Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Doggie
Doggie Çeviri Türkçe
44 parallel translation
"¿ How Much is that Doggie?" Vendió 3 millones.
"Doggie in the Window?" ne kadar sattı? 3 milyon plak.
- ¿ Comida para perros?
- Köpek maması mı? - Doggie King markası.
- Marca Doggie King ¿ Y qué?
Pekala, ne olmuş yani?
- ¿ Y si alguien averigua lo que el turno de noche echa a la trituradora de carne?
- Peki ya biri Doggie King'deki gece çalışanlarının öğütücüye ne attığını fark ederse?
Estaban los del 79, pero se dieron el piro.
79. Piyade'den Doggie'ler. Çabuk gittiler.
Gracias, Doctora Quinn.
Teşekkürler, Doggie Howser.
Lleva un chip en la oreja.
Doggie LoJack. Boynunda çip var.
- Doggie, ¿ a dónde vas?
- Dougie! Nereye gidiyorsun?
¿ Doggie volvió?
Dougie henüz dönmedi mi?
¿ Doggie?
Dougie...
- ¡ ¿ Doggie?
- Dougie!
Doggie, seré satanás y tú puedes ser mi ayudante, como en el juego.
Cadılar bayramında Şeytan kılığına girmeme ne dersin? Küçük yardımcım olabilirsin. Güçlerimizi birleştiririz.
La música de éxito era How Much is that Doggie in the Window?
How Much is that Doggie in the Window? türü popüler şarkılardı.
Eres como una mezcla de Doggie Howser y Gordon Gekko, pero con hoyuelos.
Doogie Howser'ın Gordon Gekko ile biraraya gelmiş halisin adeta, ama sivilcelerle.
El pequeño... le disparó a Dougie en la pierna.
Ufak olan, Doggie'yi bacağından vurdu.
Que le dispararon a la anciana igual que... a Dougie.
Bence o yaşlı bayanı siz vurdunuz, tıpkı... Tıpkı oradaki Doggie'yi vurduğunuz gibi.
perrito, siéntate!
Doggie, otur!
Quizá tendremos suerte y haya un dial de hip hop en la que pongan Snoop Doggy Dogg.
Belki şansımız yaver gider de hiphop kanalında Snoop Doggie Dogg çalar. Michel, yapma.
¿ Todo bien Doggie?
Merhaba köpekçik.
¿ Ha terminado ya sus asuntos, Sr. Doggie?
Mr. Doggie, henüz işiniz bitmedi mi?
No... ahora, vamos, Sr. Doggie, déjame llevarte a la tienda de animales y comprarte una bonita pelota.
Hayır, ya hadi ama Mr. Doggie. hadi sende evcil hayvan dükkanına gidelim ve sana güzel bir top alalım.
Any minute now, He'll scamper through that doggie door.
Her an çıkıp köpek kapısından koşturabilir.
Tal vez podamos esta noche.
Ve üçüncü kocan, Doggie Daddy.
Y nada de bromas de jóven genio ( N : doogie howser : serie TV de los 80 ´ s. El protagonista era un joven con un elevado C.I. )
Ve Doggie Hoser şakası da sevmem.
MEEGAN : Se llama Down Doggie.
Adı Down Doggie.
Dougie dice que bueno que tenemos sueño profundo porque tu sabes, otras personas hubieran tenido problemas con todo ese ruido
Doggie deliksiz uyuyabilmemizin çok iyi olduğunu söylüyor çünkü bilirsin başka biri olsa bunca gürültü sorun olabilirdi.
Dougie quiere hablar con Spence sobre esta valla en la medianera que tenemos
Her neyse, ah, Doggie şu sınır çitiyle ilgili Spence'le olan hakkında kopardığımız yaygara hakkında konuşmak istiyor.
Y luego estuvo tu tercer esposo, Doggie Daddy, pero no podías hacerlo funcionar por que él tenía ese hijo de su matrimonio anterior.
Ve üçüncü kocan, Doggie Daddy. Eski eşinden bir çocuğu olduğu için ilişkinizi yürütemediniz.
Yo soy Scott Cann y Jamie Kennedy juntos
Oh, Ben de tıpkı Scott Cann-Jamie Kennedy Combo Doggie'den.
Doggie hizo un chupito de queso azul.
Dougie küflü peynir teki attı.
Doggie Danish.
Köpek krakeri.
Hay esperma suficiente para ahogar a Doogie Howser.
Caddelerde, Doggie Howser'ı boğacak kadar sperm var zaten.
Sí, vamos a ver esa postura del perrito.
Evet, aşağı doğru inmiş kafaları doggie pozisyonunda görelim bakalım.
Un perrito que corre por la oficina.
Doggie işleri götürüyor ofiste.
¿ Eres un médico precoz o algo así?
Doggie Howser gibi bir şey misin?
Usted debe enviar un e-mail a
Doggie'ye e-posta gönder.
Así que cuando podemos sentarnos con Doogie, cara a cara?
Yani Doggie'yle oturup yüz yüze konuşabilir miyiz?
¿ Qué más podríamos pedir, panquecito?
Başka ne, doggie Kaipai - mı?
- Yo lo llevaré a Doggie King esta noche.
- Doggie King'in oraya bırakırım.
¡ Doggie!
- Dougie!
- Aquí está tu Doggie Dog.
- Bunu da sonra yersiniz.
Soy Yow-chan, ¿ y usted?
- Bana Doggie diyebilirsin.
- Está bien, así que envié Doogie una solicitud de amistad, y ahora lo estoy twitteando.
- Tamam, Doggie'ye arkadaşlık isteği gönderdim, şimdi de tweet atıyorum.