Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Dealers
Dealers Çeviri Türkçe
39 parallel translation
Dicen que eres el mas grande de los dealers de por aquí.
Hakkında bir sürü şey duyduğum o iri satıcı sensin, değil mi?
Tu sabes lo que hacen los dealers.
Ama satıcıları bilirsin.
El dirige un grupo de proxenetas que trabajan de dealers.
Şimdiden çoğu kadın ve uyuşturucu satıcısının kontrolünü ele geçirdi.
Para ser un dealers.
Satıcıları aracılığıyla.
Esto es el resultado de la combinación de las grandes empresas y los gobiernos que convierte a nuestras hermanas en prostitutas y a nuestros hermanos en dealers.
Ticaret ve hükümetin bu berbat bileşimi kız kardeşlerimizi fahişe, erkekleri ise torbacı haline getirdi.
Seguramente una parte va a los dealers y a los pequeños distribuidores, pero la mayor parte va a esos blancos que importan los narcóticos.
Bir kısmı siyah satıcılara ve dağıtıcılara gidiyor, ama asıl pay, gerçekten büyük bir pay, bu uyuşturucuları ithal eden beyazlara gidiyor.
Los dos dealers muertos la semana pasada también eran de nuestro equipo.
Geçen ay öldürülen o iki satıcı, bizimle iş yapmaya henüz başlamıştı.
2 carreras para los Beers pero sólo un out para los Dealers.
Beers için 2 run, ama Dealers için sadece bir out.
Otros dealers tenían chaquetas rojas. Todos los mismos.
Diğerlerinin hepsi kırmızı giyiyordu, kırmızı Çin'de uğurlu renkti
Parecía un manicomio con todos los dealers, gritando y gesticulando..... pero todo tenia sentido después de entender el truco.
İlk bakışta insanların bağırıp çağırdığı bir deliler evine... benziyordu. At yarışındaki bahisçiler gibi... İçine girince buradaki durumu daha iyi anlıyordunuz.
Big Guy estaba usando a los chicos como dealers.
Koca Adam satıcı olarak çocukları kullanırdı.
Todos los dealers.
Hepsi satıcıların.
Filete, ¿ a donde se metieron los dealers?
Biftek, satıcılar nereye kayboldu?
Entonces vamos a ser dealers Cubanos?
Öyleyse hemen başlayalım gariban Lordlar?
Jugamos a las cachetadas con los dealers locales, encontramos qué es qué.
Yerel uyuşturucu dağıtıcılarıyla tokatlama oyunu oynar, ne nedir görürüz.
¿ Los hermanos Gandhi dealers?
Gandhi kardeşler uyuşturucu dağıtıcısı mı?
Los dealers están tan asustados, que sería más fácil hacer que Helen Keller hablara.
Satıcılar çok korktu, konuşmak için Helen Keller'dan daha uygunuz.
Aguantaderos, dealers, prostitutas, todo el circo.
Gizli evler, uyuşturucu satıcıları, fahişeler, bütün Niner'ler.
Ellos te dirán : "Haz que la coca entre al país, " Luego tenemos que distribuirla entre los dealers "
Biz kokaini ülkeye sokarız, dağıtıcılar geri kalanı ile ilgilenir diye düşünüyorlar.
Claro que es un poco difícil celebrar esa victoria cuando la organización enemiga es un grupo de dealers de gatillo fácil y el infiltrado es tu mejor amigo.
Tabii söz konusu unsur, bir sürü tetik manyağı, zehir tacirinden ibaretken ve o varlık da en iyi arkadaşınızken kutlama havasına bürünmek biraz zordur.
Para muchos dealers, el riesgo de una pena en la cárcel lo vale.
Birçok satıcı için hapisteki zaman paraya değerdir.
Mira, los dealers negros siempre estarán en los barrios donde el cumplimiento de la ley buscará gente sin mucho razonamiento
Bakarsanız, siyah satıcılar nedensiz yere zorla arama yapılan bölgelerde yaşıyor.
Una vez que has ganado suficiente dinero, puedes comprar cantidades más grandes y abastecer a dealers tu mismo, que es lo que Skipp te enseñará a hacer.
Yeterli parayı biriktirdiğinde daha büyük miktarlarda alabilirsin. ve Skipp'in öğreteceği gibi kendinize satıcı bulabilirsiniz.
Lo que encontré fué que los dealers de PCP hacian mucho más dinero, ellos tenian el dinero, y se convirtieron en mis primeros compradores.
Tek öğrendiğim PCP ( melek )'nin çok talibi olduğuydu zenginlerdi ve ilk müşterilerim oldular.
Su objetivo es solo usarlo para atrapar más dealers.
Onların amacı daha fazla satıcıya ulaşmak.
Este secenario es lo que mete en problemas a la mayoría de los dealers.
Bu senaryo, çoğu satıcının düştüğü durumdur.
Conoce a Derek Migras, un tejano adicto al crack al que la policía le pidió que les de 20 dealers para un proyecto local.
Beni öldürürlerse, kimin umurunda olacak? Derek Migras ile tanışın Teksaslı bir "taş" bağımlısı. Polis ondan 20 tane satıcı ismi istemiş.
La moraleja del cuento para la mayoría de los dealers es
Hikayeden çıkarılan sonuç ; Casus olmayın!
Como las escuelas de negocios hacen por nuestros dueños de corporaciones, las cárceles son la mejor opción para pandillas, dealers, sicarios y otros criminales contratables.
İş okullarının tüzel şirketlere yaptığı gibi hapishaneler de sizin için temel okuldur. Çeteler, satıcılar, ve diğer suç işleri için adam bulunabilir.
La mayoría de los dealers nunca lo logran.
Uyuşturucu satıcılarının büyük çoğunluğu asla başaramadı.
Dealers y policías son reemplazados así nada más.
Satıcı ve Polis bu şekilde yer değiştirir.
Entonces tendremos de nuestro lado a todos los pequeños dealers.
Sonra bütün küçük torbacıları yanımıza alırız.
Controlaran las comunicaciones con los dealers.
Sokaktaki torbacılarla onlar ilgilenecek.
Y camino a los dealers, el producto iba otra vez... a la Zona Neutral.
Ondan sonra torbacılara doğru yola çıkan mal ölü bölgeye gelirdi.
Y los dealers nunca sabían donde recoger su pedido... hasta que lo plantábamos.
Torbacılar, teslimatlarını nereden alacaklarını paket yerine bırakılmadan bilmezdi.
Además de tomar cada gramo del stock del El Faraón... tomamos a los pocos dealers y matones que aun trabajaban con él.
Firavun'un stoğundaki son grama kadar almakla kalmayıp ona çalışan birkaç torbacı ve kaba kuvvet adamını ekibe kattık.
Si no, vete aprendiendo la jerga carcelaria de aquí... porque no les caen muy bien los dealers gringos.
Yok, olmaz dersen, umarım ispanyolca pratiğin vardır... çünkü buraların hapishanelerinde gringo uyuşturucu satıcılarını pek sevmezler.
La cultivan, la traen, la distribuyen con la red local de dealers y cobran un porcentaje aparte por cada operación.
Eyalet çapında yerel torbacıları organize edip her bir faaliyetten ayrı pay alıyorlar.
Sabes por qué, porque mis padres son dealers farmacéuticos ilegales.
- Neden biliyoru musun, çünkü ailem yasadışı ilaç satıcıları! - Acaba lütfen...