Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Elías
Elías Çeviri Türkçe
327 parallel translation
He traído a 3 hombres más de la banda de Elías. - ¡ Traidor!
- Elias'tan üç adam daha getirdim. - Hain!
¿ Dónde están los hombres de Elías?
Elias'ın üç adamı nerede?
¿ Y los hombres de Elías?
- Peki, ya Elias'ın adamları?
Elías.
Elia.
Me llamo Elías.
Adım Elia.
- Se llamaba Elías.
- Elia'ydı adında...
La Semana Santa todavía está lejos, pero como sabéis... los apóstoles y el mismo Jesús... según la tradición, participan en la próxima fiesta de San Elías.
Kutsal Haftanın hala bir yolu kapalı, ama bildiğiniz gibi... Tanrının elçileri ve İsa'nın kendisinin.. geleneğe göre, yaklaşan Aziz İlyas kutlamalarının bir parçası olmalıdır.
La procesión de San Elías ha vaciado las casas.
Bugün Aziz İlyas töreni için kimse evinde olmayacak!
Todo el pueblo está en la fiesta de San Elías.
Tüm köy Aziz İlyas kutlamalarında olacak.
La fiesta de San Elías no es algo triste, ¡ maldición!
Aziz İlyas kutlamaları üzücü bir şey değildir!
- Es cierto... Los papeles de la Pasión empiezan en la fiesta de San Elías.
Çileli Tutku oyunları Aziz İlyas kutlamalarıyla başlayacak.
Y si lo queréis entender, él es Elías que debe venir.
... olacakları önceden bildirdiler.
¡ Este de aquí está llamando a Elías!
Bu adam İlyas'ı çağırıyor.
¡ Deja! ¡ Veamos si viene Elías a salvarlo!
Bırak, İlyas gelip onu kurtarsın.
Recién vuelvo del trabajo, Sra. Elías.
Ben de işten yeni geliyorum, Bayan Elias.
No lo he visto desde ayer, Sra. Elías.
Onu dünden beri görmedim, Bayan Elias.
Elías Elías...
Elias Elias...
Elías Ludmila...
Elias Ludmila!
Elías Joseph...
Elias Joseph!
Elías Hannah.
Elias Hannah!
¡ Elías Daniel!
Elias Daniel!
Blau... Sra. Elías...
Bayan Elias...
- Hombres del maldito bandido Elías.
- Elias isminde bir haydutun pis domuzu bu.
¿ Las compra Elías?
Onları Elias'mı alıyor?
Éste es nuestro gran Elías.
Bu bizim büyük Elias'ımız.
Él no lo sabe, pero las armas que robamos las vendemos por dinero. Él cree que las regalamos y que Elías hace la obra de Dios.
Silahları para için satacağımızı bilmiyor, Tanrı için Elias'ın işinde çalıştığını sanıyor.
Debemos entregarle las armas a Elías antes de ir a San Miguel.
Silahları Elias'a ulaştırmalıyız. Sonra San Miguel'e gideriz.
Elías me dijo, "soldado, hiciste todo lo posible". Me dio dinero y me mandó a casa.
"Asker, elinden geleni yaptın" sonra bana para verdi ve eve yolladı.
Robándoles armas y municiones para Elías.
Silah ve cephane topluyoruz, çok silahımız var ve hepsini Elias'a vereceğiz. Memnun oldum.
Me alegra. Elías puede usar todo.
Elias'ın hepsine ihtiyacı var.
Trabaja para nuestro amigo Elías.
- Dostumuz Elias için çalışıyor o.
Elías puede hacer mejor uso de estas armas que nosotros.
Elias bu silahları bizden daha iyi değerlendirirdi.
Me pregunto si Elías llegará a ver esos rifles.
Düşündüm de, Elias bu silahları görmese daha iyi.
- Elías necesita las armas.
- Elias'ın o silahlara ihtiyacı var. - Biliyorum.
- No llevaremos las armas a lo de Elías. Es muy riesgoso.
Elias'ın yerine şimdi gidemeyiz, çok riskli, görülebiliriz.
Hay otro lugar para llevarle el dinero a Elías y menos peligroso. ¡ Vamos!
Elias'tan paramızı alabileceğimiz daha tehlikesiz bir yer daha var. Gidelim.
¡ Chuncho, viene un hombre de Elías!
Chuncho! Elias'ın adamı geliyor.
Muy gracioso. No sé si creerte a ti o a Elías.
- Ne hoş, şimdi Elias'a gitmeliyiz, bu doğru.
¿ No tienes que ir a lo de Elías a cobrar los rifles?
Elias'a gidip tüfekleri teslim etsek paramızı alsak iyi olmaz mı?
El campamento de Elías está cerca.
Elias'ın kampı buradan epey uzakta.
Traje una ametralladora para Elías.
Elias için makineli tüfek getirdim bir tane.
Deberías aprender del Sr. Elías.
Bay Elias'tan öğrenmeliydin bunu.
Pero antes de pagarle, Elías quiere verlo.
Ama paranı almazdan önce Elias seni görmek istiyor.
Al Sr. Elías lo mataron con una bala de oro.
Bay Elias altın kaplama bir kurşunla vurulmuş.
El Sr. Elías está muerto.
Bay Elias öldü.
¿ Pero por qué... mataste a Elías?
Ama neden? Neden Elias'ı öldürdün genç?
Yo fui quien te condujo a Elías.
Seni Elias'a götüren bendim.
Tenía que unirme a bandidos para hallar a Elías.
Elias'ı bulmak için bir haydut grubuna katılmalıydım.
Otros dicen que es Elías.
Kimi İlyas.
Robamos armas al enemigo y se las pasamos a Elías. Es simple.
Bu kadar basit.
Sr. Elías.
- Bay Elias!