Describe Çeviri Türkçe

Escoja la palabra que mejor describe su dolor.

Biraz sıkı. Acını tanımlayabilecek, en iyi kelimeyi seç.

Describe como alcanzarías... y bajarías el cierre de sus grasientos jeans... sacar su pene.

Tarif et, uzanıp... yağlı kotunu açışını... ve penisini dışarı çıkartmasını.

Una lista detallada de gente, lugares, sucesos que describe el funcionamiento de la mafia rusa.

Detaylı bir liste... İnsanlar, mekanlar, olaylar... Rus mafyasının operasyon bilgileri.

Ella les dijo : "Si una persona razonable no podría creer que la revista" Hustler "describe hechos reales sobre Jerry Falwell, entonces deben desechar el cargo de difamación".

" Eğer mantıklı bir kişi, Hustler'ın Falwell hakkındaki yazılarına inanmıyorsa, iftira iddiasını geri çekin.

Eso describe a cientos de tipos. Háblame de ti.

Bu tarifte binlerce kişi olabilir.

¿ Nadie te ha dicho que un buen artista sólo se describe a sí mismo?

Gerçek bir sanatçı eserlerinde sadece kendini betimler.

- Describe la situación, ¿ puedes?

- Durumu anlatır mısın Tally?

Este... hombre que me describe.

Tarif ettiğin bu adam.

Ninguna de ellas lo describe. ¿ Quiere que la gente piense lo contrario?

Sen ikisi de değilsin. İnsanların böyle düşünmelerini ister misin?

Se describe como un Geena Davis masculino.

Kendisini Geena Davis'in erkek versiyonu olarak tanımlamış.

Describe al asesino.

Katili tanımlar.

Los síntomas que describe señalan un "huesus salidus".

Semptomlarınız "Bonus Eruptus" hastası olduğunuzu gösteriyor.

Según lo describe en el informe, estaba tan cerca de usted que resultaba imposible ver el cuchillo.

Worf, birisi sana bakarken seni öldüreceğini anlayamazsın.

Describe una trayectoria irregular.

Üzerindeyim. Bu rota düzensiz.

Describe lo que sientes.

Bu duyguyu tarif et.

Para mi, eso describe cualquier sexo cuando no es totalmente con amor.

Bana göre aşkla ilgili olmayan her türlü seksi tanımlar.

Describe al hombre que viste.

Adamı tarif edebilir misin?

El "Síndrome Helsinki" describe una relación entre el rehén y el secuestrador.

"Helsinki Sendromu" rehine ile rehin tutan arasındaki ilişkinin değişimine işaret eder.

Pero es difícil contestar como me siento porque bien o mal, no describe nada.

Ama nasıl hissettiğimi söylemek güç. Çünkü hislerim kötü ve iyiyi artık tanımlamıyor.

Su sucesor, la Mariscal Tahat Merú describe su estrategia.

Halefi Hava Mareşali Tahat Meru... yeni stratejisini açıkladı.

Enfermo no es la palabra que describe el estado en que estaba.

Hastalandı demek hafife almak olur.

Creo que eso describe nuestra situación.

Bu son durumumuzu açıklıyor.

Describe a mi cliente como un sátiro depravado.

Müvekkilim bir başpiskopostur. O, bu durumu seks manyaklığı ve cinsi sapıklık olarak tanımlamaktadır.

No, te describe bien.

Sen tamamen böylesin, Ally.

Suficientemente bella para que el zapeador pare y diga : "Oh". Una palabra describe a este tipo :

Kanallar arasında gezen birinin, o kanalda durup, "Oo!" demesini sağlayabilecek kadar güzel olmaktır.

Inconveniente no lo describe en lo más mínimo.

Uygunsuz sözcüğü hafif kalır.

Wendell, lee por favor los primeros dos párrafos de la página 78 donde Isaacson describe la mejoría rápida que la atención activa causó a algunos clientes con necesidades especiales.

Wendell, 78. sayfanın ilk iki paragrafını okur musun? Isaacson bu bölümde aktif dinlenmenin, özel ihtiyaçları olan hastalarında ne kadar hızlı bir gelişmeye olanak verdiğini açıklıyor.

Este artículo describe un invento suyo que llamó la Cruz de Du Lac.

Bu metin, Du Lac Haçı adını verdiği icadını tarif ediyor.

¿ Qué palabra describe mejor como se sentía?

