English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Debés

Debés Çeviri Türkçe

65,537 parallel translation
Debes tomar un vuelo esta tarde.
Bu öğleden sonra uçağa binmelisin.
Te la debes haber dejado.
Unuttun galiba.
Debes dejar el anuncio en el vehículo...
Tamam. - Reklam arabanın üstünde dursun.
Debes empezar a levantarte más temprano.
Biraz daha erken uyanmalısın.
Me debes una.
Borcumu senden alacağım.
"Si algo te enoja mucho, debes hacer algo al respecto".
"Bir konuda çok öfkelendiysen bir adım atmalı ve çare bulmaya çalışmalısın."
Baahu, debes salir un tiempo de nuestro reino.
Baahu, krallığımız hakkında bilgiler toplamalısın.
Debes hacer mucho más para unirnos, tío.
Amca, hala benim için çok şey yapmak zorundasın.
Debes mantenerla así.
Kılıcı böyle al.
Debes honrar tu promesa.
Sözünü tutmalısın.
Si uno pone una mano sobre cualquier mujer, no debes cortarle los dedos. ¡ Debes cortarle la cabeza!
Biri bir kadına el sürüyorsa sadece parmakları değil kafasını koparmalısın!
"Aquellos bajo tu refugio, no debes temer a nadie."
"Senin yanındakilerin korkmalarına gerek yok."
Mahendra, debes volver aquí.
Mahendra, buraya geri dönmen gerek.
Creo que debes admitir que tienes un insano apego hacia Stiles.
Bence stiles'a sağlıksız bir bağlılığın olduğunu itiraf etmen gerek.
Entonces no debes ser muy bueno.
Öyleyse pek iyi olmamalısın.
Tú debes hacer eso.
- Bunu yapmalısın.
Debes ir atrás.
Arka koltuğa geçmen lazım.
Debes ir atrás.
Arkaya geçmen lazım.
Debes olvidarlo.
Bu konuyu kapatman gerek.
Pero debes usar la cabeza.
Ama kafanı kullanmalısın.
Debes rodearla.
Çevresinden dön.
Una vez que me arrastres, debes levantarme para meterme.
Beni sürükleyince küvete koymak için mecburen kaldıracaksın.
Debes ir al gimnasio y activar tus endorfinas.
Spor salonuna gitmen lazım, endorfin pompalarsın.
Debes estar saludable por una semana.
Bir hafta sağlam olman gerekiyor.
¡ Debes solicitar esa cantidad de dinero!
Böyle bir miktar için izin almalıydın!
Debes ser menos sexi.
Biraz azaltmalısın.
¡ Debes dejar de dispararle a Allen!
Allen'ı vurmaya bir son vermelisin!
Debes apuntar 10º a la izquierda.
On derece sola nişan al. Şimdi!
Debes de ser importante.
Önemli birisin herhalde.
Sí, debes quedártelo.
Evet, senin olsun.
Y tú debes ser el otro.
Sen de diğeri olmalısın.
¿ No debes estar en el colegio?
Senin okulda olmak gerekmiyor mu?
Necesitas alejar a tu niña de aquí tan rápido como puedas, Y debes sacar a tu esposa, porque probablemente ya trabajen en ella.
Çocuğunu hemen buradan götürmelisin karını buradan götürmelisin çünkü muhtemelen onunla ilgileniyorlardır.
¡ Debes irte de ahí! ¡ Ya mismo! - Adam.
Oradan hemen çıkman lazım.
Me debes un buen sueño.
Rüyamızı berbat ettin.
Debes de ser especial.
Özel biri olmalısın.
Me lo debes.
Borcun var.
Y debes de ir por ese camino hasta el final.
Ve o yolda sonuna kadar yürümelisin.
Me la debes.
Bana borcun var.
- Debes hacerlo. - ¿ Qué?
Bunu yapmak zorundasın.
No, no debes tener miedo, los errores nos van forjando.
Hayýr. Hatalý deđilsin. Hatalar seni mahveder.
- Debes irte. Oye. Tranquilo, hombre.
- Sakin ol, sakin olsana dostum!
Debes irte, Ben.
Gitmelisin, Ben.
Y debes creerme porque yo estuve así.
Bana inanman gerek. Çünkü bunu ben de yaşadım.
Pero tú debes ser tú mismo
♪ Ama olduğun kişi ihtiyacın olan kişi ♪
Debes entender algo.
Bir şeyi anlamalısınız.
Asi que cuando no eres capaz de sobresalir, y no tener plan de escape debes producir, tienes que dirigir.
Yükselmek ve bir çıkış planınız olması için, VENUS LUX SANATÇISI üretmeli ve yönetmelisiniz.
Debes tener una razón para estar aquí.
Burada olmak için bir nedeniniz var.
Debes girar en la parte superior.
- Tepede çeviriyorsun.
Me debes cinco dólares.
Beş dolar borçlusun.
Debes escucharlas.
Dinlemelisin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]