English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Crate

Crate Çeviri Türkçe

88 parallel translation
CERVEZA CRATE-O-DUFF PUROS
KASA DUFF BİRASI PURO
Y compra un cuchillo... ... un tenedor, una cuchara... ... y un vaso.
Sonra Crate Barrel'a gidip, bir bıçak bir çatal, bir kaşık ve gitmişken bir de bardak al.
La lista de bodas en Crate Barrel, vaya.
Crate and Barrel'a kaydolmuşsun
Ahora, la caja.
Now, the crate.
Gracias. Por cierto, pendejos... la mesa de regalos es en Crate y Barrel.
Sağ ol.Bu arada hediye listemiz Crate Barrel'da hıyar herifler.
Mira, iremos a Crate and Barrel.
Pekala. Bak. Crate Barrel'a gideriz.
Parece que los Jordan se registraron en Barney, Tiffany's y Crate Barrel.
Anlaşılan Jordan'lar Barney, Tiffany, Crate ve Barrel'a kayıtlıymış.
Pasó el cartel en Crate Lane..... sin darse cuenta que los arreglos viales estaban cerrando el camino.
Reklam panosundan geçer, yolun çalışma nedeniyle kapalı olduğunu fark etmeden Crate Yoluna girer.
Los inmundos ladrones huyen en su auto y toman Crate Lane, ingresando en la calle Marple, aquí.
Bok çuvalı pislikler arabalarına geri atlayıp Crate Yolu boyunca gidip, Marple Caddesine geldiler.
Luego estacionó en Crate Lane cerca de un sitio en construcción ruidoso donde nadie pudiera verlo ni escucharlo.
Sonra Crate Yoluna, gürültülü binaların yanına park etti. Orada onu kimse duyup göremezdi.
Crate Barrel queda a cuatro cuadras para allá.
Crate Barrel 4 sokak ilerde.
Es la única razón por la que pasamos por Crate Barrel.
O zaman bu Crate and Barrel'ı dolaşmaya gidebilmemiz için bir sebep.
La marca de tus frágiles es Crate City Arsenal.
Gel bak. Sizin merminin üreticisi City Arsenal.
Encontramos balas de Crate City donde solían estar sus dos dientes frontales.
Bir tane Crate City mermisi bulduk. Tam iki dişinin arasındaydı.
Pero ocho de cada diez veces que te vi el año pasado sólo podías hablar de si ibas a comprar un sofá de Crate and Barrel o de Pottery Farm.
Geçen yıl seni on görüşümün sekizinde konuşabildiğin tek konu kanepeyi "Crate and Barrel" den mi yoksa "Pottery Farm" dan mı alacağındı.
Crate and Barrel. No. N.T. ( Cadena de tiendas de menaje del hogar )
Kasa ve namlu.
¿ Son de la tienda "Crate y Barrel" o...
Crate Barrel'den falan mı?
Te daré lo que pides si puedes liberar al Prisionero 337 de la caja.
Eğer Crate'deki 337 nolu mahkumun bırakılmasını sağlarsan istediğin şeyi yapacağım.
Sé que quieres ayudar a Drake, pero no tienes ninguna manera de liberar un prisionero, ¿ no?
Drake'e yardım etmek istediğini biliyorum ama bir mahkumu Crate'den çıkaramazsın değil mi?
Te pido que liberes a alguien de la caja.
Crate'deki birinin serbest bırakılmasını istiyorum.
Liberar a un prisionero de la caja hoy sería... un gesto que mi gente no olvidará.
Crate'den bir mahkumu serbest bırakmak, halkımın asla unutmayacağı bir jest olur.
Hay muchos atrianos en la caja que no merecen estar allí.
Crate'de, orada olmayı hak etmeyen bir sürü Atrian var. - Crate'in güvenlik denetleme komitesindesiniz ve babam bağlantılarınızdan bahsetmişti. - Bunu yapamam.
Um, amigo, acabo justo de pagar tu deuda Con uno de Rebecca's cratebarrel originales. Creo que lo hace mi negocio.
Evlat, biraz önce borcunu Rebecca'nın orijinal Crate Barrel marka vazosuyla ödedim.
- No sé.
Crate Barrel'dan bir şey alırız işte, ne bileyim.
