Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Cracker
Cracker Çeviri Türkçe
167 parallel translation
Cascanueces.
"Corn cracker."
Cascanueces.
Corn Cracker.
Cascanueces era un potro.
Corn Cracker bir taydı.
- Buenas tardes, Sr. Cracker.
- İyi günler Bay Cracker.
Gracias, Sr. Cracker.
Teşekkür ederim Bay Cracker.
Sr. Cracker.
Bay Cracker.
Sr. Cracker, habla Elwood P. Dowd.
Bay Cracker, ben Elwood P. Dowd.
Sr. Cracker, esta noche llevaré a algunos amigos, a las 10 : 00.
Bay Cracker, bu gece saat 10'da birkaç arkadaşımı sizin oraya davet ettim.
Sr. Cracker, dos martinis.
Bay Cracker, iki martini.
Tres martinis, Sr. Cracker.
Üç martini Bay Cracker.
Bueno... Gracias, Sr. Cracker.
Teşekkür ederim Bay Cracker.
¿ Sr. Cracker?
Bay Cracker? Bay Cracker?
¡ Cracker!
Cracker!
El premio de las cracker jack.
Krakerden hediye çıktı.
- Una caja de Cracker Jack.
- Kraker kutusundan çıktı.
¿ Todavía hay premios dentro de las cajas de cracker jack?
Kraker kutularına hâlâ hediye koyuyorlar mı?
es un seguro de cracker, preso, privado, segunda clase, y un miembro potencial de la espionaje más exitosos en el ejército.
Kasa hırsızı, mahkum, 2. tertip asker ve ordunun en başarılı casusluk grubunun olası bir üyesi. Dienststelle Ast.
Primero para Black Betty, después para Cracker Boone, ambos asesinos a recompensa de primera línea.
Bir Black Betty, iki Cracker Boone... İkisi de iyi kelle avcıları.
Black Betty y Cracker Boone.
Black Betty ve Cracker Boone.
No olvides a Cracker.
Hey, Cracker'ı unutma.
Si lo hacemos bien, podemos sacarle un mes de paga a Cracker.
Doğru oynarsak, Cracker'dan bir aylık maaş miktarı alabiliriz.
- Cracker quiere un hombre más.
- Cracker ekstra adam isteyecektir.
Sabes, Cracker y Shack están cebando la trampa con todo.
Cracker ve Shack bugün gerçekten zokayı yutacaklar.
- Gracias, Cracker.
- Sağol, Cracker. - Kahretsin.
Cracker.
Cracker!
¡ Maldito seas, Cracker, hijo de perra!
Kahrol, Cracker, seni pislik!
Chet trajo aquí a Cracker Jack.
Chet yemi buraya getirmiş.
- Soy Imogene Crocker y me mantengo fresca desde 1966
Ammagine Cracker ve ben 1966 yılından bu yana'taze'vardır.
¿ Quieres un animal Cracker?
Hayvan krakeri ister misin?
Lo puse en una caja de Cracker Jack con hielo y fui al hospital.
Biraz buzla Cracker Jack kutusuna koydum ve hastaneye gittim.
Él me dijo : "¿ Adónde crees que vas, Cracker Jack?"
Dedi ki, "Nereye gittiğini sanıyorsun, Cracker Jack?"
Él me dijo : "¿ Adónde crees que vas, Cracker Jack?"
Dedi ki, "Nereye gittigini saniyorsun, Cracker Jack?"
Recuerdo, querer tener todos los "Cracker Smacks" que pudiera comer.
Çocukken, bütün "Cracker Smacks" marka krakerler benim olsun isterdim.
¿ Cracker Smacks?
Cracker Smacks mi?
Mis fantasías no eran "Cracker Smacks"
Ama benim fantezim, kraker falan değildi.
- ¿ Qué? Si Arnold Schwarnzen-choten dice líneas como ésa yo merezco la misma mierda escrita.
Eğer Arnold Schwarnzen-cracker böyle şeyler söyleyebiliyorsa ben de daha iyi yazılmış senaryoları hakediyorum.
Las recetas que aprenden de mí no vienen de Betty Crocker, querida.
Benim öğrettiğim tarifler Betty Cracker'ınkiler değil, tatlım.
Alguien comió Cracker Jack.
Birisi oyuncak hediyeli menü yemiş.
Yo soy un "Hacker", Mitnick es un "Cracker", roba códigos. La diferencia es grande.
Ben bir korsanım, Mitnick bir suçlu Arada büyük fark var.
'Buy me some peanuts and Cracker Jack'
Buy me some peanuts and Cracker Jack
Juego para los Cucamonga Cracker Killers.
Cucamonga Köle Tüccarı Öldürücüleri için oynuyorum.
Espero que los Cracker Killers paguen bien.
Umarım Köle Tüccarı Öldürücüleri iyi para veriyordur.
¿ Me pasas el Cracker Jack?
Krakeri uzatır mısın?
A quien has llamado chico, cracker?
SEN KiME COCUK DiYORSUN KRAKER?
Es cracker es blanco!
Bu lavuk bir beyaz, birader!
Tú no te enteras. Eso no es un piropo.
Kanka kaç defa söylemem gerekiyor Cracker demek kötü demek!
Cracker es la palabra americana para galleta.
Amerikanlar kurabiyeye kraker diyor.
no a mí no me da miedo Al-Qaeda, a mí me da miedo Al Cracker
El-kaide'den korkmam ben, "El-Beyaz Kodaman" dan korkarım ben.
- Eres un cracker, lacayo!
- Kafayı yemişsin sen!
Cracker odia a los negros, tanto como a la Policía de Philadelphia.
O beyaz, siyahlardan nefret ediyor, aynı Philadelphia Polisi gibi.
Vi a ese cracker Murphy golpeando la puerta de la Iglesia.
O beyazı gördüm, Murphy, kilisenin kapısını çalıyordu.