English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Define

Define Çeviri Türkçe

1,473 parallel translation
Relleno. Define "relleno".
Düz tozu tanımlama.
- Define "mucho rato"
- "Çok uzun" u tanımla.
La paciente ahora define Huntington.
Hasta artık hiç şüphesiz Huntington semptomları gösteriyor.
Define conectar.
"vuruşma" yı tanımla.
El espacio se define por la extraña relación entre el fracaso, el riesgo y la innovación.
Uzay ; başarısızlık, risk ve yenilik kavramları arasındaki garip ilişkiyle tanımlanıyor.
Define diferente.
Farklı derken?
Es como una búsqueda del tesoro.
Bu bir Bu bir define haritası.
Lo hago. Pero qué pasa si esto se define con quién le gusta más a Bill Merriam.
Ama herşey Bill Merriam'ın kimi daha fazla sevdiğine bağlı olacak.
En que el orgullo nos define como personas.
Gururun, aslında bizi biz yapan şey olduğu hakkında ki konuşmam.
Eso te define muy bien, ¿ no, editor Gilmore?
Öyle değil mi Editör Gilmore?
Define misterio.
- Muamma derken?
¿ Y qué hay del Tesoro de Sierra Madre que tienes ahí?
Şurada duran define sandığından ne haber?
"Malo" no lo define.
Kötü, bunu anlatmaya yetmez.
El que hayas rechazado lo que te sucedió define quién eres.
Sana olanları reddedip Kendini tanımlamasın.
El tono de la guitarra para mí define el Thrash. El ritmo de Scott y la batería de Charlie. Charlie es para mí todavía una de las principales influencias en el Metal.
Scott lan'ın çaldığ gitar ve Charlie'nin baterisi benim için Thrash metali tanımlayan şeylerdir.
Define al Coronel Denning
Bu, Albay Danning'i tanımladı.
Define "muestra".
Örneği açıkla.
Me refiero, ese auto es lo único que te define como hombre...
Sonuçta bu araba seni erkek olarak tanımlayan tek şey.
¡ Oye, Trager! Define "horrible".
Trager, "korkunç" kelimesini tanımlar mısın?
Define SEXO.
Seksi tanımla.
¿ Alguna vez encontraste el tesoro escondido?
Gömülü define buldun mu hiç?
El tesoro enterrado.
Gizli define.
Siena estaba hablando de encontrar el tesoro enterrado.
Siena gizli define aramaktan bahsediyordu.
¿ Adonde van los niños a buscar un tesoro?
Çocuklar define aramaya nereye giderler?
Como vamos a ir allí mañana, dibujaré la isla del tesoro.
Yarın oraya gideceğiz ya, define sahilini çiziyorum.
Están en la "Playa del tesoro".
Define sahilindeler.
"La playa del tesoro".
Define kumsalında.
El ultimo lugar en donde ví a Cole fue en la "Playa del tesoro", así que comenzaremos allí y veremos si podemos encontrar algo.
Cole'un en son görüldüğü yer define kumsalıydı. Biz de oradan başlayalım bakalım, ben bir şeyler çıkartabilecek miyim?
Ahí está, Hermano Atardecer, ¡ La Ciudad del Tesoro!
İşte, Günbatımı biraderim, Define Kenti'ndeyiz!
La Ciudad del Tesoro tiene un yo no se qué.
Define Kenti, kesinlikle tuhaf bir çekiciliğe sahip.
Vamos a echar a los Gatos y dominaremos la Ciudad del Tesoro.
Kedilerin kıçına tekmeyi vurup Define Kenti'ni biz yöneteceğiz.
Delincuentes que dominan la Ciudad del Tesoro.
Define Kenti'nin kurallarını koyan suçlular işte.
¡ Somos los Apaches y dominamos la Ciudad del Tesoro!
Bizler Apaçileriz. Define Kenti'nde bizim borumuz öter!
Un mocoso de la Ciudad del Tesoro.
Define Kenti'ndeki veletlerden biri.
¿ Qué hace la Rata de nuevo en la Ciudad del Tesoro?
Sıçan ne diye Define Kenti'ne geri döndü?
Algo que sé es que esa urbanización no le sienta a la Ciudad del Tesoro.
Bildiğim tek şey, Define Kenti'nin şu gelişme mevzusuna uygun olmadığıdır.
Te dije que Ciudad del Tesoro es diferente a las demás.
Daha önce de dediğim gibi, Define Kenti diğerlerinden farklıdır.
El tercer distrito que controlas, llamado la Ciudad del Tesoro es... bueno, pintoresco por decir lo menos.
Sizin idarenizdeki üçüncü bölge, diğer bir deyişle Define Kenti bölgesi kelimenin tam anlamıyla bir antika.
No podemos olvidar a la gente que quiere y que fue criada en la Ciudad del Tesoro.
Define Kenti'nde büyüyen ve burada aşık olanları unutamayız.
Van a convertir a Ciudad del Tesoro en un parque de diversiones.
Define Kenti lunapark yapacaklar.
Ciudad del Tesoro nunca será lo que fue, Negro.
Define Kenti asla eskisi gibi olmayacak, Siyah.
Tu amigo Manche me contó sobre la búsqueda del tesoro... del botín de Westmoreland.
Sevgili dostun Manche, Westmoreland'ın zulası için çıktığınız define avından biraz bahsetti de.
La mayoría de la gente se define así misma por este cuerpo finito. pero no eres un cuerpo finito.
Çoğu insan kendini bu sınırlı beden olarak tanımlar fakat siz bu sınırlı beden değilsiniz!
Define "novio".
Evet büyük boy. 'Erkek arkadaş'ı tanımla.
Tu amigo Manche me dijo que andas buscando... el botín de Westmoreland.
Sevgili dostun Manche, Westmoreland'ın zulası için çıktığınız define avından biraz bahsetti de.
Este trabajo... Este trabajo no le define como persona.
Bu iş seni bir insan olarak tanımlamaz.
Define "raras".
- Tuhaf derken?
Señor, mi trabajo y el de mis hombres es proteger y defender los intereses del país, según los define el ejecutivo.
Efendim, benim ve adamlarımın işi yürütme organı tarafından belirlendiği şekilde bu ülkenin çıkarlarını korumak ve savunmaktır.
Un tesoro.
Define.
Define pequeño.
Biraz derken?
Define "sobrenatural"
"Doğaüstü"'nü tanımla. Şimdi bir yerlere gelmeye başladık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]