Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Di
Di Çeviri Türkçe
48,398 parallel translation
Di un número, el que quieras, uno que solo hayas visto en tus sueños más salvajes.
Bir rakam söyleyin. Rüyalarınızı süsleyecek bir rakam.
Cuando un chico encantador que te adora te ofrece pastel, di gracias.
Sana baygın yakışıklı bir erkek, eğer sana bir pasta ikram ederse, ona teşekkür et.
Di que sí.
Evet de.
- Solo di lo que quieres decir.
- Içinden geleni söyle.
Me molestaron personalmente ciertas obras de arte y cuando me di la vuelta había 20 o 30 personas con iPhones rodando las mismas imágenes.
Bir eserle ilgili sahsi olarak öfkelendim ve arkami dönüp baktigimda, 20, 30 kisinin iPhone'lariyla ayni görüntüyü çektiklerini gördüm.
- Di : "Encantada".
- Ben de öyle, de.
Solo di lo que quieres.
Ne istediği söyle.
Te di una orden, hazlo.
Cruz, yeterli zamanımız yok. Emir verdim, hemen yap!
No, la pobre chica estaba dormida ; le di un beso y la tonta se asustó.
Hayır, zavallı kızım uyurken onu öptüm ve çok korktu.
Vale, entonces di una ley.
- O zaman ilk kanunu söyle.
Y la única respuesta a la que llego es a la que les di anoche.
Aklıma gelen tek cevapsa dün gece size söylediklerim.
y estaba repasando todo el discurso en mi cabeza, no me di cuenta de la fuga de aceite en la carretera, y acabé en el río.
Bütün konuşmayı zihnimden geçirdim ama yoldaki yağ birikintisini fark edemeyip nehre doğru kaydım.
Cuando llegamos a la puerta, me di cuenta de que me había dejado la cartera.
Kapıya vardığımızda cüzdanımı unuttuğumu fark ettim.
Di que lo entiendes.
Anladığını söyle.
Di que lo entiendes o no digas nada en absoluto.
Anladığını söyle ya da hiçbirşey söyleme.
Tom, si puedes escucharnos, di algo.
Tom, eğer bizi duyuyorsan birşey söyle.
¡ Tom, Tom! Si puedes escucharnos, di algo.
Tom, eğer bizi duyuyorsan birşey söyle.
Entonces me di cuenta que estabas dispuesta a morir por tu gente, aunque no sean Mandalorianos.
- Bunu düşündüm. Sonra da adamların için ölmeyi göze aldığını fark ettim Mandalorian olmasalar bile.
Solo que yo no te la di.
Ama benden almadın. - Tabii.
- que no me di cuenta...
Fark edememişim...
Di hola a mi amiguita.
Minik arkadaşıma merhaba de.
La Ópera de Florencia.
Opera di Firenze.
Le di a tu limusina en D2, gracias.
D2'de limuzinin vurdum. Teşekkürler.
Y me di cuenta de algo :
Bir şey fark ettim.
El que le di a Rebecca hace tiempo.
O gün Rebecca'ya verdiğim şiir kitabı.
Y cuando un chico guapo que te adora te ofrece pastel, di gracias.
Ve yakışıklı bir erkek sana pasta teklif ettiğinde, ona teşekkür et.
Di adiós a mamá.
Annene hoşçakal de.
Los tres son Cascos Blancos de Hayyan.
Üçü de Hayyanlı Beyaz Miğfer'di.
Ya es bastante malo... pero entonces me di cuenta de que me tiré la bebida en la entrepierna creando una mancha muy incriminatoria.
Bu da yetmezmiş gibi içkimi pantolonumun ağına döktüğümü fark ettim. O leke başka türlü anlaşılacaktı.
Ahí es cuando me di cuenta de que no necesitaba a Haley para arruinar una fiesta.
O an fark ettim ki, bir partiyi baltalamak için Haley'ye ihtiyacım yokmuş.
Ven al programa y di eso.
Programa gelip bunu söyle o zaman.
Cuando llegué allí, media docena de mujeres estaban de fiesta en su vestidor, y me di cuenta...
Oraya girdiğimde, yarım düzine kadınla soyunması odasında parti yapıyordu. Bir anda kafama dank etti.
Así que le di a la alarma de incendios y terminé la fiesta.
Bu yüzden yangın alarmını çekip partiyi bitirdim.
Cariño di lo que...
Bebek ne dedi...
Pero luego... Me di cuenta de que la única manera de romper nuestra seguridad era a través de la ingeniería social, o un acceso físico con un Patito de Goma.
Ama sonra sisteme sadece sosyal mühendislikle ya da plastik ördekli fiziksel adresle...
Parece un jerbo puesto de meta.
- Meth kafası yaşayan keş gibi. - Di'mi?
Le di a Zola una camiseta que decía "mejor hermana mayor".
Zola'ya üzerinde "Dünyanın en iyi ablası" yazan bir tişört aldım.
Le di toda mi.
Bütün çabamla.
Le di la oportunidad de una buena vida.
Ona güzel bir hayat yaşayabilmesi için en iyi şansı verdim.
Oh, vale, bien, la di a luz cuando yo tenía 17 años.
- Tamam, pekâlâ onu 17 yaşımda doğurdum.
Di la verdad o le diré a todo el mundo lo de tu amante.
İtiraf et yoksa herkese metresin olduğunu anlatırız.
Por eso le di información falsa. ¿ Qué?
- Bu yüzden sana yanlış bilgi verdim.
Eso fue Tim,
Arayan Tim'di.
Te di mi opinión.
Sana fikrimi söyledim.
El que le di a Rebecca aquel día.
O zaman Rebecca'ya verdiğim şiir kitabı.
- Hola. Di hola.
Merhaba de.
La chica con la que pasé un rato muy agradable estaba en el baño y me di cuenta que no recordaba su nombre. ¿ Es Jessica?
Çok hoş zaman geçirdiğim kız banyoda ama adını hatırlayamadığımı fark ediyorum.
Dios, espero que pueda encontrar ese anillo que casi te di.
Tanrım, umarım sana vereceğim yüzüğü bulabilirim.
Es Nicky.
Arayan Nicky'di.
Y yo di la cara por ti porque te quiero.
Bir de tatlı patates kızartması sevdiğin için.
Di adiós.
Güle güle de.