Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Coffee
Coffee Çeviri Türkçe
202 parallel translation
Soy Sherry Carson y esto fue Housewives Coffee Break.
Ben Sherry Carson, "Ev Hanımının Kahve Molası" nı izlediniz.
Café Imperial.
Imperial Coffee.
Es de café Imperial, Sr. Johnson.
Imperial Coffee'den gelmişler Bay Johnson.
Este es el Sr. Travis, de café Imperial.
Imperial Coffee'den Bay Travis.
Travis. Café Imperial.
Imperial Coffee'den Travis.
La compañía de café Imperial.
Imperial Coffee Firması.
Trabaja en el café Coffee Pot.
Yolun karşısındaki Kahve Fincanı kafesinde çalışıyordu.
Lo que necesitas es que te haga un café irlandés.
Sana bir İrish Coffee yapacağım.
¡ Coffee se va en la Plancha!
Acele et. Coffey Flatbed'i aldı.
- Nos vemos en el Coffee Cup en 15 minutos.
- 15 dakika sonra kafede buluşalım.
- Coffee Cup en 15.
- 15 dakika sonra kafede.
- ¿ En el Coffee?
- Her zamanki kafe mi?
Oficial, estos dos idiotas... se colaron en mi funeraria y tomaron el cuerpo... mientras mi hija Theresa estaba en su coffee break.
Memur bey, bu iki aptal kızım Theresa kahve molasındayken cenaze evime gizlice girip cesedi aldılar.
# # For The Man To Pour The Coffee # #
# # Adamın kahveyi koymasını # #
Dieciocho películas en este Cineplex Y el único que no se agotó es "tazas de café para dos".
Bu sinemada 18 tane film var ve biletleri tükenmiş olmayan tek film "Coffee Cups For Two".
Una máquina de hacer expressos?
The Jura Capresso S8 Espresso Coffee makinası?
Vale, ¿ dónde está mi Mr. Coffee?
Tamam, benim'Mr.Coffee'nerede?
Seth y yo teníamos una gran cita.
Seth'le, Coffee Shop'taki ilk randevumuz çok iyi geçiyordu.
Hace unos meses dijo que consiguió trabajo en el cafe Seattle's Best.
Birkaç ay önce aradı. Seattle Best Coffee'de iş bulmuş.
Te espero el domingo en el Mall Road Coffee House a las 4 p.m.
Bu yüzden Pazar günü, saat 16'da Mall Road Coffee House'da bekliyor olacağım.
No podemos ir el miércoles porque Teddy K va a ver a Bill Clinton, JC y Coffee... lo vamos a hacer el jueves.
Çarşamba gidemeyiz, çünkü Teddy K. Bill Clinton ve Kofi Annan'ı ağırlıyor. Perşembe olabilir.
Quizá tenga una vieja cafetera de filtro pero no te hagas ilusiones.
Bir yerlerde bir bardaklik Mr Coffee olacak ama yine de çok heyecanlanma.
Hay pastel y café caliente
There's pie in the pantry And the coffee's always hot
- Ok. The Imperial coffee.
- Hadi git sen.
- Coffee break.
- Kahve molası.
Coffee break!
Kahve molası!
Abigail Folger, heredera de los cafetaleros Folger, de 25 años.
Abigail Folger, Folger Coffee'nin varisi, 25.
Sucede que Simon maneja un local "coffee shop".
Simon bir "kahve dükkanı" işletiyordu.
No quiero ningún Show Boating, ni Coffee Housing ni Auntie's Drawers.
Hile istemiyorum, dikkat dağıtmak yok.
En El Grano De Café, como quedamos.
Konuştuğumuz gibi, Coffee Bean'de.
Quizá tenga una vieja cafetera de filtro... pero no te hagas ilusiones.
Bir yerlerde bir bardaklık Mr Coffee olacak ama yine de çok heyecanlanma.
Y quiero ir a "Coffee Bean" donde todos discutimos nuestros problemas que son totalmente imposibles de resolver.
Coffee Bean'e gitmek dostlarımla çözümsüz sorunları tartışmak istiyorum.
Estamos en Coffee Bean y no hay solución.
Coffee Bean'deyiz ve çözüm yok.
Coffee and Pie.
Coffee and Pie.
¿ Coffee and Pie, Oh My?
Coffee and Pie, Oh My?
Las noches en'The Coffee House'.
Akşamları çay keyfiyle geçer.
Al Coffee House.
Kafeye.
Primero a un coffee shop y luego a por un sneepur.
Önce biraz ot alalım, sonra "sneepur" yaparız.
Quieres tomar un trago de irish coffee?
Kahvene İrlanda viskisi koyayım mı?
Estamos en un café de franquicia, Ari.
- Kahrolası Coffee Bean'deyiz!
Y todos allí hablan como yo.
Adı Coffee Bean and Tea Leaf ve herkes benim gibi konuşuyor.
No, pero Io vi en el Coffee Bean.
Hayır ama onunla Coffee Bean'de tanıştım.
¿ La máquina de café expreso Jura Capresso S8?
The Jura Capresso S8 Espresso Coffee makinası?
Estábamos en el Coffee Bean el de Larchmont Village, donde hacen unos dulces para morirse.
Coffee Bean'deydik. Hani şu Larchmont Village'daki, uğrunda ölünecek leziz pastaları yapan yer.
Estábamos en el Coffee Bean..... en Larchmont Village, Donde los Pasteles son para morirse. Fue algo gracioso.
Sorman çok hoş.
Escucha, em, Wendy conoció a muchos de los chicos en cafeterías.
Wendy bu adamların çoğuyla Caffeinated Coffee Shop'ta buluşmuş.
Cafetería Cafeinada, en la 28ª con la 7ª.
Caffeinated Coffee Shop. 28. Cadde ve 7.
- I'll make coffee for everyone.
- herkese kahve yapayım ben.
Coffee Breaks.
Ayrıca kahve molaları.
Quizá tome un café irlandés.
"Irish Coffee" içeceğim.
Hay un lugar en Sunset Boulevard llamado Coffee Bean Tea Leaf.
Sunset Bulvarı'nda bir yer var.