Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Emily
Emily Çeviri Türkçe
10,321 parallel translation
Emily solo existe en los archivos que Victoria robó.
Emily sadece Victoria'nın çaldığı dosyalarda var.
Que solo soy un hacker que le dio el software para dar vida a Emily Thorne.
Emily Thorne'a rastlamış, yazılım şirketi olan bir hacker'ım sadece.
Ahora que Emily no está... Estoy obsoleto.
Emily gidince miladım doldu.
De la única forma que se me ocurrió... Convirtiéndome en Emily Thorne.
Kurtarmak için bildiğim tek yol da Emily Thorne'a dönüşmekti.
Gente como la verdadera Emily Thorne, que murió salvando a su familia.
Ailesini kurtarırken ölen gerçek Emily Thorne.
Tú también... Emily.
Sen de, Emily.
¡ Emily, al suelo!
Emily, eğil!
Emily me ha quitado la oportunidad de tener el amor verdadero.
Emily gerçek aşkımı benden ayırdı.
Incluso cuando pensaba que yo era Emily Thorne Victoria tramó un plan, conspiró y me atacó a mí, a mis amigos y a mis seres queridos.
Emily Thorne olduğumu sanırken bile Victoria entrikalar çevirdi planlar yaptı ; bana ve sevdiklerime dil uzattı.
Lo que Emily dijo...
Emily'nin anlattıkları...
Y Emily.
Ve Emily tabii ki.
Acudí al gobierno para encerrar a Conrad para siempre y limpiar el nombre de David y ella lo sabía.
Conrad müebbet alsın diye hükümete gittim David'in adını aklayacaktım ve Emily biliyordu.
Emily Thorne nunca hubiera hecho eso.
Emily Thorne asla yapmazdı bunu.
A nuestra hija pequeña, Emily.
Küçük kızımız, Emily.
- Emily y Nolan no conocen el concepto sinceridad.
Emily ve Nolan dürüstlüğe yabancıdır.
Que Emily tuvo.
yani Emily'nin tek ailesi sendin.
¿ No has arreglado las cosas con Emily aún?
Emily'yle aranız henüz düzelmedi mi?
Era Emily.
O Emily'ydi.
Pero Emily te ha agredido.
- Ama Emily sana saldırdı.
Fue Emily.
Emily imiş.
Es imposible que los interceptemos y sabe que no tendremos suficiente tiempo para montar un Emily's Eleven y entrar en la suite.
Araya girmemize hiç olanak yok. Baskın çetesi gibi dairesini basmaya yeterli vaktimiz olmadığını biliyor.
Siempre habrá un Nolan y Emily.
"Nolan ve Emily" hep olacak.
Emily Thorne no es una heroína.
Emily Thorne kahraman değil.
Cuando habla de Emily Thorne se refiere a Amanda Clarke, ¿ cierto?
"Emily Thorne" derken "Amanda Clarke" ı mı kastediyorsunuz?
Emily es una mujer compulsiva.
Emily güdüleriyle hareket ediyor.
Esto es cosa de Emily.
Bu Emily'nin işi!
Más bien según el de Emily.
Bana sorarsan Emily'nin tarzıdır.
Denegabilidad plausible mientras Emily hace el trabajo sucio.
Emily iş çevirirken ben orada değildim demenin sağlam kanıtı.
Perdió su encanto debido al asesinato televisado por parte de Emily.
Emily'nin televizyonda gösterdiği katliam sonrası cazibesini kaybetmişti.
Espera. ¿ Has hablado con Emily?
Dur... Emily'yle konuştun mu?
Ambos sabemos que lo que Emily dice y lo que Emily siente son dos cosas distintas.
İkimiz de Emily'nin dediğiyle yaptıklarının farklı şeyler olduğunu biliyoruz.
Emily no va a parar jamás.
Emily asla durmayacak.
Ya se sabe la verdad, Emily.
Gerçek dışa vuruldu Emily.
Intenté que Nolan admitiera que Emily y él estaban detrás de lo de hoy, pero...
Bugün Nolan'ı itiraf ettirecektim. Emily nin de rolünü... ama olmadı.
El origen secreto de Emily Thorne.
Emily Thorne'nun Gizli Menşei.
- ¿ Se lo has dicho a Emily?
- Emily'ye söyledin mi?
Y con todo lo que Emily le ha hecho...
Emily'nin ona yaptığı şeylerden sonra...
Eso no ha sido nada más que el karma poniéndose al día con Emily.
Karması Emily'yi sonunda yakaladı o kadar.
Esta casa perteneció a Emily Thorne, no a Amanda Clarke.
Bu ev Emily Thorne'nun du, Amanda Clarke'ın değil.
Emily, creo...
Emily galiba...
¿ Ha olvidado Amanda Clarke que Emily Thorne ya ofreció como incentivo esa rancia zanahoria?
Amanda Clarke unuttu mu? Emily Thorne kokuşmuş vaadi önce de kullanmıştı.
Pero por favor dime que esto no es una especie de final poético del plan de venganza de Emily, que no ha ido tan lejos.
Bunun Emily'nin öç alma planının şiirsel sonucu olmadığını söyle O kadar uçmadığını söyle.
Además, sabes que Ems no mataría a nadie.
Esasen Emily bundan böyle kimse için idam mangası kurmaz.
¿ Cómo está Emily, de todas formas?
Emily nasılmış?
¿ Por qué tienes que saberlo? Me preocupa que Emily aún tenga control sobre ti.
Bilmek zorunda mıydın? Emily hâlâ seni etkiliyor diye üzülüyorum.
Mira, te estoy haciendo un favor haciendo esto al margen porque los dos sabemos que has ayudado a Emily a cubrir cosas en el pasado.
Bu konuşmayı kayıt dışı tutarak sana iyilik yapıyorum. Geçmişte Emily'nin yaptıklarını örttüğünü ikimiz de biliyoruz.
¿ Y Emily te ha dicho algo de lo que ha pasado?
Emily olanları sana anlattı mı?
EMILY THORNE REVELA QUE ES LA HIJA DE DAVID CLARKE.
Emily Thorne, kimliğini açıkladı.
¡ Emily!
Emily!
- La casa perteneció a la familia Grayson durante más de dos décadas antes de que Emily Thorne la comprara, quien reveló la semana pasada que era Amanda Clarke. - Dios mío.
- Aman Tanrım!
Había una larga historia de tragedia, dolor y escándalo entre estas ruinas.
Emily geçen hafta aslında Amanda Clarke olduğunu ifşa etti.