Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Dama
Dama Çeviri Türkçe
11,176 parallel translation
Mi dama me dejó.
- Benim hatun gitti.
Mi dama se quedó.
- Benimki de gitmedi.
Si no fuera una dama, la abofetearía ahora mismo con la orden, ¿ entiende?
şu an size tokat atardım.
Mi hermana Edie se casará... con Don Ekblad hijo, justamente con él, y me eligió como dama de honor.
Kız kardeşim Edie onca adam arasından Don Ekblad Jr'la evleniyor ve benden nedime olmamı istedi.
¿ Es una dama interesante, no?
İlginç bir kadın, öyle değil mi?
De noche, una hermosa dama decorada con estrellas..
~ Yıldızlarla süslenmiş bir kadın gibi hararetli bir gece. ~
Y un café au lait para la dama.
Bayan için sütlü kahve.
¿ Quizás no enfrente de la dama?
Belki de bayanın önünde yapmamalıyız.
Esta no es una "dama".
O "bayan" değil.
He conocido a vuestra dama, Greer, y creo que podría hacerlo muy bien.
Hanımınız Greer ile tanıştım ve o çok güzel bir eş olabilir.
Eres cautivadora, encantadora, de alta cuna, una dama.
Büyüleyici derecede güzel, çekici, soylu bir hanımsın.
¿ Pero más de madame que de dama?
Hanımdan çok bir hanım efendi mi?
Es como si el resto del mundo se callara y sólo importas tú y la Dama Azul.
Dünyadan kopuyorsun resmen. Önemli olan tek şey sen ve deniz güzelidir.
Porque soy una dama de María.
çünkü ben Mary'nin leydisiyim.
Bueno, no podías estar con él cuando era un sirviente de la cocina y tú eras una dama de la reina.
O bir mutfak hizmetçisi, bende kraliçenin leydisi olduğum zaman onunla olamadın.
¿ Y la dama, va a necesitar...?
- Peki hanımefendinin de...?
Si la dama quiere la cabaña tiki en el laboratorio, ¡ la cabaña tiki se va al laboratorio!
Bayan, kulübeyi laboratuvara götürmek istiyorsa kulübe laboratuvara gidecek.
Han puesto ajedrez, damas, blackgammon... "Batalla de Tanques" y "Parallax".
Tamam, elinizde satranç, dama, tavla tank savaşı ve parallax oyunları var.
Ding, denle un premio a la dama.
Ding! Bayana ödülünü verin!
Vámonos antes de que la dama tenga un ataque de pánico.
Psikolog hanım panik atak geçirmeden gidelim.
Oye, cuidado con lo que le dices a la dama.
Bayanla konuşurken sözlerine dikkat et.
Pero tú eres la dama de honor.
Ama sen de nedimesin.
Segunda dama de honor, así que si Tess estuviera aquí, lo haría, pero no está, así que...
Nedime yardımcısı, yani Tess burada olsaydı yapardım, ama değil, yani...
Bendita seas, dama piadosa.
Tanrı sizi korusun, merhametli Bayan.
¿ Para qué, amable dama?
Neden saygıdeğer hanımefendi?
Piadosa dama, él tiene un alma también.
Merhametli bayan, onun da bir ruhu var.
Por favor, enséñale a esta encantadora dama la habitación privada.
Lütfen bu güzel bayana özel odayı gösterin.
La dama ha pedido su propiedad.
Hanımefendi sizden kişisel eşyasını istedi.
La dama y yo somos socios.
İkimizde aynı saftayız.
No para una dama de la noche cómo tú, Juliana.
Senin gibi bir gecelerin kadını için değil Juliana.
♪ Él dijo : "Solo llévame, Dama Azul" ♪
# # Dedi ki ; Sadece dolaştırıver Mavi Bayan #
La primera dama y el traidor.
Başkan'ın Eşi ve Hain.
Lindas bermudas de dama, McKinley.
- Kız pantolonun yakışmış McKinley.
Por el cinto dorado de Gaia, Giganta, esa no es forma de comportarse una dama.
Gaea'nın Altın Kemeri'ne göre Giganta, bu bayan için hiç uygun bir davranış değil.
¿ quieres ser mi dama de honor?
Max, baş nedimem olmak ister misin?
en realidad no quieres que yo sea tu dama de honor.
Sophie, benim baş nedimen olmamı hiç istemezsin.
es que fui dama de honor... en quinto curso cuando mi madre se casó con su líder espiritual.
Özür dilerim. Ama ben beşinci sınıftayken kilisenin rahibiyle evlenen annemin baş nedimesi olmuştum.
Y luego ella fue dama de honor... cuando yo me casé con él una semana después.
Bir hafta sonra da aynı rahiple ben evlenince, annem benim baş nedimem oldu.
Quizás consiga que alguna de mi antigua hermandad... sea mi dama de honor.
Belki eski kız grubumdan birisini baş nedimem yaparım.
Yo le pagaría la fianza a mi dama de honor.
Baş nedimemin kefaretini öderdim.
Seré tu dama de honor.
Baş nedimen olacağım.
¿ Tú eres la dama que creó la cura?
Tedaviyi bulan bayan siz misiniz?
Zacharias, ayuda a la dama.
Zacharias, bayana yardım et.
Con tu permiso, ya que es tu dama.
İzin verirseniz tabiki.
Buscaré un trabajo como dama de compañía.
Leydinin hizmetçisi olarak çalışmanın bir yolunu bulacağım.
Ver una dama de tu belleza y de un encanto obvio sentada aquí sola.
Bu güzellikteki bir bayan, yalnız olmamalı.
Soy una dama de alta cuna.
Ben asil biriyim.
Bueno, estaba pensando que Backgammon y damas no requieren esfuerzo mental.
Düşünüyordum da, tavla ve dama çok da önemli değil.
Oiga. La dama, ella dijo que pidiera ayuda.
Bayan yardım istediğini söyledi.
Encuentro eso difícil de entender, una joven y adorable dama como usted.
Sizin gibi genç ve güzel bir bayan.
- mientras hablo con la dama?
- Tamam bayım.