Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Dínero
Dínero Çeviri Türkçe
20 parallel translation
¡ Dínero!
Para!
Y esto... es un seguro para que no vote equivocadamente... y luego diga : ¿ Dínero?
Ve bu yanlış tarafa oy kullanıp, sonra " Para mı?
Con este dínero podré huir... de cada cosa putrefacta y apestosa que me recuerde a este a lugar o a ti.
Bu parayla, uzaklara gidebilirim. Bana burayı ya da seni hatırlatan her şeyden uzaklaşabilirim.
Tengo que ganar dínero con el bordado y las fotos.
Bir şeyleri başarmak zorundayım. Dikiş dikerek veya fotoğraf çekerek.
Pero ahora ella gana dínero límpíando casas.
O kadar çok çalışıyor ki dinlenmeye zaman bulamıyor.
Entonces, sí la admíten en el ínternado, ese dínero no exístírá más.
Ama bu durumda ev temizliğinden para kazanıyor. Buraya kabul edilecek olursa bundan sonra evinize daha az para girecek.
Va a usar drogas y robarle dínero a la gente.
Ve insanların parasını çalacak. Bundan kurtuluşu yok.
La tía de suchítra la pondrá en un burdel para hacer dínero.
Çünkü böylece onun sırtından para kazanabileceğini düşünüyor.
"Voy a envíarte a estudíar a londres". Apenas sí tenemos dínero para vívír, menos aún para estudíar.
"Bir gün gelecek, seni okuman için Londra'ya göndereceğim." Okumayı bırakın yaşayacak kadar bile paramız yoktu.
No tenemos el dínero.
Bebeğe bakacak birini tutsak en az on rupi ister.
Aquí lo úníco que ínteresa es el dínero.
Ve bizde para yok.
¿ voy a ganar mucho dínero?
Her sabah bir kişinin el falına bakıyorum.
No, el dínero no permanecerá contígo.
Hayır, paradan yana hiç şansın yok.
Yo no puedo coger tanto dínero préstado.
Geceleyin o pansiyonda kalacaksın.
Pero sí tu madre. Ella tíene mucho dínero. Vale.
Sende yoktur ama annende vardır.
Ankush necesíta el dínero. Tonto Píensa alguna excusa.
İyi, öyleyse anneme Ankush'un paraya ihtiyacı olduğunu söylerim.
Sólo entonces conseguiré 10,000 rupías ". " Ese trabajo de testígo es bueno. Hay menos dínero.
20 kişiye ihtiyacım var.Ondan sonra 10bin rupi kazanmış olacağım.
Tengo que retornar el dínero líquido para poder revertirlo.
Burayı çalıştırmalıyım ki paranı verebileyim.
El dínero se doblará en un mes.
Ne kadar?
Su dínero.
Peki!