English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Diña

Diña Çeviri Türkçe

677 parallel translation
Si alguien la diña, lo dejas ahí plantado.
Bu geceki emirleri hakkında ne diyorsun?
Eva y Dina.
Eva ve Dina.
Dina te preparara una cama.
Dina yatağını hazırlar.
Dina, Voy a salir. ¿ Tienes una llave para no molestar cuando vuelva?
Gitmem lazım. Fazla anahtarın varsa döndüğümde seni uyandırmam.
Aquí tenemos las huellas dactilares de la empleada, De Filippo, Dina.
Hizmetçi Dina De Filippo'nun parmak izleri elimizde.
Me gustaría llamarme Erodina.
Ben kendime Dina diyorum.
Dina es casi como Mina. Y me haré cantante como ella.
Ya da Mina, hani şarkıcı ve aynı onun gibi şarkı söylüyorum.
Yo fracaso siempre. se convirtieron en víctimas de la policía secreta, la DINA.
Allende'nin daha az göz önünde olan destekçileri yeni oluşturulmuş gizli polis servisi DINAH'ın kurbanı oldu.
Nos fastidiaba mucho a Dina y a mí.
Dina'yla beni hep rahatsız etmiştir.
Dina, ¿ puedes decirme honestamente que te olvidaste?
Dina, gerçekten unuttuğunu nasıl söyleyebilirsin?
Pero, aun estaba solo. Hasta el día que conoci a Dina.
Ancak, yalnızdım Dina ile karşılaştığım güne kadar.
Hay más dedicatorias esta noche para Billy de Dina. "Eres muy sexy."
Bu gece başka isteklerimiz de var Dina'dan Billy'ye. Dina der ki, "Çok seksisin"
una generosa oferta que Dina me ofreció, y jure pagar aunque tuviera que trabajar
İncilere karşılık iş bulduğumda cömertce geri ödeme yapacağıma yemin ettim.
Pensé mantener a Dina y a mi fuera de todo esto.
Dina ile kendimi bunun dışında tutmayı düşündüm.
Sólo necesitp trabajar un poco en los peinados de Dina y Gina.
Evet, Dina ve Gina'nın başında biraz çalışacağım.
Yo soy muy delicada. Soy un poco como mi abuela Dina.
Bende büyükanne Dina gibi çok hassasım.
Mi Abuela Dina :
Büyükanne Dina.
A mi abuela Dina le ha picado un escorpión en un dedo.
Büyükanne Dina bir akrep tarafından sokuldu.
Ahora, yo digo : Abuela Dina y tía Mimí ¿ cómo habéis conseguido llegar a los 90 tan lozanas?
" Büyükanne Dina ve teyze Mimi'ye, 90 yaşında çok hareketli olduklarını söyledim.
"Dina, toca la sirena"?
"Dinah, kuyruğumu yağla"?
Hay alguien en la cocina con Dina.
Im... şeyde, ah... Dinah'nın mutfağında biri varmış...
Dina, Alice, no importa, eso es antiamericano.
Dinah, Alice, ah... kim olursa, ama bence bu anti-Amerikanca.
Dina, ¡ trae un poco de agua!
Dina, biraz su getir!
Dina, trae un poco de agua.
Dina, biraz su getir.
Dina.
Dina.
¿ Tienes una relación con Dinah?
Dina'yla ilişkin mi var?
Fue con Tina
Laboratuvar arkadaşım Dina'yla birlikte.
Tina la que... oh si
- Dina mı? Hani şu...
Como puedes hacerme esto Después de todo fui lo suficientemente bueno para decirle a todos que era buena amiga
Güzel öpüştüğünü söylememe rağmen, Dina bana bunu nasıl yapabildi?
Oh, es Tina la que me paso el virus
- Bu Dina. - Bize hastalığı bulaştıran o.
Dina y yo saldremos esta noche.
Dina ve ben dışarı çıkıyoruz.
Soy Diana.
Ben Dina
No, ésa es Dina.
O Dina, Gina değil.
Dina prefiere "Chasers".
Dina Chasers'a gitmek istiyor.
Vamos, Joe, ¿ desde cuándo manda Dina?
Siktir Joe! Ne zamandan beri kararları Dina veriyor?
Ari, ¿ sales esta noche con Joe y Dina a bailar?
Ariciğim, Joe ve Dina'yla dans etmeye gidiyor musun bu gece?
- ¿ Qué tal, Dina? - Bien.
Merhaba.
No digas lo de "eso".
Dina'ya kokain hakkında bi şey söyleme.
Dina cree que mezclo todo menos hachís.
O, benim ot dışında her şeyi bıraktığımı düşünüyor.
- Quiero casarme con Dina.
Ben Dina'yla evlenmek istiyorum.
Chicos, ella es mi hermanita, Dina.
- Herkes küçük kardeşim Dina ile tanışın.
Dina, por si no me recuerdas.
Bu arada ben Dina Wolfe, hani hatırlamazsın filan.
- ¿ Sabes dónde está el café?
- Dina, kahve nerde biliyor musun?
'DINA, ping, sonó la campana'
- Karen? - "Ding ding diye çalar zil..."
- Ey, Dina.
- Hey, Diana.
- Te importa si interrumpo, Dina?
- Biraz ara verebilirmiyiz, Dina?
- Y yo, Dina, bienvenido a Oyster Bay.
Ben Dina. İstiridye Körfezi'ne hoşgeldin.
Dina, todo tiene una pinta fabulosa.
Oo, Dina, hepsi enfes görünüyor.
No muchas.
- Hayır, Dina, hayır, pek fazla yok.
No hace falta.
- Bunu yapmak zorunda değilsin, Dina. - Oh, hayır, hayır, hayır.
Jack habla tailandés.
- Oh, hayır, Dina, biliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]