Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Encantó
Encantó Çeviri Türkçe
2,810 parallel translation
- ¿ Le encantó?
- Beğenmiş mi?
Eso me encantó.
Bunu sevdim.
- Sí. Me encantó.
- Evet, partiye bayıldım.
Espera a ver esta casa que nos encantó.
Seçtiğimiz evi görene kadar bekle.
¡ Nos encantó!
Eve bayıldık.
Nos encantó.
- Eve bayıldık.
Siempre le encantó entender.
Çakmayı hep sevmiştir zaten.
Sí, seguro que le encantó.
Evet, çok hoşuna gitmiştir.
Me encantó, creativo
Bayıldım, yaratıcı
Me encantó su invento.
Bu icat aklımı başımdan almıştı.
Nos encantó tu programa.
Televizyon dizine bayıldık.
Tal vez no hayas vivido las cosas que yo viví pero bien que te encantó escucharlas, ¿ no?
Benim yaptığım pisliklerde tecrübeli olmayabilirsin. Ama dinlemek hoşuna gitti, değil mi?
Estoy segura que le encantó oir eso.
Eminim bunu duyduğuna sevinmiştir.
Yo Weili a cantar y le encantó.
Ona nakaratları öğretiyordum ve bu hoşuna gidiyordu.
Me encantó Bob de manera que me daba vergüenza.
Bob'u o kadar çok severdim ki anlatamam.
Me encantó el cuarteto de Bartok que recomendaste.
Önerdiğin Bartok kuartetine bayıldım.
Tú lo sabes. ¡ Me encantó desde el primer día!
İlk günden itibaren hayranıydım.
Asi que, cuando fui a casa, y fume esa marihuana y me encantó.
Sonra eve gidip, o esrardan çektim. Ve bayıldım.
Yo sé que al gato grande con el acento no le encantó que nos subiéramos.
Şu aksanlı koca kedi bizi trene almayı pek istemiyordu.
Así que, lo tomé en serio, ¡ y me encantó!
Yani ciddiye aldım ve çok sevdim.
Toda la gente estaba de pie. ¡ Les encantó!
Kalabalık seni çok sevdi.
Nos encantó el pastel.
Pastaya bayıldık.
A propósito, me encantó tu reportaje sobre el atleta.
Bu arada, Olimpiyat katılımcısıyla ilgili haberine bayıldım.
- "Me encantó la canción de tu página." - De acuerdo.
Sayfandaki şarkını çok beğendim.
- Nos encantó el Brindisi.
- "Brindisi" ye bayıIdılar.
Me encantó conversar contigo.
Güzel bir sohbetti. Gerçekten.
Me encantó.
Hoş.
Y, eh, me encantó la ciencia, JAMES BALOG, FOTÓGRAFO. pero no estaba interesado en ser científico.
Bilimi seviyordum ama bilim adamı olma fikri ilgimi çekmiyordu.
El caramelo me encantó, por cierto.
Bu arada, o karameller çok lezzetliydi.
Le encantó The Immortal Life of Henrietta Lacks.
Henrietta Lacks'in Ölümsüz Yaşamı'na bayıldı.
Quería esperar a que llegaran los tragos pero hablé con mi tío anoche escuchó tu CD y le encantó.
İçkilerimizi yudumlarken anlatacaktım ama, dün akşam amcamla konuştum. Tamam, tamam. CD'ni dinledi ve çok beğendi.
Leyó tu prospecto, le encantó, y quiere que lo llames.
Projeni inceledi, bayıldı ve seninle görüşmek istiyor.
Me encantó cómo lo tumbaste.
İyi iş çıkardın. Onu yere serdin.
Me encantó cada segundo de ella y no me echaron lo cual es sorprendente para mí porque eso es lo que normalmente pasa, para serles totalmente honesta.
Her saniyesini çok sevdim. Ve hiç bay gelmedi. Benim için şaşırtıcı çünkü genellikle öyle olur.
Me encantó el helado casero.
Ev yapımı dondurma işine hayranım.
Me encantó esa línea de tu artículo, Norman.
Makalendeki o satırı çok beğendim, Norman.
Usted quiere que su hijo recordará de un ser querido... Me encantó!
İnsan çocuğunun sevdiği veya unutamadığı birini hatırlatmasını istiyor.
Me encantó.
Çok hoşuma gitti.
A tu madre le encantó.
- Davette anneni etkiledi.
Me encantó lo que hiciste.
İşte böyle. İşte böyle.
Me encantó el video.
Videona bayıldım, dostum.
Nos encantó lo del vino caliente.
Tatlı şaraplı güzel bir sohbet olacak.
- Me encantó tu presentación.
- Sunumumuza bayıldım.
Me encantó que aplastaras a Stevens en lo del puente.
Stevens'ın hiçbir yere gitmeyen köprüsünü yıkmak iyidir.
Me encantó ser exonerada de todo.
Bu yanlışlık karşısında şaşkınım
Stevo... No, no, Stevo está bien. Sí, le encantó.
Stevo mu, hayır, hayır, Stevo iyi, bayıldı.
Sprinkles lo vio, debiste ver la expresión de sus rostro, cariño, les encantó.
- Ne var? Sprinkles gördü. Yüzlerini görmeliydin tatlım.
¿ Me encantó?
Hoşuma mı gitti?
Me encantó tu canción, me conmovió.
Beni derinden etkiledi.
Les encantó la boda.
Düğüne bayılmışlar.
Me encantó cuando lo agarraste...
Elimden süpürgeyi alışına bayıldım.