English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Cási

Cási Çeviri Türkçe

73,915 parallel translation
Ese maldito gorila casi me atrapa esta vez.
O lanet goril az kalsın bu sefer beni haklıyordu.
Bueno, en este experimento, el neurocientífico enfocó toda la energía a la corteza occipital de los pacientes, permitiéndoles que lograran casi un completo recuerdo de la memoria.
- Sinirbilimci bu deneyde tüm enerjiyi hastanın oksipital korteksine odaklamıştı ve böylece neredeyse tüm anılarını geri getirmişti.
Casi ensucio mis calzoncillos.
Az kalsın altıma yapacaktım.
Ya casi sanó.
İyileşmek üzere.
La vida de Eddie Thawne era casi diferente.
Eddie Thawne'ın hayatı çok farklı olmak üzereydi.
De acuerdo, casi he terminado, casi he terminado, aguanta, aguanta.
Bitmek üzere, bitmek üzere. Dayan, dayan.
- Casi no llego, chicos... - cargos de delito grave...
... ağır suç ithamında bulunmuş.
- Casi no llego, chicos...
- Ucu ucuna yetiştiniz.
Estaba casi preocupado por ti durante un segundo.
Bir an neredeyse senin için endişelenmiştim.
Bueno, acabas de salvar a mi padre y casi a la ciudad entera, así que eso cuenta para algo en mi libro.
Az önce babamı ve neredeyse tüm kasabayı kurtardın, o yüzden bu da benim için önemli bir şey.
Kai casi te destrozó y yo estaba justo delante.
Kai az kalsın içini dışarı çıkarıyordu, ben oradaydım.
Casi estoy preocupado de que cojas una neumonía y mueras en esta misma cueva.
Zatüreye yakalanır da bu mağarada ölürsün diye endişeleniyorum.
Y su dolor será casi tan agradable como el tuyo.
Ve onun acısıda seninkisi kadar tatlı olacak.
Pero el que está aquí conmigo ahora mismo, el que va a casarse con Caroline Forbes mañana, el que he conocido por casi 200 años...
Ama şuan benimle birlikte olan sen, Caroline Forbes ile yarın evlenecek olan sen, 200 yıldan daha fazla süredir tanıdığım sen...
Pero en los casi dos siglos que han pasado desde que te convertí en vampiro, he luchado para convertirte en el hombre que merece la felicidad que está ahí fuera ahora mismo.
Ama son iki yüzyıldır seni bir vampire dönüştürdüğümden beri... Sen tekrar mutlu bir hayat yaşayasın diye seni bir insana dönüştürmek için savaştım.
Es casi suficiente hacer que un hombre cuestione la forma en la que ha vivido su vida.
Neredeyse adama yaşadığı hayatı sorgulatacak cinsten.
Casi.
Neredeyse.
Casi no te reconozco.
Az kalsın seni tanıyamıyordum.
Mamá me contó lo que había pasado o lo que, al parecer, casi había pasado.
Annem olanları anlattı. Az kala olacakları yani.
Ya casi hemos terminado, Dra. Scott.
Neredeyse bitti Doktor Scott.
Porque te importa salvar la vida de la detective casi tanto como a mí.
Çünkü dedektifin hayatını sen de en az benim kadar umursuyorsun.
Sí, casi he terminado.
Evet neredeyse bitirdim.
He visto tipos casi ahogados, cortados.
Kesilen, suya batırılan adamlar gördüm.
La gente que casi mata a mis chicos, ¿ van a ser los que nos cubran las espaldas?
Çocuklarımı neredeyse öldüren kişiler destek ekibimiz mi olacak?
Boyd casi te acogió con él, también. Pero le dije : "Estaría más limpia con los cerdos".
Boyd neredeyse seni alıyordu ama domuzla olmasının daha temiz olacağını söylemiştim.
Cass casi muere.
Cass neredeyse ölüyordu.
Como saben la mayoría, la Fase Uno del Proyecto V está casi finalizada.
Bildiğiniz gibi Proje V'nin ilk kısmı tamamlandı.
Es casi como...
Bu neredeyse...
Sí, esa coartada... casi me la tragué.
Evet o mazerete neredeyse inanıyordum.
Como si tu casi vida dependiera de ello.
Sanki hayatın buna bağlıymış gibi.
Vosotros muriendo aquí, es casi... poético.
Burada ölmeniz neredeyse şiirsel.
Esto... pero puesto que este es el hijo de Lucifer y es casi un ser celestial...
Tabi bunun Lucifer'in çocuğu ve kutsal bir varlık olduğunu düşünürsek...
Casi es la hora.
Neredeyse zamanı geldi.
, como ya casi es la hora de mi pequeño y... De verdad quiero disfrutar esto.
Bundan gerçekten hoşlanmak istiyorum.
¡ Han pasado casi cuatro horas, por el amor de Dios!
Yaklaşık dört saat oldu!
Estábamos casi en casa.
Neredeyse eve varmıştık.
He estado haciendo esto desde hace casi 30 años. Soy muy buena en ello.
30 yıldır bu işin içindeyim ve bu işte gayet iyiyim.
Esto es muy difícil. Es casi imposible.
Bu haliyle çok zor neredeyse imkansız hatta.
Casi podía sentir el aire moviéndose.
Neredeyse havanın hareketini hissetmiştim.
- Yo casi no podía con eso.
- Yine iyi dayandı. - Evet.
Hace dos años... casi.
Neredeyse iki yıl oldu.
He empacado casi toda tu ropa.
- Kıyafetlerinin büyük kısmını getirdim.
Sabes que me puse enfermo y casi me muero, ¿ no?
Hastalandığımı ölümden döndüğümü biliyorsun.
Casi todas.
- Çoğunu biliyordu.
- Casi lo tengo.
- Neredeyse sona geldim.
- Casi no es suficiente.
-'Neredeyse'burada iş görmüyor.
Sobre casi todo.
- Neredeyse her konuda.
No sobre todo. Pero casi.
- Her konuda olmasa da epey bir konuda.
Señor, ellos son casi escoceses.
Lordum onlar neredeyse İskoç sayılır.
Casi siempre esa es la respuesta.
Çoğu sorunun cevabı o oluyor.
Eres casi un cono de tráfico parlante.
Konuşan bir trafik kukasına benziyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]