Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Ef
Ef Çeviri Türkçe
76 parallel translation
Como hace mucho tiempo, cuando el jefe Egden... pasó con sus guerrilleros.
Tipki uzun zaman önce... ªef Egden gerillalariyla geldigindeki gibi.
La vida, para mí, es ef'imera.
Hayat benim için... bir harekettir.
Saldrá en el Pont Neuf.
Pont Neu'ef çıkacaksınız.
Pero qué pasa si agregamos la E, la F y...
- Evet doğru ama... - Peki buraya Leonarda Da Vinci'nin... - EF ve...
porque no vino a EF.
Hayır, demedi. Neden?
bueno, no puedo.. ya sabes... mi mama esta pendiente cuando termina EF.
Geliyor musun, Çele? Gelemem çünkü... biliyorsun... Beden Eğitimi'nin bitiş saati annemin hep aklındadır.
Mi agente es E. F. Hutton, y E. F. Hutton dice...
Komisyoncum EF Hutton, ve EF Hutton'a göre...
¡ Habla!
Ef...
M-M-Maestro.
Ef...
- Maestro-Maes-Maes- -
Efen... Ef...
LA VIDA ES UN INFIERNO EF
HAYAT BİR CEHENNEM EF
Bueno, será mejor que llame a mi agente, EF Nutton.
Ya da en iyisi simsarımı arayayım, E.F. Nutton.
"Si, Luego un adverbial..." "sedjem-en-ef" " "
- Evet. - Sonra da bir zarf, "Sedjem-en-ef."
- Si am...
- Evet, ef...
¡ Jefe!
Ş ef!
Vamos, Eff. Vamos de discoteca. Tú, yo y mi padre.
Hadi, Ef.klübe gidiyorz. sen, ben ve babam.
Sientate, Eff.
otur bakalım, Ef.
¿ De dónde es Ud...?
Siz nerelisiniz ef- -?
Los alemanes son como robots. Ef ¡ c ¡ entes, ya sabes.
Amerikalalılar robot gibidir.
Bueno, desde que tienes ya sabes, una legión de
Sen a ama hay hayran ların i çin UH, WELL, S-SINCE bir ef efsane sin...
Si, hasta parece, El Señor de...
Evet, sanki... Yüzüklerin Ef...
No sé si recibiste el e-mail sobre Harry Ef de Diseño Web, va a ser ascendido y nos vamos a reunir para comer torta.
E-Mailimi aldın mı bilmiyorum ama, Harry F şirketini taşıyor. Hepimiz burada pastalı kutlama yapacağız.
- Una exención para Bryce de EF.
- Bryce'ın beden eğitiminden muaf olması için izin kağıdı.
Bien, si vamos por el "le" digo que sigamos con "V" de "vamos a casa."
Tamam. Eğer daha "ef" deysek. O zaman "- e gidelim" diye bitirelim.
La moda es ef'mera, peligrosa e injusta.
Moda kısa ömürlü, tehlikeli ve adil değil.
Son ef'meras.
Onlar geçici.
¿ Ef?
Ef?
Effy, no es el lugar de destino.
Ef, bunun gidilecek yerle alakası yok.
Vamos, Eff. Vamos al club.
Hadi Ef, diskoya gidiyoruz.
Sientate, Eff.
Otur bakalım, Ef.
Si no mencionas al jefe de cirugía, no preguntarán por el jefe de cirugía.
Yani, Cerrahi'nin Ş ef'inden bahsetmezsen o zaman Cerrahi'nin Ş ef'ini istemezler.
Ef... por efo... que defiendo a mi fliente...
Bu yütsden... müvekkilim, bu tsekil...
- Olvida ese estudio.
EF'yi unutun.
Señ..
Ef...
Gloria Faltas en el aire Faltas en ef cielo
#... gökyüzünde kayboluyorsun, #... ateşinle kavur beni,
Yo solo lo hacía para salirme de EF.
Onu spor salonundan kaçmak için yapıyordum.
- ¿ Quién es Ef?
- Jim de kim? - Hayır...
Todos pueden tomar EF.
B.E.'yi herkes alabilir.
Enseño a mis estudiantes entrenadores a enseñar EF.
Ben öğrenci antrenörlerime, B.E.'yi öğretmeyi öğretiyorum.
* EEF no es EF *.
B.E.E. ile B.E farklı şeyler
"¿ Qué... qué?"
"Ef... Efendim?"
- ¿ Ef?
- Ef?
Sí, siempre ha sido así. ¿ No, Ef?
Evet. Her zaman böyle biriydi. Değil mi Ef?
Ef, no seas idiota.
Hadi Ef, götlük etme.
Ef, abre la ducha.
Duşu aç sen.
Ef, soy yo.
Ef, benim.
No, el tratamiento no está funcionando, Ef.
Hayır, tedavi işe yaramıyor Ef.
- ¿ Grabamos con EF?
- EF'i mi çekeceğiz?
- Pero s... señ...
Ve diğer yayın ağlarıyla rekabetteyiz, dolaptan yayın yapan bir avuç serseriyle değil! Ama, ef...
Sólo estamos en el "le".
Henüz "ef" deyiz.
Mira cómo baila ef esqueleto
# Her tarafı nasıl da oynuyor