Te lo compraste en Crate and Barrel 2.
CrateBarrel 2'den aldın.
¡ No puede ser que te cases con este tío!
Şimdi Crate and Barrel *'e kayıt olduk ama sen de bi şeyler yapmak istersen, bu daha özel olur. Bu adamla evlenmiş olamazsın!
Eso es justo algo de Crate Barrel.
Crate Barrel'dan almıştım.
Si, digo, el otro día deje un doodle justo en la mitad de un Caja y Barril. Regrese 45 minutos después y ya no estaba.
Evet, geçen gün bir Crate Barrel'ın ortasına bokumu yaptım ve 45 dakika sonra geri döndüğümde gitmişti.
Oigan, tenemos cubertería de "Crate Barrel" aquí.
Crate ve Barel sofra takımı mı görüyorum orada?
Artículos para el hogar, artículos para el hogar.
Crate ve Barrel, Crate ve Barrel. Ben valizleri getireyim.
Los Montrose tienen lazos con la empresa de seguridad que opera la caja.
- Montrose'ların Crate'in güvenliğini sağlayan şirketle bağlantıları varmış.
Si quieren verlo de nuevo, usarán sus influencias para asegurar la liberación de estos cinco prisioneros atrianos de la caja.
Eğer onu tekrar görmek istiyorsanız, bağlantılarınızı kullanıp bu beş Atrian esirin, Crate'den çıkarılmasını sağlayacaksınız.
Vamos a conseguir que liberen a los atrianos de la caja.
Atrianları, Crate'den kurtaracaktık.
Crate and Barrel, justo a quienes buscaba.
Crate ve Barrel. Tam da aradığım adamlar...
Hago de Santa Claus, Crate.
Noel Babalık yapıyorum, Crate.
¿ Por qué cambiaste el turno con Carate y Barrell... y no me preguntaste antes?
Crate ve Barrel'le yer değiştirip neden bana haber vermiyorsun?
Cosas que comprarías en Leroy Merlin.
- Crate Barrel'den alabileceğiniz şeyler.
Te estoy pidiendo que liberes a alguien de la caja.
Crate'deki birini serbest bırakmanı istiyorum.
Debe ser extraño regresar... después de estar en la caja ocho años.
Crate'de sekiz yıl kaldıktan sonra geri dönmüş olmak garip gelmiştir.
Años atrás, fue enviada a la caja... por tener armas ilegales.
Yıllar önce yasadışı silah bulundurduğu için Crate'e gönderildi.
Soy quien ha hecho que seas liberada de la caja.
Crate'den serbest bırakılmanı sağlayan kişi benim.
Vega prometió librarte de la caja y lo cumplió.
Vega seni Crate'den çıkaracağına söz vermişti, sözünü de tuttu.
Voy a tener que enviarte a la caja... igual que hice con Soroya hace muchos años.
Seni Crate'e göndereceğim. Tıpkı yıllar önce Saroya'ya yaptığım gibi.
El mirzan... o la caja.
Mirzan Veya Crate.
Si no fuese por ella, todos estaríamos en la caja.
Eğer o olmasaydı, hepimiz Crate'de olurduk.
Cuando amenacé con delatarlo, trató de que me enviaran a la caja.
Onu açığa çıkarmaya çalıştığımda, beni Crate'e göndermeye çalıştı.
Si el Hwatab descubre que tiene explosivos, será enviado a la caja.
Eğer Hwatab, onda bomba olduğunu öğrenirse, onu Crate'e gönderecektir.
Hay una razón por la que Vega hizo un gran esfuerzo... para liberarla de la caja.
Vega onu Crate'den çıkarmak için boşuna bu kadar adım atmamış demek ki.
Es la única oficial del gobierno confiable... que asegure que los trags sean los únicos atrianos enviados a la caja.
Sadece Tragların Crate'e gönderilmesini sağlayabilecek güvenebileceğimiz tek yetkili
Y cada día que pasaba en la caja... Juré que nunca dejaría que sucediera de nuevo.
Ve Crate'de olduğum her gün bunun bir daha olmayacağına dair yemin ettim.
Y los Hwatab y mi madre... serán enviados a la caja.
Hwatab ve annem de Crate'e gönderilecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]