Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Daría
Daría Çeviri Türkçe
6,991 parallel translation
¡ Él te daría las gracias! Fuiste alguien fácil con quien jugar.
Gönlü eğlendiği için sana minnettar olmalı...
Daría la vuelta, pero voy en esa dirección.
Geriye de dönebilirim ama yolumuza ters kalıyor.
Me bastaría con rociar agua en su cabeza en casa, y lo daría por finalizado, pero es, ya sabes, realmente importante para Renee, para ella es un gran momento.
Ben evde de başına su serperdim onun... Sıradan bir gün ama Renee için gerçekten çok önemli büyük bir olay.
Y todo lo que tienes que hacer es matar a un hombre que no daría una mierda por ninguno de los dos.
Tek yapmanız gereken, bir tek adamı öldürmek ki ikiniz de umurunda değilsiniz.
Les daría la ayudan que suplican para... ofrecerles un procedimiento seguro.
İstedikleri yardımı onlara sağlayabilirim güvenli olan yöntemi.
Creí que te daría una A + con esas tetas.
O memelerle sana "A +" vereceğini sanırdım. Yani, Tanrım.
Un amor por el que daría mi vida.
Karşılığında hayatımı feda edebileceğim bir sevgi.
Mira, Carter, supongo que tienes derecho a hacer lo que quieras pero, sabes, yo solo digo, si fuera yo daría todo el dinero a caridad.
Bak, Carter istediğini yapma gibi bir hakkın olduğunu biliyorum ama ben yine de söyleyeyim, eğer ben olsaydım tüm paramı hayır kurumlarına bağışlardım.
Le daría un motivo.
Bu onun için iyi bir gerekçe.
No sé quién o qué nos ha unido, pero si estuvieran aquí, les daría las gracias.
Bizi neyin veya kimin bir araya getirdiğini bilmiyorum ama burada olsalardı onlara teşekkür ederdim.
Nada me daría más placer.
Başka hiçbir şey beni bu kadar tatmin etmez.
Te dije que si mentías, ¡ te daría una paliza!
Söyledim ya, eğer yalan söylersen sinirlenirim diye!
* Jamás me daría por vencido contigo * * Esperemos un poco * * Un poco, antes de que sea demasiado tarde * * Esperemos un poco * * Antes de que sea demasiado tarde *
â ™ ª Senden asla vazgeçmeyeceğim â ™ ª â ™ ª Bir süre bekleyelim â ™ ª â ™ ª Çok geç olmadan önce biraz â ™ ª â ™ ª Biliyorsun aşkı aceleye getiremessin â ™ ª
Estaba nominada a un prestigioso premio que le daría publicidad a ella y al hospital.
Saygın bir ödüle aday oldu. Hem kendisinin hem de hastanenin reklamı yapılmış oldu.
Técnicamente, Ivy está más estable, lo que daría al corazón más posibilidades de sobrevivir.
Ivy daha stabil durumda. Kalbi alırsa yaşama şansı artar.
Eso le daría menos tiempo para cuidar a los niños.
O zaman çocuklarla fazla ilgilenemez.
Si los tuviera, te los daría.
Elimde olsaydı inan yapardım.
¿ Sabes cuánto daría por tener un chico que no entendiera el concepto de un calendario?
Takvim kavramını anlamayan bir çocuk için nelerimi vermezdim biliyor musun?
Tener un hijo le daría sentido a mi vida.
Bir çocuğumun olması hayatımı anlamlandırırdı.
Diane dijo que daría algo de dinero para la fianza de Cary.
Diane, Cary'nin kefaleti için biraz katkıda bulunabileceğini söyledi.
¿ Por qué te daría yo eso?
Niye onu sana vereyim?
Si podemos encontrar otra copia, eso nos daría el motivo.
Eğer başka bir kopyasını bulabilirsek, bu bize bir umut ışığı olabilir.
Bueno, tengo que decir... que nunca pensé que te daría las gracias por salvarme la vida.
Söylemem gerekir ki hayatımı kurtardığı için teşekkür edeceğim adamın sen olacağı aklıma gelmezdi.
Dijo que te daría espacio.
Seni rahat bırakacağını söyledi.
Sólo supuse que se nos daría mejor notarlo.
Tespit etmekte daha başarılı oluruz sanıyordum.
¿ Realmente pensaste que Rebecca te lo daría?
Ve sen gerçekten de Rebecca'nın sözünde duracağına inandın mı?
