Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Dalé
Dalé Çeviri Türkçe
19,962 parallel translation
Dale una puta cachetada.
Brad'in suratına tokat at.
Dale una cachetada.
Suratına tokat at.
¡ Dale!
Hallet onu. Hadi!
¡ Dale duro!
Ayağa kalk.
Esto... debería calmarlo. Solo... dale unos minutos para... que impregne la habitación.
Bu onu sakinleştirir... bırak ta birkaç dakika odaya kokusu yayıIsın.
Dale recuerdos de mi parte a Koba.
Koba'ya selamlarımı ilet.
Dale lo que quiere.
Ona istediğini ver.
Por cierto, me llamo Dale.
Ben Dale bu arada.
Dale, mi hermano, Viktor.
Dale, kardeşim Viktor.
- Encantado de conocerte, Dale.
- Memnun oldum Dale.
Entonces, ¿ a qué te dedicas, Dale?
- Ne iş yapıyorsun Dale?
Dale construye cosas.
Dale bir şeyler kuruyor.
- Recuerda estas caras, Dale.
- Bu yüzleri unutma Dale.
- Giselle, por favor.
- Dale'den yana sıkıntı yok.
- No, Dale es un buen tipo.
Bir şey yapmaz.
- Más. Dale, dale.
- Devam et, anlat.
Dale un beso a Kaylee de mi parte.
Kaylee'yi benim için öp.
¡ Dale!
Çabuk.
Sólo Dale una hoja de cálculo o algo?
Bir ödev falan verin.
Dale recuerdos a sus damas en el té.
Çaydaki hanımlarına selamımı ilet.
Dale las gracias a Laoghaire.
- Laoghaire'ye teşekkür et.
- Dale.
- Salla bakalım şunu.
- Dale un vistazo.
Şuna bir bak.
Cariño, dale nuestras tarjetas, así tiene nuestros números.
Canım, ona kartımızı ver ki, telefon numaralarımız onda olsun.
Dale el teléfono a Cristina ahora.
Telefonu Cristina'ya ver.
Kimmy del futuro, dale el sobre.
Gelecekteki Kimmy, ona zarfı ver.
Nunca las necesite. - Ahora, si. Dale una.
Asla ihtiyacım olmadı.
Sólo dale el dinero y te traerán las cosas que quieres.
Parasını veriyorsun, istediğin şeyleri alıyorlar.
Se acaba el tiempo, Dale. Venga, hazlo y ya está.
Vaktin tükeniyor, Dale.
Muy bien, dale al encendido.
Pekâlâ. Tamam, kontağı çevir.
Dale más.
Gaza bas.
Solo dale un empujón.
Biraz itiver sadece...
Dale cabezazos a algunos toros.
Git boğalarla güreş bakalım. - Pardon ne dediniz?
Chip y Dale nunca han corrido en nada.
Chip ve Dale'in yarışla arası yoktu.
Hola, soy Dale Baskets.
Merhaba, ben Dale Baskets.
- ¿ Que tal, Chip?
- Selam Dale.
- Hola, Dale. ¿ Te gusta mi anuncio?
Reklamımı beğendin mi?
Martha. Hola, soy Dale Baskets.
Martha, ben Dale Baskets.
Dale, Dale, Dale.
Dale, Dale, Dale.
Dale un martillo, ponlo en un tribunal.
Ver eline tokmağı, oturt hâkim sandalyesine.
Dale un día libre a tu muñequita, y te dejaré pelear por el campeonato.
Lütfedip bir gününü bana ayır, ben de sana kazanmak için bir fırsat vereyim.
Dale 200 de los grandes y lárgate ".
"Adama 200 bin ver ve kurtul ondan."
Dale tiempo.
Biraz vakit tanı.
Gallagher, dale tu cosa esa de radio.
- Gallagher, telsizini ver.
Dale un beso a Maddie de mi parte.
Maddie'yi benim için öp.
Dale a reproducir.
Normal oynat.
Dale un par de días, a ver cómo lo lleva.
Birkaç gün gözlemleyip nasıl olduğuna bir bakalım.
Dale los datos del GPS a los federales, que se encarguen ellos.
GPS verisini ver, gerisini federaller halleder.
Dale vuelta al solenoide, te ahorra el trabajo de recablearlo.
Selenoiti çevirirsen tekrar ayarlamana gerek kalmaz.
Bien, llévala al centro comercial, dale un helado.
Alisveris merkezine götür, dondurma falan al.
Dale esto a Joey.
Hey, şunu Joeya versene.