. Cocktails estimulantes...
- Fonografi, elektro şok...
- No, no. Nada de cocktails.
- Hayır, kokteyl falan yok.
Voy a cancelar los cocktails y que nos traigan una botella de champagne.
O zaman içkileri iptal edip bir şişe şampanya söylemeliyim. Bunu yapma.
Yo tome cuatro cocktails de champagne,
Dört şampanya kokteyli içtim.
Si puedes dirigir una multimillonaria compañía desde la barra de un bar... mientras te pongo cocktails por la mañana... no debe ser muy difícil.
Eğer sen bile öğleden önce içkini yudumlayarak bir bar taburesinden trilyonluk bir şirketi yönetebiliyorsan, bu ne kadar zor olabilir ki?
- Recuerdo esa sensación cuando empecé a tomar los cocktails.
- O duyguyu hatırlıyorum, bu kokteylde ilk olduğum zamanlardan.
¿ Ya te dio los cocktails el Dr. Hughes?
Dr. Hughes da seni kokteyle kattı mı?
Sí, cierto, me iré al Caribe y beberé cocktails con Laura y haré inmersión.
Evet, ben Karayiplere kaçacagim Laura ile kokteyllerimizi yudumlayacagiz ve sualti dalislari yapacagim.
Muy social, al aire fresco, un par de cocktails, un jacuzzi calentito, ¿ qué hay mejor que eso?
Çok sosyal, temiz hava bir kaç Kremalı Rüya kokteyli, sıcak jakuzi, daha iyi ne olabilir?
Encontraremos el lado de los solteros, encontraremos una pista de baile conseguiremos unos cocktails.
Dans sahnesi buluruz. Kokteyl buluruz.
Aquí Hay una razon, sos un mentiroso, ladron, cabron, alcoholico violento, para vos, un buen momento incluye, como unos 12 cocktails probablemente terminar meando en el lavatorio del baño de mujeres.
- Tamam. Bir sebep göstereyim. Sen yalancı, hırsız ve adi bir alkoliksin.
Estoy a punto de mezclar unos cocktails... en cuanto lleguen los demás.
Az sonra bir kokteyl hazırlayacağım. Diğerleri de gelince.
Nadie que conociera a Tollie bien lo envenenaría con cocktails.
Tollie'yi iyi tanıyan hiç kimse onu kokteylle zehirlemeye kalkışmazdı.
Me temo que no servimos cocktails.
Maalesef kokteyl yapmıyoruz.
pero el jurado no lo condenó porque aceptaron la teoría de la defensa de que estaba tumbado en algú lugar de la playa, bebiendo cocktails.
Ama jüri suçlu bulmadı çünkü savunmanın, zanlının olay anında bir kumsalda uzanıp şemsiyeli içkilerden içtiği iddiasına inandı.
Parece que vas a servir cocktails en un bar.
Aynı havuz başındaki bir partiye katılacak... çapkınlar gibi görünüyorsun.
Me dijeron que había cocktails.
- İçki var dedi.
Dos cocktails más y te propongo matrimonio.
İki içki daha içersem, evlenme teklif edebilirim.
Toma esto... total y definitivo por la noche musical, los cocktails y la boda.
Bunu alın... tam ve final müzikli gece, , içkiler ve düğün için.
Si puedo ir después de las 5 : 00, hay una hora feliz genial con nachos gratis y unos cocktails antes.
Akşam 5'ten sonra gelebilirsem, önce, cips ve bir çift kokteyl ile birlikte geçen oldukça güzel bir saat olacak.
Puedes hacer cocktails con ella, como...
Kokteyl hazırlarsın.
Eso no son cocktails.
Kokteyl değil onlar.
Acabas de decir... cócteles.
Az önce şey dedin- - ( cocktails ) Evet.
Daremos cocktails y canapés para 40 invitados relacionados principalmente con la Oficina de Asuntos Exteriores.
Dışişleri Bakanlığına bağlı 40 kişiye kokteyl veriyoruz.
No sé qué le dijo el doctor Rosen sobre cocktails anoche, pero esto no es...
Dr. Rosen'in sana geçen geceki kokteylde ne söylediğini bilmiyorum ama -
¿ Cocktails?
Kokteyl mi?
¿ Dónde es esta pequeña fiesta de cocktails?
Bu kokteyl partisi nerede oldu?
" Agrado... cocktails...
Memnun... kokteyl...
Jason - cocktails.
Kokteyl!