Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Dope
Dope Çeviri Türkçe
46 parallel translation
- En Droga-City.
- Dope-City.
Tenemos a Dador lndio, Enfrentar... Confidencial, Gracioso, Pelea Femenil...
Indian Giver, Face the Music, Inside Dope, Off the Wall...
Las drogas para mí son un negocio, no un vicio.
Lanet, Dope'un işi, eğlence değil.
- Escuche, Srta... tengo pocos hombres, no los dope... sin órdenes mías, ¿ está claro?
Adam gücüm zaten yetersiz. Benden onay almadan adamlarımı, uyuşturduğunu bir daha görmeyeyim! - Anlaşıldı mı?
Le dio con un rope-a-dope.
Köşeye sıkışmış ve ters-yüz yapmıştı.
- ¡ Está haciendo un rope-a-dope!
- Ters-düz yapıyor!
Rope-a-dope.
Ters-düz yapıyor.
Pensé que era el regalo perfecto, Jabón-On-A-Dope.
Kusursuz bir hediye diye düşünmüştüm. Bir babuna sabun almak.
Berry Grady, vice-presidente de "AR" para "Discos Dope".
Ben Berry Grady, Dope Disc Plak Şirketi için yeni yıldızları keşfediyorum. - Gelmiş geçmiş en iyi hip-hop plak şirketi.
esto se llama Rope-a-Dope.
Rope a dope diyoruz.
ese... "Rope-a-Dope."
Bu.. rope a dope.
y eso mi amigo, es Rope-a-Dope.
Ve, arkadasim, bu rope a dope.
- No está listo para pegar hasta vencer.
- Ama "rope-a-dope" tekniğine hazır değil.
- ¿ Es ese "Dope 6"?
Hey bu Dope 6 mı? Evet
Ella era una cualquiera, alcohólica o drogadicta o algo.
She was ragged out on alcohol or dope or something.
Deadly, when I play a dope melody Mortal, cuando toco esta melodia
* Ölümcül * * Çaldığımda bu melodiyi *
Creo que quizo decir "dope" ( genial )
"Uyuşturucu" falan mı demek istedi?
"Dope"! ( Genial )
Budala!
Me preguntaba dónde estaría la señorita Hope Rope-a-Dope.
Ben de Umut Hanım kimlere saldırıyor diyordum.
¿ Quién envió y'all todos los vídeos les dope web?
Kim, size o harika internet videolarını yolladı?
Y un sombrero super dope.
Ve şapkan da harika.
Dope, Frank, Lo gasto en drogas.
Uyuşturucu Frank. Uyuşturucuya harcıyorum.
Es este documental dope acerca de lo que b - boying es ahora.
Şu anki break dansın nasıl olduğunu anlatan bir belgeseldir.
- Californication 6x07 - The Dope Show
Çeviri : Taha Şevket Tatlıbal
No puedes hacer rope-a-dope, Peter.
İple atlayamazsın, Peter.
¿ Cocaína y oxicodona?
Dope ve oksitosin mi?
¡ De acuerdo! ¡ Sí! ¡ Rope-a-dope!
Evet, yorulmak yok!
Está limpia. - Yo vigilo.
- Ben Dope değilim.
Tomé un página del libro de tu héroe, rope-a-dope.
Senin kahramanının bir oyununu kullandım yenilmiş gibi gözüktüm.
Figura que debe ser bastante dope tanto si se deja que ella haga eso.
İkimiz de bunu yapmasına izin veriyorsak bayağı esaslı biri olmalı.
Digo, sabía que podías dejarlo pero quien sabría que le harías el viejo "rope-a-dope"
Yani, bu işi başaracağını biliyordum ama onlara eski "ip numarası" nı * çekeceğini kim tahmin ederdi ki?
Dope, ¿ verdad?
İlginç, değil mi?
Eres Dope.
Boşa heveslenme.
Así es como conjunto Dope.
Yani çocuk oyuncağıydı.
¡ Rope-a-dope!
Yumruk!
Estás haciendo un dope lotta.
- Çok fazla uyuşturucu kullanıyorsun.
Soy Rope el Mejor Un orgulloso Cherokee
I'm Rope a Dope A proud Cherokee
Es un clásico "rope-a-dope".
Klasik atak sonrası karşı saldırı taktiği.
Dope tiene que ser cortado con algo. Tal vez cuando el análisis de drogas se vuelve, que puede coincidir con la heroína que encontramos en el coche de la víctima a un proveedor específico. Sí.
Belki uyuşturucu analizi çıktığı zaman kurbanımızın arabasında bulduğumuz eroini belli bir tedarikçiyle eşleştirebilirsin.
El salio por la Rúela del Narcótico.
Dope Sokağı'na yöneldi.
Llamemos a "straight dope".
Bu gizli bilgi olarak da bilinir.
Él hace su amor, Dope.
Seni budala.
Dame algo de frutas que me dope.
Bana bir içki ver.
- ¡ Está fabulosa!
- Dope fiesta!
Trabajábamos así : Tocábamos la puerta Poníamos un billete de $ 5 o de $ 10 dólares.
Biz kapiyi çaldi bir DOLARI 5 veya 10 notu geçti fiyat doz dope karsiliginda.
Oh, Dios... Incluso dopé al chaval con azúcar para que fuera un incordio hiperactivo.
Hatta çocuğun hiperaktif bir baş belası olması için şekerle kamçıladım.