Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Dor
Dor Çeviri Türkçe
111 parallel translation
Dor... "
Dor...
Este dice que el ábaco está entre los tríglifos... del friso del entablamiento de los templos de orden dórico.
Morgan diyor ki, abaküs Yunan Dor tapınaklarının sütün pervazının friz bölümündeki üçüz yivler arasında bulunur.
Magnífica y Graciosa Majestad, amo del universo... protector de los mansos que somos indignos de sonarte... tú que cuando cagas no hueles mal... tú que no nos dejas dormir criando pavos que follan de noche... haz el favor de decir a tus esclavos... cómo se llama la parte del entablamiento... que está entre los tríglifos del friso de un templo dórico.
Muazzam muhteşem ve merhametli majesteleri ey kainatın efendisi, uysalların koruyucusu ey burnunu karıştırmaya layık olmadığımız ey dışkısı kısıtlanmamış bir zevk olan ve ey tavus kuşlarının gürültülü çiftleşmeleri bizi gece boyunca uyanık tutan. Yalvarırız, bu hizmetkarlarınıza klasik bir Dor sütun pervazının friz bölümündeki üçüz yivler arasındaki bölümün adını söyleyiniz.
Novins y Dor te ayudarán.
Sana yardım etmeleri için Novins ve Dor'u atadım.
Dor dice que ni siquiera trataste de disparar.
Sakın en azından ateş etmediğini söyleme.
Debí parecerle bastante "teta-dor".
Beni oldukça eğlenceli bulmuş olmalı.
- Dor... Dorothy?
- Do... rothy?
Dor, menudo día.
Yani kendi çalmaz mı? Dorrie ne yaptın? Benim için çok özel bir gün.
Sí. ¿ Puedo hablar con el Dor.
Evet. Dr. Tom Haver'la görüşebilir miyim lütfen?
¿ Es un conflicto de intereses? ¿ Lo podemos sacar a cenar después a Ruban D'Or?
O zaman o na avukatım olarak görüşmek istediğini söyler, onu Ruben O'Dor'a yemeğe götürür...
Imi este dor de tine... cand pleci.
Seni özlüyorum... gidince.
Imi este dor de tine.
Seni özledim.
¿ Alguien conoce la diferencia entre la escala jónica y la dórica?
Aranızda İyon ve Dor gamları arasındaki farkı bilen var mı?
¿ Esto es una flor Dor-yun?
Dor-yun çiçeği değil mi bu?
Vladko Dor...
Vladko Dor...?
- Dor, cariño, ¿ estás cazando cumplidos?
Dor hayatım, kompliman peşinde misin?
Oh, ¿ Dor?
Dor?
Mira, Dor, si estoy tan jodido siendo hetero... entonces qué te preocupa ser gay?
Bak, heteroseksüel olan benim için durum bu kadar kötüyse sen neden eşcinsel olduğun için bu kadar endişeleniyorsun?
Dor?
Dor?
- Creélo, Dor.
- İnan, Dor.
- No, tienes que hacer esto, Dor.
- Hayır, bunu yapman gerek, Dor.
Entonces dime, Dor...
Söylesene Dor...
Él se va a enfríar mucho de aquí a mañana, Dor.
Yarına kadar sakinleşecektir, Dor.
Dor.
Dor.
- Llegaste a casa tarde, Dor.
- Geç geldin, Dor.
Hey, Dor.
Selam, Dor.
Hey Dor!
Naber Dor!
Vamos, Dor, vine para ver la ciudad.
Haydi Dor, buraya şehri görmeye geldim.
Nosotros no eramos el uno para el otro, Dor.
Birbirimiz için uygun değildik, Dor.
En realidad la gente sí te molesta, Dor.
İnsanlar senin sinirlerini bozuyor, Dor.
Qué, estas tratando de convertirme en gay, Dor.
Ne yani, beni eşcinsel yapmaya mı çalışıyorsun Dor?
Se acabó, Dor.
Her şey bitti, Dor.
No, no, no, es solo que Dor, tienes una llamada en el teléfono del pasillo.
Hayır, hayır Dor, sana telefon var.
Me recostaré un rato. Sólo un - No puedo dor -
Ben birazcık uzanacağım ama uyuma - uyuma - uyumamam -
"Atomizador Dorian".
"Dor Spreyi."
Usted vendió el atomizador Dorian a Renita Loakes y a Julie Stern.
Renita Loakes ve Julie Stern'ın her ikisine de Dor spreyi satmışsınız.
Asi que usted estuvo aqui con el embaja - dor cerca de una hora antes de su muerte
Demek, cinayetten bir saat önce Büyükelçi'yle beraber buradaydınız.
Profesor Dumbly-dore, mis caballos han hecho un viaje largo.
Atlarım uzun yoldan geliyor, Profesör Dambli-dor.
¿ Dor...
Dor...
Pero no alcanzarás el Chaapa'ai te llevaría meses a pie atravesar las montañas de Dor'ta'nak.
Ama Chappa'ai'ye ulaşman Dor'ta'nak Dağları'na aylarca yürümen demek.
- Pensaba realizar un parche de Dor.
- Bir mide yaması yapacaktım.
El Coll-a-dor. Lab-a Russell.
Coll-a-dor, lab-russell.
Con estos ojos, dentro de cuatro años me dirán que compre un perro lazarillo.
Bu gözlerle dör yıl sonra bana bir kör köpeği almamı söyleyecekler.
Te estuve gritando, "Espera", por las últimas cuatro cuadras.
Tam dör bloktur sana, "Bekle," Diye bağırıp duruyorum.
En esta fase, no son más grandes que un gato, y aún tienen que desarrollar sus cascos, que reemplazaran estos cuatro toscos dedos.
Bu evrede onlar, kedilerden dah büyük değillerdi ve toynakları henüz gelişmemişti, bunun yerine dör adet toynağa benzer parmak vardı.
Cuatros meses de embarazo, hace que su situación sea crítica.
Dör aylık hamiledir ve durumu gitikçe kritik olamaya başlamıştır.
Saturno, siempre ha representado opciones trascendentales para el plan de vuelo.
Bu mesajdan, dör dakika sonra size ulaşacak, ETA. Derhal kokpit tahliyesini yapın.
- General.
General Dor, tam zamanında.
El cuatro, vuélvase a su derecha.
Dör numara, sağa dön
Los cadáveres fueron esparcidos por la zona.
Cesetler dör bir yana dağılmış.
Bomba de Chicle. ¿ Bomba de Chicle era un Coll-A-Dor-Russell-A-Poo?
Yani, Ciklet coll-a-dor-russell-a-no cinsiydi.