O anki durumunuzu hangi kelime tarif eder?

Pero el hombre al que describe, al que estamos buscando... será difícil de definir debido a su aspecto.

Aradığımız adamın görünümünden dolayı tanımlanması zor olacak.

En conclusión, Su Señoría, si el Sr Fleming se siente agraviado como describe en el clip de mi cliente, entonces que responda con una publicidad a su vez

Çünkü ben korkunç bir sanırım, öfke içindeydim.

¿ Sabías que se te describe en la historia... como la mujer más hermosa que ha existido y que existirá jamás... capaz de controlar a los hombres sólo con tu belleza?

Biliyor musun, tarihte erkekleri... sadece güzelliğiyle kontrol edebilen gelmiş geçmiş ve gelecek en güzel... kadın olarak tarif edildiğini?

Lo que Ud. describe es físicamente imposible.

Anladığım kadarıyla bu fiziksel açıdan mümkün değil.

- Pero no me describe bien.

Tamam mı? - Tamam.

Es una palabra que describe una reacción química- -

Bir sözcük kimyasal bir reaksiyonu tanımlıyor...

Aunque Ulysses describe cada metro de Dublín, Joyce huyó rápidamente a París escapando de lo que él llamaba el rencor cotidiano de esta ciudad incivilizada.

Ulysses'in Dublin'i karış karış anlatmasına rağmen Joyce'un kendisi Paris'e kaçmıştır ve daha sonra bundan "Bu kaba şehrin gündelik kötülüğünden" diye bahsedecektir.

Esto describe mucho a los best sellers.

- Çok satan kitapların birçoğunu açıklıyor.

- ¿ Es así como él la describe?

- Onu böyle mi tanımlıyor?

Se describe a sí misma como haber estado "recluida" no "arrestada" ni "detenida".

Yani deli. "Kapatılacağından" bahsetti, tutuklanma ya da yakalanma demedi.

Esa información codificada que describe una genética humana avanzada,

- Ne? Bu belgelerin içinde gelişmiş insan genetiğine ait veriler gizlenmiş durumda.

Así no se describe una colostomía.

Kolostomi bu şekilde tanımlanamaz.

Como que te describe.

Sanki seni tarif ediyor.

Éste es un tipo que la gente describe como un hombre ordinario.

O insanların vasat diye tanımladığı biriydi.

Hay una canción de Olivia Newton-John que describe muy bien lo que siento por usted.

Olivia Newton-John'un şu şarkısı bence duygularımı çok iyi tarif ediyor.

Describe las ataduras.

Zapt aletlerini tarif et.

La tabla de referencia sobre Daltron 7 lo describe como lo más cercano al paraíso.

Tabloda Daltron 7 cennet gibi bir yer olarak tarif ediliyor.

¡... que describe un tipo especial de "chichi", uno con rápido control muscular, una especie de elasticidad en la pared vaginal que te agarra y te da un apretón decente! ¡ Saben de qué hablo!

İyi ve çabuk bir kas kontrolü olan vajina duvarında bir tür elastikiyete sahip sizinkini saran ve güzel bir sikiş imkanı veren neden bahsettiğimi biliyorsunuz, değil mi?

- Esa palabra vulgar que describe...

- Şu kaba fiil, iki kişinin...

Bueno, es un poco tarde pero, uh, tal vez si describe su cuerpo podemos empezar a trabajar en la talla preliminar.

Biraz geciktik sanırım ama mümkünse vücut hatlarınızı tarif edebilirseniz, ana hatlarını oluşturmaya başlayabiliriz.

¿ Les ha pasado que están con la persona... con la que quieren estar, y el viento les vuela el cabello... y ponen en el radio la canción que describe su alma... y a la persona con quien quieren estar... también le encanta la misma canción... y se dan cuenta de que la escuchan juntos?

Hiç öyle bir anınız oldu mu... Dünyada olmak istediğiniz tek insanla birliktesinizdir..... ve rüzgar saçlarınızı uçuşturur..... ve çalan şarkı ruhunuzdakileri tarif eder..... ve sonra beraber olmak istediğiniz kişi..... aynı şarkıyı sever..... Ve aniden birlikte dinlediğinizi farkedersiniz.

Bueno, hay una palabra, una simple palabra, Su Señoría que describe lo que mi cliente intenta hacer aquí

Bobby, bu yargıç...