Boeing. Si Frank probase que la implosión es algo más que un cuento de hadas, incluso a un nivel muy básico, le daría todo el plutonio que quisiese.
Eğer Frank içten patlama teorisini, en ilkel seviyede bile bir peri masalından daha gerçek olduğunu kanıtlarsa ona istediği tüm plütonyumu veririm.
Le daría las llaves de mi coche. Le dejaría acostarse con mi mujer.
Arabamın anahtarını veririm, hatta karımla bile yatabilir.
Cualquiera te daría empleo.
Onlardan biri sana iş verebilir.
Rechazarlo por escrito te daría credibilidad.
Onu yazılı olarak geri geçirmeniz size inkar şansı verecekti.
Qué no daría ahora por verlo verter agua salada en un orificio nasal y observar cómo gotea lentamente por el otro.
Şimdi onun tuzlu suyu burun deliğinin tekinin içine dökmesini ve yavaşça diğerine damlatmasını izlemek için neleri vermezdim.
Sé que es... raro, pero él me hacía prometer siempre - Que le daría una entrada de mi estreno en Broadway. - No es raro.
Garip olduğunu biliyorum ama Broadway'deki açılış gecem için ona bilet almam konusunda bana söz verdirtmişti.
Normalmente, daría un grito de asombro y el monóculo se me - saltaría de la cuenca del ojo.
Normalde nefes nefese kalırdım, ve tekli gözlük de göz boşluğumdan fırlardı.
Cuando Chelsea dijo que te daría una buena suma, igual a la del resto del personal, ¿ fue la gota que colmó el vaso?
Chelsea diğer çalışanlara yaptığı gibi sana toplu ödeme... yapmayacağını söylediğinde, bardağı taşıran son damla bu muydu?
¿ Crees que le daría la espalda incluso si no trabajara para él?
Burada çalışmıyor olsaydım onu satabilecektim yani?
A Monmouth le daría su corona el Parlamento, no Dios.
Monmouth'un tacı Tanrı tarafından değil, Parlamento tarafından verilecek.
Esa verdad le daría al rey la excusa que necesita para retirar el Acta de Fundación de Massachusetts.
Gerçek, Massachusetts'in ayrıcalıklarını geri alması için gereken bahaneyi Kral'a verecek.
Si mi padre se enterase de que voy a ponerme a trabajar, le daría un patatús.
Eğer babam çalıştığımı duyarsa pat diye ölür.
Supuse que robar un documento me daría la oportunidad de verte.
Bir dosya çalarsam görüşebileceğimizi anladım.
A mi padre le daría un ataque al corazón.
Babam kalp krizi geçirirdi.
Yo que tú me daría prisa.
Yerinde olsam acele ederim.
Te daría las gracias por aceptar la oferta de encontrarnos, Richard. Pero yo sé cuál es el verdadero motivo por el que estás aquí.
Buluşma teklifimi kabul ettiğin için sana teşekkür ederdim, Richard ama burada oluşunun asıl sebebini biliyorum.
Hay cosas que daría lo que fuera por olvidar.
Asla ve asla unutamayacağım şeyler yaşadık.
Teníamos un trato, y los términos eran... que te daría el dinero para el cepillo eléctrico, y tú le dirías a la capitán que tu madre te contactó.
Bir anlaşma yaptık ve o anlaşmanın şartlarına göre ben sana elektronik diş fırçası için para verecektim. Sen de başkomisere annenle görüştüğünü söyleyecektin.
Daría lo que fuera por reescribir ese capítulo de mi vida.
Hayatımın o kısmını baştan yazmak için bir organımı verirdim.
Pensé que de esa forma nadie se daría cuenta, y no se vería tan mal.
Böylece kimse fark etmez diye düşündüm. O kadar kötü görünmüyor.
Empecé una guerra de comida en la cafetería y pensé que daría lugar a algo cómico, pero tres personas están muertas.
Şamata yaparız diye kafeteryada yemek savaşı başlattım ama 3 kişi öldü.
Daría cualquier cosa para estar contigo.
Seninle olmak için her şeyden vazgeçerim.
¿ Qué beneficio nos daría?
Onların bize ne gibi bir yararı olur?
Mi amigo Ypó me hizo jurar que le daría mi cuchillo.
Arkadaşım bıçağımı vericeğime bana dair yemin ettirdi.
Digo... pensamos que nunca se daría cuenta. Todo el mundo afuera.
Biz anlamaz sanmıştık.